Vatandaştan Obama'ya açık mektup
20 Kasım 2012 13:06 tsi
Eczacı Aziz Savaş ABD Başkanı Obama'ya açık bir mektup yazarak Türkiye'de yaşayan herkesin duygularına tercüman oldu
Aziz Savaş tarafından Obama'ya yazılan o mektup:
BAŞKAN OBAMAYA AÇIK MEKTUP
Sayın Başkan Hüseyin Barak Obama!
Mazlumluğun, çilenin ve onurlu direnişin kara çocuğu!
Selam sana.
Bu satırları, binlerce kilometre uzaktan, her iki seçim döneminde de senin başarılı olman için soluk soluğa ve sabahlara kadar seçim sonuçlarını heyecanla bekleyen, seçimden zaferle çıktığını görünce, kalbi sevinçle dolan biri olarak sana yazıyorum.
Duyduğum bu heyecanı ve sevinci, dünyanın her köşesinde milyonlarca ezilmiş, horlanmış, fakir-fukara, mazlum insan, inan ki çok daha fazla hissetti. Senin zaferini, gözyaşları ve dualarla kutladılar. Senin başarın için, şükür kurbanları kestiler. Dünya seçimleri tarihinde, belki hiç bir seçim, dünyada bu kadar ilgi ve heyecanla izlenmedi. İlk defa senin şahsında ABD seçimleri, sanki dünya halklarının seçimi oldu. Yine bu seçim senin şahsında, mazlumlarla, zalimler arasında cereyan eden bir seçim olarak algılandı. Belki de, bu gözü yaşlı mazlumların samimi dualarıdır ki, kritik bir farkla başarıya ulaşmanı sağladı.
Bu gerçeği görmen lazım, Sayın Başkan! Bu gerçek, senin omuzlarına yeni ve büyük sorumluluklar yüklemektedir. Bu kadar mazlum, güçsüz, tarihin dışına itilmiş insan umut ve heyecan dolu gözlerle sana bakıyorken, sen onlara sırtını dönemezsin Sayın Başkan!
Bu günlerde, senin ülkenin beyaz efendileri ve onların “think tank” kuruluşları, ağız birliği etmişçesine, etrafında bir kuşatma stratejisini uyguluyorlar ve sana yeni bir rol biçiyorlar: ''Obama'nın 2. dönemi, aktif dış politikadan büyük oranda geri çekileceği ve daha çok iktisadi-ekonomik ve sosyal sorunlar gibi iç politika ile uğraşacağı bir dönem olacak”. Tıpkı köle atalarına yaptıkları gibi, sadece beyaz efendilerine hizmet eden, onların hayat standartlarını yükselten, zenginliklerine zenginlik katan bir hizmetçi rolü biçiyorlar sana. Bu rol, seni bir hizmetçi olmanın ötesine taşıyamaz Sayın Başkan! Seni tarihe mal etmez. Hâlbuki İlahi irade önünüze tarihi bir fırsat çıkarmıştır. Bu gün dünyada milyarlarca insan, başında bulunduğun ülkenin de sebep olduğu mazlumluk, ezilmişlik, fakirlik ve yoksulluğu yaşamaktadır. Adil bir Dünya için, mazlum ve güçsüzler için hamilik yapacak bir ülkenin varlığı elbette önemlidir. Senin ülken, bu güç ve kudretini, bu güne kadar hep güçlülerden ve zalimlerden yana kullandı. Dolayısıyla senin ülkene karşı, Dünyada hep bir kin, öfke ve nefret var olmuştur. Özellikle de, beyaz efendilerine karşı. Hâlbuki sadece derinin rengi bile, tek başına bu imajı değiştirmene yetiyordu. Sadece derinin rengi bile, dünyanın her köşesinde milyonlarca insanın kalbine girmeni sağladı. Çünkü o sadece bir renk değil, bir tarihtir. Acının, gözyaşının, kanın ve vatanından zorla koparılıp getirilmenin derin izlerini taşıyan bir hikâyenin tarihi. Mazlumluğun ve tarihin dışına itilmişliğin tarihi… Yeter ki bu gücü, vicdandan yana, hak ve adaletten yana, mazlumdan yana kullan. Tarihe mal olmak istiyorsan, hayırla ve dualarla anılmak istiyorsan, köklerini unutma. Bu gün dede ocağında, senin zaferin karşısında heyecan ve sevinç duyan akrabaların gibi dünyanın her köşesindeki milyarlarca mazlum, güçsüz ve yoksul insanın kalplerine merhametle dokun. İnan hem bu dünyada, hem de öteki dünyada seni anlamlı kılacak olan da bu olacaktır.
Sayın Başkan!
Bil ki, herkes kendi hikâyesini yazar kader defterine. İleride yüzleşeceği hikâyesini... Ve de unutma ki her fani gibi, sen de bir gün öleceksin. Ya beyaz efendilerine yaptığın hizmet karşılığında sana umut ve heyecanla bakan mazlumlara sırtını dönmenin ödülü olarak ''Amerika Birleşik Devletlerinin 44.Başkanı'' yazılı mezar taşıyla beyazların mezarlığına gömüleceksin ya da gücünü vicdandan, hak ve adaletten, mazlumdan yana kullanarak milyarlarca güzel insanın kalbine…
Sayın Başkan! İster Hristiyan ol, ister Müslüman. Hesap gününün varlığına sen de inanırsın. O gün geldiğinde, yapıp ettiklerinden ve verdiğin kararlardan hesaba çekileceğini sakın unutma. Hem de sıradan bir insandan çok daha fazla bir sorumluluk ve vebal ile.
Sayın Başkan! Firavunun sarayındaki adil yönetici Yusuf’u düşün her an. Yoksa mazlumluğun ve çilenin sembolü olan o onurlu siyah derine ''Beyaz Maske'' hiç mi hiç yakışmaz.
Söz uçar, yazı kalır, derler. Ve Umarım bu sözlerim bir gün size ulaşır.
Allah'ın selamı inananların, hak ve adalet yolunda yürüyen vicdan sahiplerinin üzerine olsun.
Aziz Savaş
azizsavas@hotmail.com
Bu haber 795 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle