'Seçime ordunun gölgesi düştü'

20 Temmuz 2007 14:48 tsi
Türkiye'de 22 Temmuz genel seçimine günler kala İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (Human Rights Watch -HRW) Türk ordusunun siyaset üzerindeki etkisine dair dikkat çekici uyarılar ve eleştiriler geldi.

Merkezi New York'ta bulunan HRW'nin dün "Türkiye: Temmuz ayındaki Genel Seçimlere doğru İnsan Hakları Konusundaki Kaygılar" başlığıyla yayınladığı bilgilendirme notunda, 22 Temmuz genel seçimleri öncesinde Türk ordusunun siyasi alana müdahalesinin ülkedeki insan hakları alanındaki ilerlemeyi tehdit ettiği kaydedildi. HRW, AKP hükümetinin de insan hakları reformlarını hayata geçirme konusunda tökezlediğine dikkat çekerken, "İfade ve basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar, Kürt siyasi parti yetkililerine tacizler ve siyasi nitelik taşıyan mahkeme kararları sürdü" ifadelerini kullandı.

HRW'nin Avrupa ve Orta Asya direktörü Holly Cartner Türkiye'deki seçimlerin önemine dikkat çekerek, "İnsan hakları reformlarının akıbeti, yeni kurulacak hükümetin ihlalleri sona erdirme ve son dönemdeki gerilemeyi tersine çevirme konusundaki taahhütlerine bağlı olacak" dedi. "Türkiye'nin darbeler geçmişi göz önüne alındığında, ordunun tehditkar açıklamaları ülkede insan haklarını önemseyen herkeste ciddi kaygılar uyandırıyor" diyen Cartner, ordunun insan hakları savunucularını teröristlerle aynı kefeye koyarak, büyük risk altına soktuğunu söyledi. Cartner, "Türkiye'nin AB sürecinin rayında gitmesinin ülkedeki insan hakları reformları için önemli bir itici güç olduğunu" vurguladı.

'GEREKTİĞİNDE' MÜDAHALE NE DEMEK?
Yaklaşık on yıldır siyasete doğrudan müdahale etmekten kaçınan Türk ordusunun, AKP'nin Türkiye'nin laik düzenine yönelik gerici bir tehdit oluşturduğu ve Türk milliyetçiliğinden ziyade İslamcı ideolojiyi benimsediği iddialarını sıklıkla dile getirmeye başladığına dikkat çeken HRW, bilgilendirme notunda şu gözlemlere yer verdi: "AKP'nin Meclis'te kendi adayını Cumhurbaşkanı seçtirme çabalarının başarısızlığa uğramasının ardından milletvekili seçimleri planlanandan daha erkene, Temmuz'a alındı. Meclis oylaması, Anayasa Mahkemesi'nin tartışmalı kararıyla iptal edildi. Bu kararın Türk ordusunun siyasi tartışmalara müdahale etmesinden birkaç gün sonra alınması nedeniyle, mahkemenin kararı verirken ordunun bu müdahalesinden etkilendiği yönünde ciddi kaygıların ortaya çıkmasına yol açtı. Nisan-Haziran arasında ordu hükümet karşıtı üç sert açıklamasında dini gericilik ve terörizm konusunda uyarılarda bulundu ve 'laikliğin savunucusu' olarak, nasıl yapacağını belirtmeden 'gerektiğinde' müdahaleye hazır olduğunu açıkça dile getirdi." Türk ordusunun bilhassa 8 Haziran tarihli bildirisinin büyük kaygı sebebi olduğunu vurgulayan HRW notunda, "Bu açıklamada insan hakları savunucuları ve devlet politikalarını eleştirenlerin terör örgüüerini destekleyenlerle eşdeğer olduğu yönünde ifadeler yer almaktadır. Son dönemlerde, ordu ve PKK arasındaki çatışmalar şiddetlenmiştir" denildi.

'AB'NİN TAVRI REFORM KARŞITLARINA YARIYOR'
HRW ordunun müdahalelerinin insan haklarına etkisinin yanı sıra ifade ve basın özgürlüğüne yönelik kısıtiamalar, Kürt siyasi partilerine tacizler, devlet görevlilerinin işlediği suçların cezasız kalması ve polisin kötü muamelesi gibi bir dizi insan haklarıyla ilgili kaygılara da dikkat çekti. Notta şu ifadeler yer aldı: "AB'ye üyelik süreci Türkiye'de reformlar konusunda itici güç olmuş ve önemli yasal değişiklikler yapılmıştı. Bugün ise bazı AB ülkeleri, Türkiye'nin adaylığının kabul edildiği Aralık 2004'te resmi taahhütten geri adım atmaya başladı. Almanya Başbakanı Angela Merkel tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık önerirken, Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy AB'de Türkiye'ye yer olmadığını iddia ediyor. Bazı AB ülkelerinin Türkiye'ye desteklerini çekmelerinin reformcuların elini zayıflatma, reform karşıtlarının elini güçlendirme olasılığı yüksek.

Birgün 

Bu haber 504 defa okundu.