''Birleşmiş Milletler'' birleştirici mi?
28 Eylül 2012 13:25 tsi
BM Genel Kurulu'nda kürsüye çıkan liderler başka ülkelere çatıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları New York'ta sürüyor.
Genel Kurul'da kürsüye her gelen liderler ise, genellikle konuşmalarında barış mesajları vermek yerine, sorun yaşadıkları ülkelere yönelik eleştirileri ardarda sıralıyor, üstelik oldukça sert bir uslüpla...
Durum böyle olunca insanın aklına acaba Birleşmiş Milletler ulusları ne kadar birleştirebiliyor sorusu geliyor.
Çin Dışişleri Bakanı Yang Jıenchı, "Japonya'nın adalarla ilgili davranışı tamamen kanunsuz. Japonya Çin'e ait olan adaları çalmak suretiyle tarihi gerçekleri değiştiremez." dedi.
İsrail Başakanı Netanyahu, "İran'ın nükleer silaha sahip olmasının ne manaya geldiğini anlamak için El Kaide'nin nükleer silaha sahip olduğunu düşünmek gerekir. Bu öldürücü silahların dünyanın en tehlikeli terörist organizasyonunun veya İran'ın elinde olması arasında hiçbir fark yok." dedi.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, "Yeni bir sömürge dönemi yaşanıyor. Bunun için sömürgeciler, yeni yeni öldürücü silahların denemesini yapıyor. Siyonistler tarafından ulusumuza karşı askeri saldırı tehditleri bu acı gerçeğin en büyük göstergesi." dedi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Avramopolos, "Üsküp yönetimi temsilcisinin neler dediğini bugün öğrendim. Uluslararası toplum önünde gerçekleri saptırarak on dokuzuncu yüzyıl diliyle konuşmak bizi bir yere götürmez." dedi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında barış ve güvenliği korumak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler'in amblemi, iki zeytin dalıyla çevrili Kuzey Kutbu merkezli dünya haritası... Harita bütün dünya insanlarını, mavi zemin okyanusları simgeler, zeytin dalları da barışı simgeler.
Ancak adı üzerinde, milletleri birleştirmek, biraraya getirmek ve sorunlarını barışçıl yollardan halletmek için bir platform olarak kurulan Birleşmiş Milletler'in 67. Genel Kurul'unda kürsüye çıkan liderler, barışın nasıl tesis edileceğine ilişkin mesajlar yerine daha çok, sorun yaşadıkları rejimlere yönelik sert ifadeler sarfediyor.
Aslında Birleşmiş Milletler kurulduğu 1945'ten bu yana dünyada savaş ve katliamlar ne yazık ki, eksik olmadı.
Bu olaylarda milyonlarca kadın, erkek, çocuk hayatını kaybetti.
Son olarak Birleşmiş Milletler'in Suriye'de aylardır yaşanan ölümleri durdurmak için anlaşamaması örgütün kuruluş amacına ne kadar hizmet ettiği bir kez daha sorgulatıyor.
trthaber
Bu haber 673 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle