En Sıcak Konular

Yönetim bağlı! Ya ülkücü gençlik?

21 Temmuz 2007 12:23 tsi
Yönetim bağlı! Ya ülkücü gençlik? MHP CHP koalisyonu seçim sonrasına yönelik her iki parti yönetimin kurguladığı bir proje. Bu projenin mimarı ve çanak tutanı ise hiç kuşkusuz İlhan Selçuk. Peki ya, ülkücü gençlik ? Kendisine en ağır hakaretleri etmekten geri durmamış birinin söyledikleri

Nergis Kavalcı'nın haberi ...

Seçimler yarın ! Ancak MHP’den ya da CHP’den koalisyon söylentilerini yalanlayan bir açıklama hala gelmedi. Belli ki İlhan Selçuk’un : "Ben laik Atatürk Cumhuriyeti'nin var oluşu ve bütünlüğü için dün bana işkence etmiş olanlarla bugün el ele vermeyi yurtseverliğin gereği sayıyorum" sözüyle uzattığı barış çubuğunun bir ucundan da MHP tutmuş gözüyor. Ve artık bu söylentiler, bir senaryo değil her iki partinin de seçim sonrası hayata geçirilmek üzere kurgulanmış olduğu bir proje.

MHP yönetimi CHP ile anılmanın kendileri için tam bir hezeyan olduğunu fark etmeyip bu tezde itiraz etse de davalarına sıkı sıkıya bağlı ülkücü camianın hafızası, kanımca bu projenin ‘sakat doğmuş proje’ olduğunu yönetime çok iyi anlatacaktır. Daha yönetimin yaptığı diğer yanlışları bile sıralamaya gerek duymadan sadece bu yanlıştan yola çıkarak MHP yönetiminin 23 Temmuz sabahı yaşayacağı hazin sonu daha bugünden görebiliyorum. Zira Selçuk’un, yıllarca Başbuğ Alparslan Türkeş’ten tutunda ülkücü gençlik hakkında söyledikleri ve yazdıkları, ne o dönemi yaşayan ülkücüler tarafından ne de bu davayı sonradan benimseyen şimdiki ülkücü genlik tarafından unutulmadı. Herkes her şeyin farkında, yapılmak istenenin de...

Biz ise balık hafızalı MHP yönetimini bir kez daha tarihi bir hatadan bir ihtimal geri çevirebiliriz diye, Selçuk’un geçmiş yıllarda yazdığı yazıları bir ibret vesikası olarak sunmak istiyoruz. İşte İlhan Selçuk’un yıllar önce yazdığı ve boynuna ‘Dönek’ yaftasının asılmasına sebep o yazılardan pasajlar:

Tarih 21 Ağustos 1969… İlhan Selçuk merhum Türkeş'i tarif ediyor

"BAŞBUĞ AMA NE BAŞBUĞ ‘


"Başbuğ'u tanıyorsunuz, gazetelerde sık sık fotoğraflarını görüyor, konuşmalarını okuyorsunuz. Tarif edeyim size, dümdüz arkaya taralı saçları, çizgi gibi incecik ağzı, bataklık suyu gibi karanlık bakışları var... Tanıdınız değil mi? Adı Alparslan Türkeş."

’Şimdi sivil-asker, eski-yeni tüm devrimciler (...) kendilerine şunları sormalıdırlar: Bu Alparslan Türkeş, şeref yemini ederek girdiği ihtilal komitesinde, ihtilalin aleyhinde bir tutum içindeymiş. Demek ki yalan yere yemin etmiş... Demek ki, can ve kan kardeşliği ile kurulan birlikte, açıktan yemin ederek, art fikirlerini saklayarak ve arkadaşlarını aldatarak casus gibi hareket etmiş... Şeref sözü denen kutsal kavramın hiç mi değeri yoktur bu Alparslan Türkeş için’

Tarih 15 Temmuz 1975...  Ülkücü gençlik için İlhan Selçuk’un yakıştırdığı benzetme

‘ULUYAN KARDEŞLERİMİZ’


Okur mesajlarını köşesine yerleştirip, 'ben söylemiyorum, okur böyle diyor' usulü o zaman da geçerli imiş. İlhan Ağabey de öyle yapmış. Nazilli'den Baki Gözen isimli bir devrimcinin mektubunu alıp köşesine yerleştirmiş. Devrimci Baki Gözen aynı anne ve aynı babadan olma, özbeöz kardeşlerinden üç tanesini ülkücü olduğu için "uluyan faşist" olarak adlandırıp İlhan Selçuk'a mektup gönderiyor. Maksadı, üçü de öğretmen olarak görev yapan "uluyan" kardeşlerini tartışmada alt ederek 'faşist'likten vazgeçirmek.

Tarih 5 Eylül 1975… İlhan Selçuk "Damdaki komando" yazısında ülkücü gençleri şöyle niteliyor:

‘BUNALIMLI GENÇLER’

"Anadolu kasabasının dar dünyasında bunalıma düşmüş gençler vardır. (...) Yarı okumuşluğun sisleri arasında, gözleri de yarı açılmıştır. Hem çevresini beğenmez, hem de parlak bir yaşamın özleminde olumsuz tepkilerle dolar taşar. Değer yargıları oluşmamıştır. İlk gençlik yıllarının kadın bunalımları, ruhsal bir karabasandır düşlerinde... İşi-gücü yoktur. (...) Kahvede pişti oynar, futbol maçında kavga çıkarır, renkli dergilerde çıplak kadın fotoğraflarıyla oyalanır. (...) Ne yapacağını bilmez; külhanbeylik, kabadayılık, haytalık eğilimleriyle, arkadaşlık raconu arasında kurulu bir salıncakta gider, gelir. Delikanlılık bunalımlarıyla toplumsal dar boğazın içinde çırpınıp durur. Kısaca tam komando olacak bir gençtir………………Üç aylı bayrak, bozkurt, ok ve yay, kalpak ve çizme gibi resimli roman malzemesine tutkusu vardır öteden beri..............Gizli eller, sermaye felsefesinin istediği biçimde donatılmış raporlarla dolu dosyaları Cumhurbaşkanından Bakanlar Kuruluna dek her düzeyde yetkililere sunarlar. Devletin kilit noktalarında bulunan kişilerin fikirlerini oluştururlar. Bizim delikanlı bütün bunlardan habersizdir kuşkusuz... Kime ve kimlere alet edildiğinin farkında değildir.”

Bu yazının sonunda ise İlhan Selçuk ülkücüleri Amerika’nın maşası olmakla suçluyor:

”…….Ellerindeki dövizlerde yazılı ilkelerin birinci sırasında şöyle yazıyordu:
-Tam bağımsız Türkiye...
Komando gençler, bu yürüyüşü MHP binasının damından taşladılar, kurşunladılar. Demek ki bunlar İncirlik üssünde Amerikalıların yan gelmesini istiyorlar; yabancı bir devletin Türkiye topraklarındaki çıkarlarını savunuyorlar; Amerika hesabına kendi kardeşlerini kurşunluyorlar. Polis damdaki komandoyu bıraktı; Amerika'yı protesto eden gençleri emniyetin bodrumuna tıktı. CIA'nın isteği de budur.”

VE Bugün…İlhan Selçuk tam bir cehalet örneği sergileyerek kendisine işkence yapanların ülkücüler olduğunu ima ediyor:

 "Ben laik Atatürk Cumhuriyeti'nin var oluşu ve bütünlüğü için dün bana işkence etmiş olanlarla bugün el ele vermeyi yurtseverliğin gereği sayıyorum"






Bu haber 3,942 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,423 µs