Başbakan neyi hedefledi?

19 Temmuz 2007 08:37 tsi
Başbakan Erdoğan, seçime dört gün kala “tek başımıza iktidar olamazsak siyasetten çekilirim” sözleriyle bir dizi siyasi hedefi gerçekleştirmeye çalıştı. Bunlardan bazıları “seçim öncesinde kamuoyunu etkilemeye” yönelikti, bazısı da

İsmail Küçükkaya'nın yazısı:

Başbakan neyi hedefledi?  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçime dört gün kala “tek başımıza iktidar olamazsak siyasetten çekilirim” sözleriyle bir dizi siyasi hedefi gerçekleştirmeye çalıştı.

Bunlardan bazıları “seçim öncesinde kamuoyunu etkilemeye” yönelikti, bazısı da “seçim sonrası oluşacak siyasi atmosfere dair ön hazırlık” hamleleriydi.

Her şeyden önce eğer o cümle tek başına kurulmuş olsaydı, yani arkasından “sayın Baykal sayın Bahçeli siz de çekilecek misiniz?” diye sorulmasaydı hiç kuşkusuz farklı bir anlamı olurdu.

Yani Başbakan, her ne pahasına olursa olsun “tek başına gelemezsem çekilirim” dememiştir. Rakiplerinin tek başına gelemeyeceği düşüncesiyle biraz daha rahat “meydan okuma” yapmıştır.

Şimdi bu sözlerle Başbakan’ın neyi hedeflediğini anlamak için adım adım gidelim:

Öncelikle Başbakan Erdoğan, bu sözüyle “gündem belirlemiş” oldu. O cümle ajanslara düştüğü andan itibaren bütün televizyonların birinci haberiydi. Dünkü gazetelerin neredeyse tamamında ya manşetti ya da birinci sayfadan girmişti. Bu, “seçime giden bir ülkede” tek başına iktidar serüveni yaşamış bir parti için bulunmaz bir fırsattır.

Erdoğan böylece, “terör, işsizlik, Cem Uzan’ın suçlamaları, Cumhurbaşkanlığı belirsizliği, Gül’ün adaylığından nasıl vazgeçileceği problemi, bakan çocuklarının durumuyla ilgili eleştiriler” gibi netameli konular yerine kamuoyunun gündemine kulağa hoş gelen ve iddialı bir maddeyi yerleştiriverdi.

Başbakan dört buçuk yıllık iktidarı boyunca bunu çok sık yapabilmiş değildi. Yani Özal gibi “gündem tayin eden bir lider” profili sergilememişti. Seçimin son düzlüğünde bunu sağladı.

İkinci hedef, halen yüzde 13-15 civarında olduğu neredeyse bütün anketler tarafından doğrulanan “kararsız seçmeni etkilemekti.”

İktidar partisi ile ana muhalefet partisinin oylarının artık belli bir orana oturduğu ama kararsız kitlenin ağırlıklı olarak MHP-DP-Genç Parti arasında tercih yapmaya çalıştığı düşünülüyor. Bence, Başbakan Erdoğan “istikrar vurgusunu” bir kez daha yaparak, bununla birlikte “koalisyon korkusunu hatırlatarak” kararsız kitleye yönelik bir mesaj verme gereği hissetti. Çünkü özellikle MHP’nin tahmin edilenin üç-dört puan ötesinde puan alması veya Meclis’e bir dördüncü partinin girmesi durumunda parlamento dengesi hiç umulmadık bir şekilde oluşabilir. Hatta bunun yansıması olarak çok ilginç hükümet senaryoları gündeme geliverir.

Akşam

Bu haber 341 defa okundu.