En Sıcak Konular

AK Parti - BDP arasında 'ırkçılık' kavgası

15 Kasım 2012 15:48 tsi
Anadilde savunma hakkına ilişkin düzenlemenin görüşüldüğü TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat ile BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan arasında ‘ırkçılık' tartışması yaşandı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, kamuoyunda ‘anadilde savunma hakkı' olarak bilinen ‘Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başlandı. Komisyonda ilk olarak Adalet bakanı Sadullah Ergin tasarıya ilişkin bir sunum yaptı. Tasarını ilk maddesinde Ceza Muhakemesi Yasası'nın 202'nci maddesine ilave öngörüldüğünü belirten Ergin, şunları kaydetti:
“Sanığın sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edeceğini belirttiği başka bir dilde yapabilmesini imkan sağlanmasını öngören bir yazım şekli var. Burada bu yazımı ‘anadilde savuma diye' nitelendirmek bana göre yeterli değil. Çünkü burada anadil kavramından daha geniş bir alan var. Bugün Avrupa'nın değişik ülkelerinde ikinci, üçüncü nesil olarak bulunan vatandaşlarımız var. Bunlar esas itibariyle Türk anne babadan dünyaya geliyor, fakat bulundukları ülkelerde 5-6 yaşından itibaren o ülkenin eğitim kurumlarına adapte oluyorlar, Almanca, Fransızca, İngilizce gibi dillerde eğitim alıyorlar. Bunlar Türkiye'ye geldiklerinde, anadilleri Türkçe ama Türkçeyi kullanamayan bireyler olarak karşımıza geliyor. Bu kişinin anadili Türkçe diye, Türkçe savunma yapmaya zorlanması, özellikle yargılamanın kritik aşamalarında kendisini iyi savunacağını düşünmüyoruz. Bu anlamda metin hazırlanırken, ‘anadil' yerine, ‘kendisini daha iyi ifade edebileceği bir dil' tanımlaması özellikle seçilmiştir. Bu, anadil kavramından daha geniş bir ifadedir.

Bugün Türkiye'de devam eden bazı yargılamalarda kendi anadilinin Kürtçe olduğunu ifade ederek, Kürtçe savunma yapmak isteyenlerin bir kısmı, kendisini Kürtçe savunabilecek derecede dil bilgisine sahip değil. Onu anadilde zorlamak da ona bir haksızlık olabilir düşüncesindeyiz. Ama bunu yargılanması devam etmekte olan kişin, ‘kendisini daha iyi ifade edebileceği dil' olarak tanımlamak tercihine gidilmiştir.”

Anayasa gereği yargılama dilinin Türkçe olduğuna vurgu yapan Bakan Ergin, “Bu metinde öngörülen husus, yargılamanın iki hayati noktasında, yargılanan kişiye bir imkan sunmaktadır. O da; iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalaaların verilmesinden sonra kendisini sözlü savunma imkanı olan kişinin, kendisini hangi dilde daha rahat ifade edebilecekse, o dilde savunmasına imkan sağlamaktır” dedi.

Ergin, mevcut 202'nci maddenin Türkçe bilmeyenlere tercüman hususunu düzenlediğini hatırlatarak, “Getirilen bu düzenleme ile Türkçe bilmesine rağmen, kendisini daha iyi bir şekilde başka bir dilde ifade edebileceğini belirten kişiye bu esaslı savunma noktasında imkan sağlanmaktadır. Bu husus kovuşturma aşamasını kapsamaktadır. Bu imkan yargılamanın sürüncemede bırakılması, uzatılması ve kararın verilmesini engelleme amaçlı kullanılmasın diye de bunu önleyici bir tedbir metinde öngörülmüştür” diye konuştu.
Tasarıda tercümanın ilgili kişi tarafından hazır bulundurulması düzenlemesinin getirildiğini de belirterek, “Bu bilirkişi ücretinin talep edenden karşılanmasına ilişkin düzenleme de söz konusu” şeklinde konuştu.

EŞ GÖRÜŞMESİ

Cezaevlerinde şu anda 130 bin tutuklu ve hükümlü bulunduğunu, bunların 40 bininin evli olduğunu belirten Bakan Ergin, Ceza İnfaz Yasası'nın 51'inci maddesindeki ‘ödül uygulaması' kapsamında, cezaevi kurallarına uymaları ve iyi hal durumunda eşleri ile 3 saatten 24 saate kadar mahrem bir yerde görüşmelerinin düzenlendiğini bildirdi. Bakan Ergin, çocuk hükümlülerin de ebeveyn şefkatinden istifade edebilmeleri açısından, en geç 2 ayda bir 3 saatten 24 saate kadar anne babası ile birlikte kalması için gerekli ortamın hazırlandığını ve bu konudaki çalışmaların sürdüğünü söyledi.

HASTA HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN CEZA İNFAZINI ERTELENMESİ

Adalet Bakanı Ergin, bu tasarıdaki önemli bir düzenlemenin de cezaevlerinde bulunan hasta hükümlü ve tutukluların durumu ile ilgili olduğunu belirterek, şu anda mevcut yasada hasta tutuklu ve hükümlülerin infazının ertelenmesi için, ‘hayatı için kesin bir tehlike teşkil etme' şartı bulunduğunu hatırlattı. Ergin, “Adli Tıp'a müracaatlarda bu şart yeterince yerine gelmediğinden bahisle ağır hastaların bile cezaevlerinde zor koşullarda bulunmak zorunda kalıyorlar. Bu sıkıntıyı aşmak için bu kritere ilave bir kriter getiriyoruz; o da, ‘cezaevinde olup ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle hayatını yalnız devam ettiremeyecek olanların, bu durumlarını yine Adli Tıp tarafından tespiti halinde bunların ceza infazlının ertelenmesi imkanı getiriliyor” dedi.

Cezaevlerinde bu kapsama gireceğini düşündükleri 310 civarında tutuklu ve hükümlü bulunduğunu kaydeden Ergin, bunların bir kısmının biberonla beslendiğini söyledi.

Ergin, ölüm ve hasta ziyaretleri konusunda da son 1.5 yılda getirilen kolaylıkların bu tasarı ile geliştirildiğini belirten Ergin, bu amaçla cezaevinden çıkartılan kişilerin nerede kalacaklarına artık kolluk kuvvetleri değil, valilerin karar vereceğini söyledi.

“BU DÜZENLEMEYİ AÇLIK GREVİ İÇİN GETİRMEDİK”

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise, savunmanın tutuklanma ile başladığı ve sadece soruşturma değil kovuşturma aşaması için de ‘anadilde savunma' hakkının getirilmesi gerektiğini söyledi. Kaplan ayrıca, bugün 65'inci gününde olan açlık grevlerinin son bulması için bu düzenlemeye avukatlarla görüşme konusunda bir madde eklenmesinin yeterli olacağını dile getirdi.

Bakan Ergin ise, getirdikleri düzenlemenin kovuşturma aşaması için olduğunu belirterek, “Getirdiğimiz düzenleme Türkçe bilmeyenler için değildir. Ceza Usul Yasamızda Türkçe bilmeyenler için kolluktan itibaren tercüman imkanı sunmaktadır. Ama dikkat ederseniz bu madde, ‘meramını anlatacak kadar Türkçe bilmesine rağmen, kendisini daha iyi ifade edeceği dilde savunma yapması' diyor. Burada yargılanan kişinin soruşturma aşamasında kendini yeterince savunamayacağı sonucunu çıkarmanın doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.

Ergin, Kaplan'ın açlık grevleri ile ilgili çağrısına ise, “Eğer gerçekten cezaevlerinde bir zarar oluşmasını önlemek istiyorsanız, yeterli gelmiyor mu? Parlamento bir inisiyatif almış, bir düzenleme getiriliyor. Kaldı ki bu düzenlemeyi cezaevlerindeki eylemlerin doğrudan bir sonucu olarak bu masaya getirmedik. Biz daha önce deklare ettiğimiz Kürt vatandaşlarımızın hassaten problemlerini çözme adına değil, biz bunu temel insan hakları çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bunun içinde Kürtler de var, farklı unsurlar da vardır. Ama burada Kürt hakkı, Çerkez, Arap, İngiliz hakkı gibi bir yaklaşım bizi lokalleştirir; bizi ırki ve etnik temellere götürür. Oysa bizim için daha geniş bir kavram var elimizde; insan, evrensel haklar... Bu açıdan insana ve onun savunma hakkı için getirdiğimizi ifade ediyoruz. Burada iyi niyetli bir gayret var, herkesi bu iyi niyetli çalışmaya katkı sağlamaya çağırıyoruz” sözleriyle yanıt verdi.

“SAYIN KAPLAN DA BU SÜRECE KATKI VEREBİLECEK KONUMDA”

“Genel kurul bunu şu güne kadar yasalaştırmazsa şu olur bu olur” gibi yaklaşımların yanlış olduğunu belirten Ergin, “Lütfen kimse böyle bir yaklaşım içinde olmasın. Bu parlamento da siyaset kurumu da böyle bir yaklaşımı taşıyamaz. 74 milyon insanın her biri bizim için kıymetlidir. İnsan mıdır, saygıyı hak ediyor. İnsan mıdır, haklarını hak ediyor. Doğduğu il, anasının babasının mensup olduğu dil, din, ırk etnik yapı bunların hiçbiri bizim için öncelikli değildir. İnsan olması kafidir. Bakış açımız bu. Sayın Kaplan'ın da bu sürece katkı verecek bir konumda olduğunu düşünüyorum. Katkı sunacak herkesten Allah razı olsun. Elbette önerilerinizi sunacaksınız. Ama lütfen parlamentoyu, komisyonu, genel kurulu ‘şu saate kadar şunu yapmanız lazım' gibi bir tavrı… lütfen bu noktada belli hassasiyetlere saygı gösterelim” diye konuştu.

IRKÇILIK TARTIŞMASI

BDP'li Kaplan, daha sonra tasarıya ilişkin görüşlerini açıkladı. Tercüman ücretinin kişinin kendisi tarafından ödenmesinin de insan onuru ile dalga geçmek olduğunu söyleyen Kaplan, “Bu Kürt halkını, özellikle 10 bin tutuklu açlık grevinde yatarken insan onurunu rencide eden bir durumdur. Bu ticari mantığı lütfen bu komisyon görüşmelerinde çıkartalım” dedi.

Kaplan, bu düzenlemeyi olumlu, önemli ama eksik bulduklarını da ifade etti. Kaplan, bir AB Parlamentosu üyesinin vitamin hapı getirdiği için Terörle Mücadele ekipleri tarafından havaalanında gözaltına alındığını ancak savunmasını anadili olan Kürtçe yapmak istediği halde Almanca bildiği gerekçesiyle Almanca bilen tercüman getirilmek istendiğini anlattı. Kaplan, “21. yüzyılda kim kiminle dalga geçiyor. Bu ne aymazlıktır, bu ne önyargıdır, bu ne ırkçılıktır, bu ne inkarcılıktır” dedi.

Bunun üzerine AK Parti'li Oya Eronat, Kaplan'a ‘ırkçılığı yapan sensin be' diye bağırdı. Kaplan'da Eronat'a ‘Konuşma, terbiyesizlik yapma' diye bağırdı. Eronat'da Kaplan'a, ‘Terbiyesiz, utanmaz' diye karşılık verdi. Kaplan'ın Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün'e, ‘susturun şunu' diye seslenmesi üzerine Eronat, “Milletin canını alıyorsun, sen konuşma, sen sus” dedi.

Eronat'ın ‘Sen bu komisyonun üyesi bile değilsin' demesine ise Kaplan, “Ben bu Meclis'in vekiliyim, hakkımı kullanıyorum” dedi.

“Çaldığın canların hesabını ver, hırsız” diye bağıran Eronat'a Kaplan, “Milletin iradesini çalan hırsızlar burada temsilci olacak değil mi?” diye bağırdı.

Tartışmamanın sürmesi üzerine MHP'li Yusuf Halaçoğlu da, “Sizin bağırmalarınızı mı dinleyeceğiz” diyerek tartışmaya tepki gösterdi. AK Parti'li Hamza Dağ da, Kaplan'a “Azarlanmaya gelmedik buraya” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından komisyon toplantısına ara verildi.

Bu haber 830 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,596 µs