Cevizoğlu: Türkiye'nin AKP'den kurtulması gerekiyor

20 Temmuz 2007 12:12 tsi
Serap Besimoğlu’na konuşan Ankara 1. bölge bağımsız milletvekili adayı Hulki Cevizoğlu, “Meclis’te halkın sesi ve gücü olacağım. Türkiye’nin AKP’den bir an evvel kurtulması gerekiyor” dedi.

Röportaj: Serap BESİMOĞLU

Bağımsız aday Cevizoğlu, hükümeti topa tuttu:

AKP’den kurtulmalıyız

AKP, özelleştirme adı altında topraklarımızı veriyor. Kıbrıs’ı AB’ye teslim ediyor. Türkiye’nin AKP’den bir an evvel kurtulması gerekiyor.

Ben de AKP politikalarına son verilmesi için Meclis’te olmak istiyorum. Bunu güçlü bir biçimde seslendirmek için orada olmak istiyorum.

İnsanların birbirleriyle hemen kaynaşıverdiği son derece hareketli ve samimi bir ortam. Genç, yaşlı herkesin dinlendiği ve sorularına cevap bulduğu sohbetlerin yanı sıra, hummalı bir çalışmanın da hakim olduğu gözlenen, Mustafa Hulki Cevizoğlu’nun seçim bürosundayız. Sıcacık ve pozitif insanların oluşturduğu elektrik sizi de sarıveriyor. Ankara 1. Bölge milletvekili adayı Hulki Cevizoğlu’yla böylesi keyifli bir sohbet ortamı yakalamışken kendisine adaylığıyla yaklaşmakta olan seçim sonrasındaki görüş ve düşüncelerini siz değerli Yeniçağ okuyucularımız adına sorma imkanı buldum. Kendimizi keyifli bir sohbetin akışına bırakıp, ben sordum, Cevizoğlu bütün içtenliğiyle cevap verdi.

Cumhuriyete sahip çıkacağız

Örgütlü partilerin yanı sıra siz bağımsız bir aday olarak seçime katılıyorsunuz. Bu durumda seçildiğiniz takdirde Meclis içindeki gücünüz ve etkinliğiniz ne olacaktır? Neler yapmayı planlıyorsunuz?

Mustafa Kemal’in kurduğu bu Cumhuriyet’in korunması ve muhafazası için bize emanet ettiği vasiyetine uygun bir biçimde çalışacağız. Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Önemli olan orada güçlü bir ses olabilmek, kimi zaman diyorlar ki; “tek başına seçildiğin zaman ne yapacaksın?” Orada şunu hatırlatmak gerekiyor. Hz. Muhammed’e mağarada peygamberlik geldiği zaman tek başınaydı. Şu anda 1.5 milyar insan olduk. Mustafa Kemal İstanbul’da Bandırma vapuruna bindiği zaman bir kişiydi ama şimdi 70 milyon insan olduk hep birlikte. Ben de ona şu eki yapıyorum. Çinlilerin bir atasözü var; “en büyük okyanuslar ilk kulaçla aşılır” diye ilkini atmazsanız ikincisi olmuyor. Bir de biz orada halkın sesi ve gücü olacağız. Halkın sesi olmak çok önemli.

Siyasal üstünlük önemli

Hemen bir örnek vermek istiyorum. Mecliste sayısal üstünlüğe sahip olmak değil, siyasal üstünlük çok önemli. Tayyip Erdoğan 360 milletvekiline sahip olduğu halde Cumhurbaşkanlığına aday olamadı. Niye?.. Milyonlarca insan meydanlarda Cumhuriyet mitinglerinde toplanarak dedi ki; “ Çankaya’ya Tayip Erdoğan’ı istemiyoruz” Demek ki, çokluk tek başına hiçbir anlam taşımıyor. Adaylığını iyi açıklayamadı, hani aday olup 367’yi bulup bulmamak ayrı bir şey ama adaylığını bile açıklayamadı, içinden geçmesine rağmen, demek ki halkla sorunları paylaşmak, onların temsilcisi olmak çok önemli; biz mecliste bunları yapacağız. Örneğin yasa ve anayasa açısından Tayyip Erdoğan’ın oraya çıkmasında bir engel yoktu. Mecliste olmak zaten bu kadar yasa çıkarmak anlamına gelmiyor. Milletvekillerinin başka görevleri de var, mesela halka sorunları anlatmak.

Yolumuz Atatürk’ün yolu

Atatürk’ün Bandırma vapuruna bindiğinde söylediği “Biz Anadolu’ya silah ve cephane değil ideallerimizi götürüyoruz” söylemini ATO’daki bir konferansınızda dinlemiştim. “Eğer kazanırsam, biz de TBMM’ye Atatürk’ün dediği gibi ideallerimizi götürüyoruz” demiştiniz. Nedir bu idealler Yeniçağ okuyucuları ile paylaşır mısınız?

“Biz ideallerimizi kafamızda götürüyoruz” diyordu Mustafa Kemal. “İşgal ve Direniş” kitabında da bunu vurguladık. Mustafa Kemal’in ideali çağdaş uygarlıktı, Cumhuriyetti, kültürdü. “Benim en büyük eserim Cumhuriyettir” diyen Mustafa Kemal, Cumhuriyetin temelinin kültür olduğunu söyleyen yine Mustafa Kemal. O’nun idealleri çağdaş uygarlıktı, halkının, Türk milletinin refahı yani güvenciydi, uygarlık düzeyine ulaşmasıydı. Bizim de aklımızda bu var. Ben Ankara 1. Bölge bağımsız milletvekili adayı olarak Mustafa Kemal’in yolunda gitmeye eskiden beri çalışıyorum ve şimdi de söz veriyorum. Milletvekili olduğum zaman bunları koruyacağım. Seçim bildirgem Mustafa Kemal’in Nutku’dur. O ne yaptıysa onu yapacağız.

‘Ver, sat, üstüne yat’ politikası uygulandı

Bağımsız aday Hulki Cevizoğlu, AKP’nin icraatlarını da sert bir dille eleştirdi. “AKP son 4.5 yıllık icraatı döneminde ‘ver sat üstüne yat’ politikası uyguladı” diyen Cevizoğlu, şunları söyledi: “Bu şu demek, bütün stratejik kuruluşlarımız başta olmak üzere hepsini satıyor, özelleştirme adı altında topraklarımızı veriyor. Kıbrıs’ı AB’ye teslim ediyor ve üstüne yatıyor. Üstüne yatması da şu; bunları hiçbir zaman başka politikacıların olduğu bir ortamda, bizim televizyonumuzda “Cevizkabuğu” ya da sizinkinde tartışmıyor yani üstüne yatıyor.

Türkiye’nin AKP’den bir an evvel kurtulması gerekiyor. Ben de AKP politikalarına son verilmesi için Meclis’te olmak istiyorum. Bunu güçlü bir biçimde seslendirmek için orada olmak istiyorum. Ama AKP’ye hayır derken AKP’nin politikalarını uygulayacak başka partilerin de meclise gelip onların yerini almasını istemiyorum. Atatürkçü partiler gelsinler meclise girsinler ama AKP politikalarına hayır desinler. Yoksa hiçbir şey değişmemiş olur.

Hedef, halkın sesi olabilmek

4,5 yılda tanıyamadığımız insanlara 4,5 günde fikir değiştirerek oy vermenin söz konusu olamayacağını kaydeden Cevizoğlu, “Eğer böyleyse pes doğrusu diyorum. 4,5 yıldır ne yaptınız, ne konuştunuz onlara baksın vatandaşlar. 4,5 yıl yerine 4,5 güne bakılıyorsa doğrusu Türkiye adına üzülürüm. Hiçbir şey yapmamış insanların “ben şimdi yapacağım” demesini de inandırıcı bulmuyorum.

TBMM’ye girmesi halinde, kendisi gibi düşünen bağımsızlarla bir parti oluşturma hedefleri konusuna da açıklık getiren Hulki Cevizoğlu, “22 Temmuz’dan sonra konuşmamız gerekenleri şimdi konuşmamalıyız diye düşünüyorum. Öncelikli hedef TBMM’de halkın sesi olabilmek, 22 Temmuz’dan sonraki siyasi oluşumlarda önemlidir tabii ki. Atatürk diyor ki; ‘Örgütsüz devrim olmaz, ideolojisiz, gazetesiz devrim olmaz.’ Demek ki biz de bu yolda gidiyorsak bir örgütümüzün olması gerekiyor” diye konuştu.

Terörün bağlantısı kesilmeli

Ankara 1. Bölge milletvekili adayı Hulki Cevizoğlu, Türkiye’nin gündemini meşgul eden en önemli sorunlarından birinin terör olduğunu kaydetti. Seçim sonrası ivedilikle çözüm getirilmesi gereken sorunların başında terörün geldiğini kaydeden Cevizoğlu, “Bir kere, komutanlarımızın söylediği gibi terörün başarıya ulaşma umudu yok edilmelidir. Terör bu umudunu yıllardır nasıl koruyor. AB ve ABD’den aldığı siyasi, manevi ve maddi destekle bu umudunu koruyor. Terörün AB ve ABD ile ilişkisi kesilmelidir. Önüne bir duvar çekilerek ‘kardeşim sen bizim iç işlerimize karışma’ demeliyiz” diye konuştu.

Bölebilmek için çalışıyorlar

Türkiye’nin, ne AB ülkelerinin ne de ABD’nin iç işlerine karışamadığını vurgulayan Hulki Cevizoğlu, şöyle devam etti: “Hangi iç işlerine karışabildik ki? Karışmak bir tarafa bunu telaffuz edebildik mi? Söyleyebildik mi? Böyle bir şey söz konusu değil. Kimin mahkemesine girdik, girebildik. Teröristlerin duruşmasında müdahil olabildik? Oysa ki onlar; bizi bölebilmek amacıyla ikinci resmi dili çıkarmak için ve hepimizin Yeniçağ okuyucularının da çok yakından bildiği bütün olumsuzlukları desteklemek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Bunlara ‘dur’ diyebilmeliyiz

Bir kere bunlara dur dememiz gerekiyor, terörün kesilmesi için. Akrepin etrafına ispirto döküp ateşe verdiğin zaman kurtuluş umudu kalmadığını görünce kendini sokuyor, ateşe yaklaşmadığı halde. Şimdi terörün etrafına da böyle bir halka örüp, dışarıyla temasını keseceğiz ve terör kendi kendisini yok edecektir. Türkiye’yi yönetmek iddiasında olanlar da Mustafa Kemal’in gençliğe hitabesinde olduğu gibi emellerini müstevlilerin yani sömürgecilerin, işgalcilerin emelleriyle birleştirmeyecektir. Biz bunlara hayır demeliyiz.”

yeni çağ

Bu haber 263 defa okundu.