En Sıcak Konular

Citibank’ın vergi borcu nasıl silindi?

18 Temmuz 2007 20:43 tsi
Citibank’ın vergi borcu nasıl silindi? Ancak bu yazıda okuyacaklarınız 20/12/2002 tarihinde gerçekleşmiş ve kimi çevrelerce skandal olarak değerlendirilen bir işleme aittir. Belgenin altındaki imza Gelirler Genel Müdürü Vekili sıfatıyla Osman Arıoğlu ’na ait. Arıoğlu’nun imzasıyla

Olayın özü şu: Yurtdışında yerleşik (merkezi New York) olup, daimi temsilciliği Citibank N.A İstanbul Türkiye Merkez Şubesi kanalıyla Türkiye’de faaliyet gösteren banka Gelirler Kontrolörlerince (1997’den 2001 tarihine kadar olan dönem. Denetimin yapan kişiler ise şöyle: Ahmet Turan Bahşi, Hüdaverdi Akkoca ) denetleniyor. Ve bir rapor düzenleniyor. Bu rapora göre bankanın vergi hesaplarında hata yaptığı ortaya çıkıyor ve devlete ödemesi gereken vergi borcu olduğu ortaya çıkıyor.

Ne kadar? Raporda bu yazılı değil. Ancak muhtelif rakamlar ortada dolaşıyor. 2 milyar dolar ile 3 milyar dolar arasında bir vergi aslı ve faiz borcu olduğu konusunda ortak bir kanı var. Citibank bu noktada Maliye Bakanlığı’na başvurarak kendilerinin yurtdışında yerleşik bir firma olduğu ve ilgili kanunlar gereği (aşağıda detaylı ve teknik rapor olduğu için tekrarlamadık) vergi muafiyeti bulunduğu gerekçesiyle rapora itiraz ediyor.

Vergi uzmanlarınca hazırlanan raporda ise bu durum vurgulanıyor ancak Citibank’ın vergi muafiyetinden (Kurumlar Vergisi) yararlanmak için portföyün yüzde 25’ini İMKB’de işlem gören hisse senetlerinden oluşturma şartı nı yerine getirilmediği belirtiliyor.

Yani banka, vergi istisnasından yararlanmak için gerekli şartları yerine getirmediği için vergi ödememiş (kaçırmış) konumuna iniyor. Osman Arıoğlu ise Citibank’ın görüşüne sıcak bakıyor ve Citibank’ın düzeltme isteğine olumlu yanıt veriyor.

Burada ilginç olan nokta şurası: Citibank’ın avukatları yargı veya uzlaşma komisyonuna gitmek yerine raporun hatalı olduğunu, ileri sürerek doğrudan düzeltme talebinde bulunması ve bunun da Maliye Bakanlığı’nca kabul edilmesi. Bir başka nokta daha var.

Vergi uzmanları ise, eğer bir kurum kendisi hakkında yazılan raporun hatalı olduğunu ileri sürerek düzeltme talebinde (Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve takip maddeleriyle ilgiliyse) bulunuyorsa, izlenmesi gereken prosedürün, raporda hata olup olmadığının tekrar incelenmesi olduğunu hatırlatarak, “Bu yol izlenmemiştir. Bakan ve Arıoğlu’nun imzasıyla olay kapatılmıştır. Devlet ciddi bir vergi kaybına uğramıştır” deniliyor.

CHP İstanbul milletvekili Eski SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu ’nun yorumu şöyle:
“Bir denetim elemanı rapor hazırladığında, bu rapor “Rapor Okuma Heyeti”ne gider. Bu heyet tecrübeli kişilerden oluşur. Böyle bir süreçten geçen bir işlemin “Vergi Uzlaşma komisyonuna sokulmadan, bakan oluruyla işlemden kaldırılması Türkiye Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir uygulamadır. Elbette mükellefler raporların hatalı olduğuna itiraz edebilirler. Düzeltme isteyebilirler. Arıoğlu’nun yapması gereken şey, işlemi tamamen ortadan kaldıran bakan oluru almak yerine kendisinin de içinde bulunduğu Uzlaşma Komisyonu”na raporu havale etmekti. Orada tartışılır ve rapor hatalı ise vergi borcunun aslı ortadan kaldırılırdı. Bunun yerine farklı ve görülmemiş bir prosedür işletilmesi mutlaka sorgulanmalıdır.”

İŞTE BELGE

T.C
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

SAYI : B.07.0.GEL.0.49/4922-51
KONU: BAKANLIK MAKAMINA

Yurt dışında yerleşik olup daimi temsilciliğini Citibank N.A. merkezi New York NY İstanbul Türkiye Merkez Şubesi’nin yaptığı yatırım fon ve ortaklıkları adına vekilleri tarafından Bakanlığımıza verilen dilekçelerde, Türkiye’de portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan yatırım fon ve ortaklıkları nezdinde Gelirler Kontrolörlerince yapılan vergi incelemeleri sonucunda düzenlenen raporlara dayanılarak yapılan tarhiyatlarda vergi hatası bulunduğu belirtilerek, konunun Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve 118 inci maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi talep edilmektedir.

Daimi temsilciliğini Citibank N.A. merkezi New York NY İstanbul Türkiye Merkez Şubesi’nin yaptığı yatırım fonları nezdinde 1997, 1998, 1999, 2000 ve 2001 yıllarını kapsayan vergi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlarda;

Citibank N.A merkezi New York NY İstanbul Türkiye Merkez Şubesi’nin daimi temsilciliğini yaptığı mükellef kurumların sermaye piyasası mevzuatına göre yetkili bulunan bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla yaptığı menkul kıymet alım-satımının yanı sıra, aracı kurumlar olmaksızın doğrudan borsa dışında ve başka yabancı kurumlarla gerçekleştirdiği alım satımlarının da bulunduğu, bunlar için Hazine Müsteşarlığı’ndan izin alınması gerektiği halde bu iznin alınmadığı,

Mükellef kurumların borsada aracı kurumlar ve bankalar aracılığı ile alım satımını yaptığı menkul kıymetlerin işlem sonuç formu ile belgelendirilmesi gerekirken bu belgeleri temin etmediği, hususları tespit edilerek mükellefin, ilgili yıllarda, Türkiye’deki portföy işletmeciliği faaliyetlerinden elde ettiği kazançların Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin 4 numaralı bendinde yer alan istisnadan yararlandırılmaması gerektiği sonucuna varılmış ve anılan rapora dayanılarak mükellef hakkında gerekli tarhiyatlar yapılmıştır.

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2 nci maddesinde, Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan yatırım fonlarının Kurumlar Vergisi Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında sermaye şirketi addolunacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı maddede, 20.02.1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanun’a göre, ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye’de münhasıran portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan dar mükellefiyete tabi yatırım fonlarının, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulmuş yatırım fonları addolunacağı belirtilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3946 sayılı Kanun’la değişik 8 inci maddesinin 4 numaralı bendinde, menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu istisna yurt dışında yerleşik dar mükellef yatırım fon ortaklıklarının Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde ettikleri portföy işletmeciliği kazançlarına da uygulanmaktadır.

Dar mükellef yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının kurumlar vergisinden istisna edilmesi konusundaki usul ve esaslar, Bakanlığımızca yayınlanan 44, 45, 47 ve 57 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğleri ile düzenlenmiştir.

Dar mükellef yatırım fonlarının Türkiye’de elde edilen portföy işletmeciliği kazançlarının kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için, bu kazançların bir işyerinde veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilmesi şarttır.

Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan bir örneği ekli yazıda, Citibank N.A. İstanbul Türkiye Merkez Şubesi’nin daimi temsilcisi olduğu yurt dışında yerleşik ve portföy işletmeciliğinde bulunan kuruluşların Türkiye’de portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunmaları için Hazine Müsteşarlığı’ndan ayrıca izin almalarına gerek bulunmadığı belirtilmiştir.

Portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan söz konusu kuruluşların borsa dışında, aracısız (bizzat) ve başka yabancı kurumlarla gerçekleştirdiği tüm menkul kıymet alım-satım işlemlerinin, sermaye piyasası mevzuatına göre yetkili olan Citibank N.A. merkezi New York NY İstanbul Türkiye Merkez Şubesi aracılığı ile yapılmış olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Citibank N.A. merkezi New York NY İstanbul Türkiye Merkez Şubesi Türkiye’de Bankalar Kanunu uyarınca bankacılık faaliyeti yapma yetkisine sahip olup, Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeleri uyarınca da sermaye piyasası işlemlerine aracılık yapma yetkisine haizdir.

Bu durumda, portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan kuruluşların İMKB dışında gerçekleştirdiği menkul kıymet alım satım işlemlerinin tamamının adı geçen Banka aracılığıyla yapılmış olması nedeniyle bu işlemler için Hazine Müsteşarlığından izin alma şartının aranmaması gerekir.

Öte yandan, söz konusu kuruluşlarının, borsada yaptığı işleri işlem sonuç formları ile borsa dışındaki işlemlerini ise faturalarla tevsik etmediği hususuna gelince;
243 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde;

Bankaların müşterileri adına menkul kıymet borsalarında aracı kurum sıfatıyla yapacakları alım satımlara ilişkin lehlerine tahakkuk edecek tutarlar ile Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca menkul kıymet alım-satımlarına aracılık faaliyetinde bulunan kurumların menkul kıymet alım-satım ve aracılık işlemlerini, düzenleyecekleri işlem sonuç formları ile belgelemek zorunda oldukları açıklanmıştır.

Anılan Tebliğin (E) bölümünde, bu belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının tespiti halinde her belge için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanunu’nun 353/2 nci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesileceği açıklanmıştır.

Konuya ilişkin olarak, Gelirler Kontrolörlerince yapılan vergi incelemelerinde bir grup Kontrolör borsada yapılan menkul kıymet alım satım işlemleri için işlem sonuç formu temin edemeyen kuruluşlar adına sadece özel usulsüzlük cezası kesilmesini önermekle yetinirken, bazı Kontrolörler ise bunun mükellefin, istisna hakkının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir eksiklik olarak görmektedirler.

Söz konusu kuruluşların işlem sonuç formu temin edemediği, menkul kıymet alım satım işlemlerinin işleme aracılık eden bankanın kayıtları, swift mesajı, hesap ekstreleri ve teyit mektupları ile tevsik edildiği dikkate alındığında, mükellef kurumların işlem sonuç formunu temin edememiş olmasının şekli bir eksiklik olarak değerlendirilmesi ve bunun istisna hakkının ortadan kaldırıcı bir sonuç gerektiği düşünülmektedir.

Konu hakkında, Bakanlığımızca yayınlanan 15.10.2001 tarih ve 54926 sayılı 2001/2 sayılı Kurumlar Vergisi İç Genelgesinde; Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunan yabancı yatırım fonlarının, her biri için ayrı ayrı defter tutulmasının şart olmadığı, sadece kurumlar vergisi uygulamasında her bir fon sermaye şirketi olarak addolunduğundan, her fon için belirlenen portföy işletmeciliği kazancının bunlar adına ayrı ayrı verilen kurumlar vergisi beyannamesi ile beyanı gerektiği açıklanmıştır.

Ancak her bir fon adına ayrı beyanname ile beyanı gereken kazancın, bunların daimi temsilcisi tarafından tek bir beyanname ile beyan edilip vergilendirilmesi halinde, portföy yönetim şirketi adına tahakkuk ettirilen vergilerin, her bir fon adına yapılacak tarhiyattan mahsup edilmesi sonucu ilave bir tarhiyat çıkmayacağından yapılan bu işlem nedeniyle sadece usulsüzlük cezası kesilmekle yetinilmesi gerektiği açıklanmıştır.

Gelirler Kontrolörlerince düzenlenen raporlarda ise, her bir fon adına ayrı ayrı mükellefiyet tesisi yapılması ve tarhiyatların da bu fonlara yöneltilmesi gerekirken, mükellefiyet ve tarhiyat işlemlerinin portföy yönetim şirketleri adına yapılması önerilmek suretiyle her bir portföy şirketinin idaresinde bulunan çok sayıda fon göz ardı edilmiştir.

Oysa bu işlemlerde portföy yönetim şirketleri kazancı elde eden değil, yatırımcı fonların kazanç elde etmesine aracılık eden durumundadır. Dolayısıyla kazancın portföy yönetim şirketine değil ilgili fonlara ait olması gerekir.

Bu nedenle, olayda öncelikle Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve 118/1 nci maddesi uyarınca “mükellefin şahsında hata” bulunmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, yurt dışında yerleşik olup sadece portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan sözü edilen yatırım fonlarının, Türkiye’de daimi temsilcileri vasıtasıyla portföy işletmeciliği faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın daimi temsilcileri olan Citibank N.A. Merkezi New York N.Y. İstanbul Türkiye Merkez Şubesi’nin sermaye piyasası mevzuatına göre yetkili kurum olması dolayısıyla yönetilen yabancı fonların ayrıca Hazine Müsteşarlığı’ndan izin almasına gerek bulunmadığı, Türkiye’deki menkul kıymet alım-satım işlemlerinin banka kayıtları, swift mesajı, hesap ekstreleri ve teyit mektupları ile tevsik edildiği hususları dikkate alındığında sadece işlem sonuç formunun temin edilememesinin özel usulsüzlük cezasını gerektiren bir fili olarak değerlendirilmesi ve bu kuruluşların portföy işletmeciliği kazançlarının Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/4 üncü maddesinde yer alan istisnadan yararlandırılması gerektiği, bu nedenle vergiden istisna olan bir kazancın vergiye tabi tutulmasının Vergi Usul Kanunu’nun 118 inci maddesinin 3 numaralı bendi uyarınca “mevzuda hata”, kazancın tamamının portföy yönetim şirketi tarafından elde edildiği varsayılarak tarhiyatın bu kuruluşlar adına yapılmasının ise aynı maddenin 2 numaralı bendi uyarınca “mükellefin şahsında hata” olarak değerlendirilmesi, sonuç olarak yapılan tarhiyatlarda vergilendirme hataları bulunması nedeniyle, adına tarhiyat yapılan kurumların düzeltme talebinin Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Hatalarını Düzeltme” hükümleri çerçevesinde düzeltilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Buna göre, Gelirler Kontrolörleri Ahmet Turan Bahşi ve Hüdaverdi Akkoca tarafından düzenlenen Raporlar uyarınca, daimi temsilciliğini Citibank N.A. merkezi New York NY İstanbul Türkiye Merkez Şubesi’nin yaptığı kuruluşlar adına Mecidiyeköy Vergi Dairesince yapılan ve vergilendirme hatası bulunduğu düşünülen tarhiyatların Vergi Usul Kanunu’nun 115 ve müteakip maddelerine istinaden düzeltme yoluyla terkin edilmesi hususunu olurlarınıza arz ederim.

Osman ARIOĞLU                                                                                   20/12/2002 
Gelirler Genel Müdürü V.  
                            
OLUR  
Kemal Unakıtan          

gazeteport                 



Bu haber 6,237 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    14,015 µs