En Sıcak Konular

MHP'de bir şahin ideolog

17 Temmuz 2007 18:22 tsi
MHP'de bir şahin ideolog Gündüz Aktan hiç şüphesiz kalbur üstü bir entellektüel. Bu birikiminin ürünleri son bir kaç yıldır köşe yazılarında ilgiyle takip edildi. Fakat Gündüz Aktan'ın sınırötesi harekatın hedefini PKK değil, Barzani şeklinde açıklaması çok tehlikelidir.

BARZANİ HEDEFİ TEHLİKELİ

Aktan'ın laiklik, milliyetçilik ve dışpolitikaya dair fikirleri geçen hafta Neşe Düzel'e vermiş olduğu mülakatla tekrar gündeme geldi. Mesleki kariyeri ve siyasi kimliği gözönüne alındığında, röportajın asıl can alıcı noktası dış politikaya dair özellikle Kuzey Irak'a yapılacak olası bir sınır ötesi harekâtla ilgili beyanatlarıydı. Sözkonusu mülakatta Aktan sınırötesi harekâtın terör örgütüne karşı değil bu örgüte destek veren Barzani'ye karşı yapılacağını ve Barzani'nin pes etmesine kadar da süreceğini belirtiyor. Şu ifadeler onun: “Bence K.Irak'a yapılacak bir harekât PKK'ya karşı yapılacak bir harekât değildir. Bu, Barzani'ye karşı yapılacak bir harekâttır.”

Harekâtın gerekliliğini savunanlar da dahil hiçbir resmi makamın şu ana kadar dile getirmedigi son derece tehlikeli bir çıkış bu. İfade edilen resmi görüş, Irak'ta işgal sonrası devlet boşluğundan istifade ederek PKK'nın kurduğu terör kamplarına karşı Türkiye'nin bir sınır ötesi harekât düzenleme hakkı bulunduğu yönünde. Aktan'ın Barzani'ye karşı harekât fikrini resmi olmayan bir sıfatla sarfettiği düşünülebilir. Aktan'ın ileride iktidar ortağı olması muhtemel bir partiden milletvekilliği adaylığı gibi bir sıfatı da bulunuyor; seçimlerden sonra kurulması muhtemel bir CHP-MHP koalisyonunun en güçlü Dışişleri Bakanlığı adaylarından biridir.

Bir politika yapımcısı olmasa dahi politika yapım sürecine tesiri olan etkin siyasi elitin bir mensubu. Aktan'ın kendi görüşü de bu doğrultu- da: “Siyaset söylem demektir. O söylem, daha sonra devletin karar mekanizması içerisinde fiiliyata döner. Devletin karar mekanizması içine girmek için yapılır siyaset.” Aktan devam ediyor: “Harekât, Barzani, 'Ben bir daha kimsenin size saldırmasına imkan vermeyecegim' deyinceye kadar olacak. Benim karşımdaki Barzani'dir. Çünkü sınırın o tarafının sahibi odur.” Ancak onun söylediklerinin aksine, hukuki açıdan (de jure) sınırın öteki tarafının sahibi Barzani degil, Türkiye'nin ve Birleşmiş Milletler'in egemenliğini tanıdığı Irak devletidir. Fiili açıdan ise (de facto) sınırın öteki tarafında yine Barzani değil, ABD bulunuyor. Barzani'ye karşı harekât ilan etmek, hukuki olarak bir bütün halinde Irak'a karşı ilan-ı harp demektir. Tecrübeli büyükelçi de biliyor ki, savaşlar mahalli değil merkezi idarelere karşı ilan edilir.

Uluslararası hukuk açısından, işgalci ABD'nin hakimiyeti resmen Irak'a devrettiği 30 Haziran 2004 tarihi itibariyle, Irak'ın herhangi bir ülkeden farkı bulunmamaktadır. Fiili açıdan ise bu söylemle girişilecek bir harekât, Türkiye'yi Irak'taki işgalci güç durumunda olan ABD'yle karşı karşıya getirir. Ayrıca Aktan'ın bahsetmediği, Kuzey Irak'taki mahalli yönetimin askerlerini İsrail güvenlik güçlerinin eğittiğine dair çok güçlü iddialar var. Peşmergelere İsrailli askeri uzmanlar tarafından askeri eğitim verildiğine dair iddialar, Vietnam'da My Lai katliamı ile Irak'taki Ebu Gureyb skandalını ortaya çıkaran Amerikalı araştırmacı-gazeteci Seymour Hersh tarafından gündeme getirildi.

Bugün artık iyi eğitimli, gelişmiş silahlarla mütecehhiz, disiplinli askeri kuvvetlerin varlığından bahsediyoruz. Siz harekâtı geniş tutup, Barzani'ye karşı yapılmış olduğunu ilan ederseniz karşınızda muhtemelen sadece peşmergeleri bulmayacaksınız. Aktan belki de bu noktada diplomatik olmanın gereğini hatırlamış olacak ki Kuzey Irak'taki İsrailli ajanlardan hiç sözetmiyor.

IRAK ARTIK FARKLI

Irak'a ilişkin, Türkiye'de özellikle bürokratlarımız tarafından kabul edilmesi zor ama zorunlu olan bir gerçek var: Bağdat'da artık Saddam Huseyin iktidarı bulunmuyor ve Barzani de Saddam'a isyan eden bir aşiret komutanı değil. Sosyalist Enternasyonal toplantılarına Baykal'la birlikte katılan, temsilcisi ile Hudson'daki toplantılarda Türk askeri temsilcilerin aynı masada bir araya geldikleri, etrafında Batılı gazetecilerin çember oluşturduğu bir isim. Irak hükümetine bağlı bir mahalli idarenin başında bulunuyor.

Kaldı ki kuzeydeki bölgesel yönetimin içinden çıkmış isimler bugün Irak Cumhurbaskanlığı ve Dışişleri Bakanlığı koltuklarında oturuyorlar. Dışişleri Bakanlığı'ndaki hakimiyetleri sayesinde yurtdışındaki Iraklı elçilerin önemli bir kısmı Kürtlerden oluşuyor. Türkiye'deki siyasi elitin zihinlerini formatladıkları Soğuk Savaş yıllarının getirdiği ezberlerden kurtulup, Irak'taki yeni gerçeği görmeleri gerekiyor. Bu bürokratik zihniyetinin en çetin hasımlarından biri, ironik biçimde Aktan'ın da bir zamanlar danışmanlık hizmeti verdiği Turgut Özal'dı. Değişen uluslararası sistemde ve küreselleşen bir dünyada Türk dış politikasına farklı bir boyut ve ufuk kazandıran Özal, Saddam sonrasının şartlarını görmüş, bölgedeki liderleri Türkiye'nin yanına çekmeye çalışmıştı. Onun vefatıyla siyasete yeniden hakim olan bürokratik zihniyet, giderek Türkiye'yi özellikle Irak konusunda demode olmuş çizgisiye oturtmayı başarmıştır. Bugün, değişime direnen aynı zihniyet, hükümeti güçlenen milliyetçilikle sıkıştırarak, Aktan'ın mülakatında AB ile ilişkileri netleştirmekten kastettiği sonucu doğuracak bir geleceğe kapı aralıyor.

Hasan Kösebalaban / Yeni Şafak

 




Bu haber 538 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,464 µs