Pazarlık başladı: Türkiye üst perdeden konuşuyor!

19 Temmuz 2007 14:00 tsi
Geçtiğimiz günlerde gazeteci Yasemin Çongar’ın kaleme aldığı bir yazı çok konuşulmadı ancak etkileri yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Çongar “ABD Irak’tan çekilirken Türkiye ile 1 Mart’tan daha sıkı bir pazarlığa oturacak” şeklind

Bu sabah gazete manşetlerine taşınan bir olay Türkiye’nin seçim sonrasında gündemini belirleyecek konuların önde gelenlerinden… ABD’nin PKK’ya doğrudan silah sağladığı ileri sürülüyor. Üç PKK itirafçısının “Amerikalı askerler bize silah getirdi” açıklaması ile gündeme gelen, ardından Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın daha güçlü bir şekilde dile getirdiği bu gerçek, Amerika’yı rahatsız etmeye başlamış görünüyor. Uzun bir süredir PKK’yı terörist ülke olarak kabul ettiğini belirten ancak Türkiye’ye terörle mücadelesinde istenilen desteği vermeyen Washington yönetimi bu iddialar sonrasında soruşturma başlattı. Türkiye’nin PKK’daki silahların ABD’den gittiğini ispatlamasının ardından Washington yönetimi silahların Barzani ya da yasadışı yollardan PKK’ya ulaşmış olabileceğini, hatta Amerikalı askerlerin de yasadışı bir şekilde buna karışmış olabileceğini kabul etti.

Her şey buraya kadar normal görünüyor. Ancak ortada ciddi bir zamanlama sorunu var. Kuzey Irak’ta yuvalanan teröristlerin yerleri istihbarat kaynaklarından ABD’ye bildirilmişse de Amerikalılar bu noktada adım atmakta zorlanıyor. En azından ayak sürüyor. ABD’nin PKK’ya en azından müdahale etmediği bilinen bir gerçek.

Üstelik kimi iddialara göre ABD PKK’ya sadece müdahale etmiyor değil… Yardım da ediyor. Kuzey Irak’ın bir ajanlar cenneti olduğunu kabul edersek, oradaki gizli servislerin kimlerle ne şekilde buluştuğu, kimlerle görüştüğü, kimlere yardım ettiği, kimlerden desteğini çektiği soru işareti… O bölgede kimin eli kimin cebinde kestirmek güç. PJAK İran’a karşı desteklenirken, PJAK’ın diğer yüzü PKK neden desteklenmesin?

İşte olay burada garipleşiyor. PKK’nın Washington yönetimi tarafından kullanılması zaten bilinen bir gerçek. Büyük bir ihtimalle devletin güvenlik güçlerinin elinde tarihi eskilere dayanan bu iddiayı destekleyecek birçok delil de var. Peki, Türkiye bu bilgileri neden şimdi açıklıyor? Türkiye bu bilgileri ifşa ederek ABD’ye ne söylemek istiyor?

Bu soru akla iki yanıt getiriyor. Birincisi şu… Artık Türkiye Kuzey Irak’ta olan bitenden çok rahatsız. Washington yönetimine “benden günah gitti, senin de ipliğini pazara çıkarıyorum” diyor ve şunu ima ediyor: Bu son adım! PKK’yı desteklediğini duyurarak senin yapacağım operasyonda bana engel olmanın önünü keseceğim. Barzani de uzun bir süredir bu işin içinde. Kuzey Irak’a yaklaşımım bütüncül olacak!

Eğer Türkiye bu hamlesiyle yukarıda bahsedilen mesajları veriyorsa Amerikalılar bu mesajı ciddiye alsa iyi olur. Ancak son gelişmelerin akla getirdiği bir başka hesap daha var… O da Türkiye’nin ABD ile pazarlık masasına oturduğu ve elindeki güçlü bir kartı açarak ABD’ye gol attığı şeklinde…

Şöyle düşünelim… Geçtiğimiz gün gazeteci Yasemin Çongar köşesinde şu önemli iddiayı dile getirdi: ABD Irak’tan çekilecek. Çekilirken de Türkiye ile pazarlık masasına oturacak. Bu pazarlık 1 Mart öncesinde yapılandan daha sert olacak.

Yasemin Çongar yazısında pazarlık konularının ne olacağından bahsetmiyor ancak tartışma konusunun Amerikan askerlerinin Türk topraklarını kullanarak tahliye olması konusu etrafında geçmesi bekleniyor. Peki, pazarlık konusu bundan mı ibaret? Pek sayılmaz… Kimi uzmanlar Kuzey Irak’ın geleceğinin Türk-Amerikan pazarlığının sonucuna göre şekilleneceğini vurguluyor.

O halde… Zaten bilinen bir gerçeğin Türkiye tarafından tüm dünyaya ilan edilmesi pazarlığın başladığı anlamına geliyor mu? Belki de… Türkiye ABD ile pazarlık masasına oturduğunda karşısına PKK sorununun geleceğini, ABD’nin Türkiye’ye “PKK’lı teröristleri verelim, PKK ile ortaklaşa savaşalım” gibi “gülünç” teklifler sunacağını bilmiyor mu? Bu zamana kadar böyle oldu. ABD en önemli konularda bile Türkiye’den yardım istediğinde Türkiye’ye karşılık olarak PKK’ya karşı savaşta size destek olacağız dedi. Peki, Türkiye bu hamleyi yaptıktan sonra ABD aynı söylemle masaya gelebilir mi? Artık ABD “PKK’ya karşı destek bizim pazarlık konumuzdur” diyebilir mi? Artık diyemez… Anlaşılan iki ülke Irak ile ilgili pazarlık masasına oturdu. Anlaşılan Türkiye Amerika’nın kullanmak isteyeceği önemli bir kartı elinden alıyor ve karşı hamle yapıyor. ABD’nin artık PKK ile ilgili pazarlık kozunu unutması ve başka konular bulması kendi yararına olabilir. Türkiye bu hamle ile iki ülke arasındaki PKK tartışmasını sona erdiriyor. Peki, Türkiye pazarlık masasına Kuzey Irak’ın getirilmesini istiyor olabilir mi?

www.iyibilgi.com

Bu haber 942 defa okundu.