En Sıcak Konular

Bozdağ: Artık duvarları yıkma vaktidir

21 Kasım 2012 21:45 tsi
Dünya Ehli Beyt Vakfı geleneksel Muharrem iftarı'na katılan Başbakan Yardımcısı Bozdağ ''Biz duvarların arkasından birbirimize konuşamayız. Artık duvarları yıkma vaktidir. Duvarları yıkacağız yüz yüze birlikte konuşacağız'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Kerbela'da Hazreti Peygamberin ciğer paresi Hüseyin'in aile efradıyla maiyetiyle birlikte maruz bırakıldığı acılar bugün insanlık tarihinin en acı, en ağır lekelerinden birini oluşturmaktadır'' dedi.

Dünya Ehli Beyt Vakfı'nın ''Geleneksel Muharrem Ayı İftar Programı'' Grand Rixos Otel'de gerçekleştirildi. İftar programına Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Masum Türker, TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, eski bakan ve milletvekilleri katıldı.

İftar sonrası gerçekleştirilen sema ve semah törenlerinin ardından bir konuşma yapan Dünya Ehli Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, ''Bizi biz yapan ne Alevi ne Sünni, mezhep ayrımı olmaksızın Anadolu'ya gelip bizi İslamlaştıran ehli beyt evlatları seyitler olmuştur. Sonraki zamanlarda birçok yapay ayrımların tamamen siyasal olduğunu görüyoruz. Onun için ehli beyt ve Kerbela olayı tüm İslam aleminin tüm insanlığın ortak değeridir. Yani yalnız Alevi toplumunun yahut da başka kesimin değildir'' diye konuştu.

Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nun kaldırılması gerektiğini ifade eden Altun, yeni anayasa çalışmalarında bunun da dikkate alınmasını istediklerini söyledi. Altun, bu kanunun kaldırılmaması halinde Türkiye genelinde açlık grevi de yapabileceklerini bildirdi.

-''Ehli beyt bize Peygamber efendimizin mirasıdır''-

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Muharrem ayının tüm Müslümanların yüksek saygıyla karşıladıkları bir ay olduğunu Alevi inancına sahip vatandaşlar için de ayrı bir önemi olduğunu ifade etti.

Bozdağ, ''Kerbela'da Hazreti Peygamberin ciğer paresi Hüseyin'in aile efradıyla maiyetiyle birlikte maruz bırakıldığı acılar bugün insanlık tarihinin en acı en ağır lekelerinden birini oluşturmaktadır. Hepimiz biliyoruz ki Hz. Hüseyin'in şahsında orada tarihe gömülmek istenen adalettir, vicdandır, eşitliktir hürriyettir ahlaktır erdemdir haktır hukuktur'' dedi.

''Ehli beyt bize Peygamber efendimizin mirasıdır'' diyen Bozdağ, tarihte yaşananlardan toplum ve insanlığa dair önemli sonuçlar çıkarmak gerektiğini belirtti.

Hazreti Hüseyin'in şehadetinin ''kuru bir anma toplantısı olarak geçiştirilemeyeceğini'' ve tarihte pek çok önemli olayın gerçekleştiği Muharrem ayının da sıradan bir seremoniye hapsedilerek hatırlanamayacağını dile getiren Bozdağ, şunları söyledi:

''Hiç kuşkusuz bunlar oldukça önemli ve bizim bir ve beraber olmak taahhüdümüzü perçinleyen silsilevi olayların yaşandığı aylardır. 72 milleti birbirinin kardeşi olarak görebilme başarısı gösteren Türk milleti bugün çevremizde bu kardeşliği bozmaya çalışanların hile ve desiselerine karşı her zaman dikkatli ve uyanık olmuştur. Açık söylemek gerekirse geçmişte yaşanan ve artık tarihin tozlu raflarında hakikat araştırıcılarının ilgisini bekleyen olaylar üzerinde bir yandan dururken bir yandan bu işlerin aslını künhünü araştırırken öte yandan buradan alacağımız derslerle geleceğimizi daha huzurlu, daha iyi, daha mutlu, daha refah daha güzel bir şekilde nasıl inşa edebiliriz, buradan ilham alarak gelecekte birbirimizi daha iyi nasıl kucaklayabiliriz. Bunun etrafında durmak, durdukça düşünmek, düşündükçe oradan dersler alarak yolumuza devam etmek mecburiyetindeyiz. Sadece oraya takılıp kalırsak, geleceği kurmakla meşgul olmazsak bu hem bugüne hem de bugünleri bize emanet etmiş olan gelecek nesillerimize bizim yaptığımız bir haksızlık olur.''

-''Dünyanın her yerinde kan ve gözyaşı zalimlerin eseridir''-

Bozdağ, bütün Müslümanların İslamı öğrenmesinde ve öğretmesi konularında ciddi sorunlar olduğunu herkesin kendi ideolojisine göre İslam arayışı içerisinde olduğunu söyledi.

Bozdağ, ''Öyleyse biz İslam'ı doğru bir gözle Kuran'da Allah nasıl anlatıyorsa öyle, sünnette Peygamber nasıl anlatıyorsa öyle öğrenmek, anlamak, öğretmek ve anlatmak gibi bir mecburiyetin içerisindeyiz. Aynı zamanda tarikatları da aynı zamanda Hacı Bektaşı Veli'nin yolunu da anlayışını da Hacı Bektaşı Veli ve o yolun ana sultanları, ana belirleyicileri, ana karakterleri nasıl anlattıysa öyle anlamak öyle öğrenmek ve oradan mesajları alıp bugünlere iletmek zorundayız'' değerlendirmesini yaptı.

Hacı Bektaşı Veli'nin ''Bin kere mazlum olsan da bir kere zalim olma'' sözüne dikkati çeken Bozdağ, şunları belirtti:

''Dünyanın her yerinde kan ve gözyaşı zalimlerin eseridir ezilen mazlumlar işte Gazze, işte Suriye, işte Afganistan, işte Irak başka yerlere bakın. Onun için bu öğüt o günden bugüne bizi aydınlatıyor bugünden de geleceğe herkesi aydınlatacak bir öğüttür. Dünyayı rahat ve huzura kavuşturacak öğütlerdendir. Bunun gibi Hacı Bektaşı Veli'nin ve bu yolun diğer önderlerinin söylediklerini biz doğru anladığımız takdirde eminim ki çok şeyleri beraber başaracağız.''

Bozdağ, Türkiye'de ön yargıların insanları teslim aldığını Sünnilerde de Alevilerde de ön yargı ve ön kabul duvarlarının bulunduğunu belirterek, ''Biz duvarların arkasından birbirimize konuşamayız. Artık duvarları yıkma vaktidir. Duvarları yıkacağız yüz yüze birlikte konuşacağız'' görüşüne yer verdi.

İdeolojik yaklaşımları başka yaklaşımların yerine ikame etmeye çalışıldığında o yaklaşımların yok olmayacağını ifade eden Bozdağ, Türkiye'de tarikatların yasaklanmasıyla tekkeler ve zaviyelerin kapanmasıyla tarikatların yok olmadığını, dergahların bitmediğini, zikirlerin ve ayinlerin devam ettiğini kaydetti.

Bozdağ, şunları söyledi:

''Hiçbiri yok olmadı hepsi varlığını devam ettiriyor. Peki devlet bunu bilmiyor mu. Öyle ise niye biz birbirimize karşı muvazaa yapalım. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak devletin birinci vazifesidir. Biz ihtiyaçları görüp onu gidermekle mesulüz. Vatandaş bize bu noktada yetki veriyor sorunları göreceğiz ve bu sorunlara beraber çözümler arayacağız. İnşallah diyorum önümüzdeki zaman içerisinde bu noktalarda da önemli adımları birlikte atma imkanını yine beraber yakalayacağız.''

-''Bir araya gelmeyi engelleyen duvarları kaldırdık''-

Alevi çalıştaylarını hatırlatan Bozdağ, çalıştaylarda farklı düşüncelerden kişilerin konuyu yüz yüze ilk defa konuştuğunu bildirdi. Çalıştaylarda bütün neticelerin olumlu çıkmadığını bütün adımlarında atılamadığını belirten Bozdağ, ''Ama böylelikle önemli bir bariyeri yıktık. Bir araya gelmeyi engelleyen duvarları kaldırdık devlet katında ilk defa resmi bir muhatap kabul edilip beraber masanın etrafında bu dert bizim derdimiz demeyi başardık. dert bizimse devasını beraber arayacağız ve ben devayı aradığımızda çözümü de beraber bulacağımıza yürekten inanıyorum'' diye konuştu.

Bozdağ, ortaöğretimde Aleviliği anlatan kısımların Alevi önderleri tarafından yazıldığını, Sivas'ta da Madımak Oteli ile ilgili kamulaştırmanın yapıldığını binanın kültür merkezine dönüştürüldüğünü hatırlatarak, ''Bu, meseleyi birlikte dert edindiğimizde neler yapabileceğimizi gösteriyor'' ifadesini kullandı.

Alevi klasiklerinin de Türkçeye tercüme edildiğini ve bu yöndeki desteklerinin devam edeceğini belirten Bozdağ, kaynakların günümüz Türkçesine kazandırılması ve insanlara sunulmasını son derece önemli gördüklerini dile getirdi.

Bozdağ, yurt dışında yaşayan vatandaşların talepleri üzerine Diyanet İşleri Başkanlığının Alevi dedelerinden de görevlendirmeler yaptığını bildirdi. Taleplerle ilgili yine adımlar atılacağını belirten Bozdağ, ''Bundan sonra da biz hükümet olarak bu konuyu dert edindik, dert edinmeye ve bu derdin çözümünü aramaya beraber devam edeceğiz diyorum'' dedi.

aa

Bu haber 705 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,247 µs