Öksürüğünüzü sakın tutmayın

25 Aralık 2012 14:48 tsi
Doç. Dr. Neşe Dursunoğlu'dan öksürük üzerine ezber bozan bilgiler. Öksürmenin faydaları, öksürüğü tutmanın zararları...

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neşe Dursunoğlu, öksürüğün vücudun normal bir refleksi olduğunu belirterek, ''İyi ki öksürüyoruz. Öksürük var ki solunum yollarından akciğere inen zararlı maddeleri, partikülleri ve istenmeyen virüsleri dışarı atabiliyoruz'' dedi.
 
Dursunoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öksürüğün vücudun bir savunma mekanizması olduğunu belirtti.
 
Korkulması gerekenin öksürmek değil, öksürmemek olduğuna işaret eden Dursunoğlu, solunum yollarına ulaşan yabancı maddeleri dışarı atmayı amaçlayan öksürüğün önemli hastalıkların da habercisi olabileceğine dikkat çekti.
 
Dursunoğlu, ''İyi ki öksürüyoruz. Öksürük var ki solunum yollarından akciğere inen zararlı maddeleri, partikülleri ve istenmeyen virüsleri dışarı atabiliyoruz. Öksürük refleksi olmayan insanlar korksun. Çünkü bir kişi öksürmüyorsa içeri girebilecek her türlü yabancı madde size bir enfeksiyon, akciğer sönmesi ve akciğerin iflasıyla geri dönebilir'' diye konuştu.
 
-''Asla öksürüğü saklamaya, bastırmaya çalışmayın''-
 
Kış aylarında hastaların birçoğunun öksürük şikayetiyle doktora gittiğini dile getiren Dursunoğlu, hastalara ilk olarak sigara içip içmedikleri ve tansiyon ilacı kullanıp kullanmadıklarının sorulduğunu kaydetti.
 
Bazı tansiyon ilaçlarının on hastadan üçünde yüksek derecede öksürüğe sebep olduğunu bildiren Dursunoğlu, öksürüğün akciğer hastalıkları, orta kulak iltihabı, reflü veya gastritten de ortaya çıkabileceğine işaret etti.
 
Dursunoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
''Öksürük deyip geçmemek, dikkat etmek ve güzel sorgulamak lazım. Öksürüğün birçok sebebi olabilir. Öksürük, hayat kalitesini bozan bir semptomdur. Kişi uyuyamaz, sosyal aktivitelerin olduğu yerlerde rahat hareket edemez. Ancak hastalarımız asla öksürüğü saklamaya, bastırmaya çalışmasınlar. Bastırılmaya çalışılan öksürük, akciğer apsesi gibi daha kötü komplikasyonlara yol açabilir.''
 
Doç. Dr. Dursunoğlu, tıpta 8 haftayı geçen öksürüklerin ''inatçı öksürükler'' olarak adlandırıldığını ifade ederek, inatçı öksürüğün çok önemli hastalıkları tetikleyebileceğini düşündüklerini vurguladı.
 
''İnatçı öksürükler, akciğer kanseri veya akciğer tüberkülozunun tek belirtisi olabileceğinden mutlaka bir hekime başvurulması gerekmektedir'' diyen Dursunoğlu, aksi takdirde doğabilecek daha kötü sonuçların önlenemeyebilineceğini kaydetti.
 
Bir çocuktaki inatçı öksürüğün tek başına yabancı cisim aspirasyonuna bağlı olabileceğini ve çok daha ölümcül tablolarla yol açmadan yakalanması ve tedavi edilmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Neşe Dursunoğlu, erişkinlerde ise 8 haftayı geçen inatçı öksürüğün en fazla astım, sinüzit ve reflüden kaynakladığını ifade etti.
 

Bu haber 12,457 defa okundu.