'CHP vaatlerinin üçte birini tutsa ülke krize girer'

18 Temmuz 2007 15:21 tsi
AKP'nin vitrin ismi Mehmet Şimşek CHP'ye fena yüklendi. Şimşek, CHP vaadlerinin gerçekleşmesi imkansız vaadler olduğunu belirttiği konuşmasında mazotun 1 YTL olmasının Türkiye açısından ne demek olduğunu açıkladı.

Londra'da dünyanın en büyük yatırım bankalarından biri olan Merrill Lynch'de makro ekonomik analizler yaparken kendisini bir anda Gaziantep'te ekonominin en mikro noktasında, hane halkı ekonomisinin içinde bulan Mehmet Şimşek şimdilerde yeni kimliğine alışmaya çalışıyor. Gaziantep sokaklarında "Küresel deneyim" sloganları ile boy boy afişleri asılan Şimşek, 2001 krizi sonrası ümitlerin bağlandığı Kemal Derviş gibi ekonomist kökenli olduğu için milletvekili adayları arasında belki de en fazla dikkat çeken isim. Şimşek 20 gündür Gaziantep'te kampanya yürütüyor.

Dünya basının gelişen piyasalar konusunda dünyaca itibar edilen ve oldukça dikkat çekici bir hayat hikayesine sahip olan bir ekonomistin siyasetçiye dönüşme evresini 1 aydır tam yerinde, yani Gaziantep'te izliyor. Norveç'ten ABD'ye İsviçre'den Kanada'ya kadar hakkında haber yapmak için gelenler de var, belgesel çekenler de. Ancak Şimşek kendisinin tipik bir siyasetçi olamayacağını düşünüyor.

Referans'ın sorularını yanıtlayan Şimşek, "İnsan 40'ından sonra değişmiyor. Tipik bir siyasetçi gibi kalabalığı toplayıp boş vaatlerde bulunamam" diyerek vaatler konusunda uyarıyor: "Bu vaatler yıkıcı ekonomik sonuçlara yol açabilir."

1 YTL'lik mazot 10 milyar dolar borç demek

Mazotun 1 YTL'ye düşürülmesinden, ÖSS'nin kaldırılmasına kadar değişen vaatleri ile siyasi partiler Türkiye'nin belki şu ana kadar hiç görülmediği kadar renkli bir kampanya dönemi geçirmesini sağladı. Gaziantep sokaklarında da benzer vaatler var. Şehir merkezinin ortasındaki bayrak kalabalığı içindeki afişlerde "Doğum yapan her kadına 15 bin YTL ödül verilmesi" gibi ekonomik etkileri tartışılır vaatler bile bulunuyor. "1990'lı yılların başında emeklilik yaşı 38'lere kadar indirilme vaadi verildi. Sosyal güvenlik sistemi çöktü. O popülist taahhüdün maliyeti bugünkü hesap üzerinden bir kaç yüz milyar dolar. Böyle bir tahribata yol açacağı bilinseydi böyle bir karar alınmaz ve halk da bu taahhüdlere prim vermezdi" diyen Şimşek bu tür vaatlerin tahribat göze alınırsa gerçekleştirilebileceğini söylüyor.

Mazotun 1 YTL'ye inmesi halinde herkesin mazota saldıracağını söyleyen Şimşek bunun ülke ekonomisine maliyetinin en az 10 milyar dolar olacağı yönünde uyarıyor. Şimşek'e göre cari açığın yüksek olduğu ve bütçe fazlasının olmadığı bir dönemde bu ülkenin 10 milyar dolar ekstra borçlanması anlamına geliyor. "10 milyar dolar borçlanılırsa, cari açık artar, faizler yükselir, bütçe açığı ve borçlar katlanır. Bu ülke ekonomisi için nasıl iyi olabilir?" diyen Şimşek, CHP'nin vaatlerinin toplam maliyetinin 47 milyar dolar olacağını vurguluyor. Akşam gazetesi yazarlarından Deniz Gökçe'nin hesaplarını referans gösteren Şimşek "CHP'nin bu vaatlerinin sadece 3'te 1'i gerçekleştirmesi halinde bile kesin konuşuruyorum, bu ülkede ekonomik kriz çıkar" diyor.

Ormana bakıyordum şimdi dalların arasındayım

Şimşek, ekonomiyi uzun yıllar makro açıdan inceledikten sonra şimdi Gaziantep'te köy köy dolaşıp ekonominin en ücradaki sorunlarını anlamaya çalışıyor. Makro ve mikro ekonomi arasındaki dengeyi kurmanın zor olup olmadığına ise şu şekilde yanıt veriyor: "Benim önceden 30 bin feet'den ormana bakıyor olmam oradaki ağaç ve dallara ilişkin sorunları anlamamı zorlaştırmaz, tam aksine benim için fırsat. Çünkü reel aktörlerle, işadamları ile bir aradayım. Bir halı fabrikasına gidip orada elde ettiğim tecrübeler genel olarak fikir sahibi olduğu tekstil sektörünün bir alt sektörü hakkında ciddi fikirler edinmemi sağlıyor. O fabrikada bu halıların hangi ülkelere satıldığını, gümrük sorunlarını görüyorum, çok şey öğreniyorum. Bana sahip olduğum genişliği derinleştirmemi sağlıyor".

 AK Parti diyaloğa açık bir yapı

Mehmet Şimşek bir dönem Merrill Lynch'de hükümet yanlısı raporlar yayınladığı yönünde eleştirilmişti. AK Parti'yi tercih etmesini "Progresif ve diyaloğa açık, uzun vadeli düşünebilen, popülizm tuzağına düşmeyen bir parti" olmasına bağlayan Şimşek, AK Parti'nin özelleştirmeye ve liberalleşmeye açık Turgut Özal ekolüne yakın bir parti olduğunu savunuyor. Şimşek "Bir çok ülkenin ekonomik yönetimindeki insanları ile işim gereği diyalog içnde oldum. AK Parti entellektüel sermaye boyutu ile dünyanın en gelişmiş platformu olmasa da ve zaman zaman hassas noktalara dokunsa da bunları telafi eden niteliklere sahip. Reform yaklaşımı itibariyle radikal hareketleri var" diyor.

Kemal Derviş'ten daha rahat ortamda adayım

Hakkındaki Kemal Derviş benzetmelerine katılmayan Şimşek, Derviş'le ayrıldığı noktaları şu şekilde sıralıyor: "Derviş, birbirileriyle uyumlu olmayan 3'lü koalisyona geldi. Bense daha rahat bir ortamda geldim. Şimdi CHP ile MHP birbiriyle kardeş gibi geçiniyorlar ama bu suni bir durum çünkü kimyaları uyuşmuyor. Birbiriyle uyumlu olmayan 3 partiyi bir araya getirmek zorlamadır ve köklü çözümler getirmez. Ben finans altyapısına sahibim, o ekonomik kalkınma programları üzerinde çalışmıştır. Ben ülkenin en ücra köşesinden annesi babası okuma bilmeyen bir aileden çıkmışım o yüzden varoşları çok iyi anlayabiliyorum. Kemal beyin geldiği ortamla benim geldiğim ortam çok farklı."

Bu sene içinde küresel likiditede daralma olmaz

Önümüzdeki yıl için küresel likiditede bir daralma beklemeyen Şimşek, Japonya ve ABD'nin faiz artırması ve küresel büyümenin yavaşlaması halinde bir daralma yaşanabileceğini ancak bu sene için böyle bir ihtimal görmediğini belirtiyor. Uzun vadede Türkiye'nin ekonomik görünümünü "pozitif" olarak nitelendiren Şimşek, "Geçen seneki türbülans 5 yıl önce yaşansaydı bu çok ciddi bir tahribata yol açar, ekonomi resesyona girerdi. 2 aylık süreçte YTL'nin yüzde 35, borsanın dolar bazında yüzde 45 oynamasına rağmen türbülansın etkisi sınırlı kaldı ve ekonomik büyüme çok yavaşlamadı, faizler biraz yükseldi. Bu temel kırılganlıkların azaldığının işareti" diyor. 

Bu haber 450 defa okundu.