Başkentte AKP show!

14 Temmuz 2007 22:56 tsi
AK Parti'nin Ankara mitinginde hayli kalabalık bir topluluğa hitap eden Başbakan Erdoğan, tüm liderlere 'yanıtlar' gönderdi. İşte AKP Ankara mitinginin notları.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, ''AK Parti'nin oy için halka altın dağıttığını'' iddia ettiğini belirterek, ''Bunu ispat edemezsen Baykal, namertsin, müfterisin'' dedi.

Erdoğan, Ankara Sıhhiye Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti. Konuşmasında CHP Genel Başkanı Baykal'ı eleştiren Erdoğan, CHP liderinin, ''AK Parti vatandaşa altın dağıtıyor'' dediğini ifade ederek, iddiayı şöyle yanıtladı: ''Sayın Baykal, 'bu seçimi kaybedersem Rodos'a kadar yüzeceğim' dedi.

Ben Sayın Baykal'ın iyi yüzücü olduğuna şahit oldum. Nereden? Gazete haberlerinden. Rodos'a yüzüşünüz hayırlı olsun. Fakat bu aralar yeni yeni şeyler uydurmaya başladı. Ne diyor biliyor musunuz? 'AK Parti vatandaşa altın dağıtıyor' diyor. Duydunuz mu bunu? İçinizde altın alan var mı? AK Parti'nin karakterinde, af edersiniz milletinin iradesini, milletinin kararını parayla satın almak yoktur. Bunu kalkıp da ispat edemezsen Baykal, namertsin, müfterisin. Bu kadar açık konuşuyorum. Biz bugüne kadar bu yolculukta hiçbir zaman menfaat karşılığı işler yapmadık. 14 milyon altın dağıtacaksın, seçim kazanacaksın... Böyle şey olur mu? Sen, CHP'li kardeşim buna inanıyor musun? Böyle bir liderin olduğu için övünç duyabiliyor musun? Olaya bak... AK Parti herkese altın dağıtacak... Sen git de senaryo yaz, senaryo... Sana ancak bu yakışır.''

Bulgur ve pirinç dağıttıkları yönünde de eleştiriler geldiğini, bunların yanı sıra kömür de dağıttıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, bunun sosyal devlet olma ilkesinin gereği olduğunu kaydetti. Bunun, dayanışma ruhunun bir gereği olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Rahatsız mı oldun? Kime dağıtılıyor? Fakir, fukaraya. Kim dağıtıyor? Devlet. Sosyal devletin gereği budur da onun için'' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önceki dönemde DSP'nin değirmenine su taşıdığını ifade ederek, ''Şimdi de eğer millet müsaade ederse, DSP-CHP birleşmesine su taşıyacakmış. CHP'nin milletvekillerinde bir tanesi, gazete ilanı vermiş, CHP eşittir MHP. Al birini vur öbürüne'' dedi. Erdoğan, Sıhhıye Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti. Konuşmasına, ''22 Temmuz için kararınız hayırlı olsun'' sözleriyle başlayan Erdoğan, ''400'' diye tempo tutulması üzerine, ''Demek ki, Türkiye kararını vermiş'' dedi.

Gittiği mitinglerde aynı coşkuyu gördüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Vur vur inlesin, Baykal dinlesin'' sloganları üzerine de meydandakilere ''Değer mi'' diye karşılık verdi.

Erdoğan, ''22 Temmuz'da sandıkta halledeceksiniz bu işi. Onun için hiç gerek yok'' diye konuştu. İki türlü vuruş olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, ilkinin ''kavgacı ruhların vuruşu'', diğerinin ise ''demokratik vuruş'' olduğunu ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''İşte siz, demokratik vuruş yapacaksınız. AK Parti'ye yakışan budur. Birileri mafya ile dolaşıyorlar. Onların da vuruş şekli farklıdır. Onları da bilirsiniz. Ve onlar demokrasiyi hiçbir zaman öğrenemediler. Onların demokratik yaşamlarında maalesef hiçbir zaman söz yok, hakaret var. Onların kim olduğunu da gayet iyi biliyorsunuz. Şimdi seçim sürecine girdik. Artık 1 hafta kaldı. Artık final haftasına giriyoruz. Diğer partilerin bölge mitingleri var, ama biz, 42. mitingimizi yapıyoruz bugün. Gittiğimiz her ilde aynı havayı teneffüs ediyoruz. Son bir kaç ayda, siyasi gündeme zoraki sokulan çatışma ve çekişmeler, siyasi entrikalarla değil, Türkiye'nin geleceği ile ilgileniyoruz. Bazı şeyleri özetlemem lazım, göreve geldik, bizden önce kim vardı? Sayın Bahçeli'nin ortak olduğu bir üçlü koalisyon vardı. Peki milli gelir ne idi? 180 milyar dolar. Bizim 4.5 yıllık iktidarımızda bu rakama 220 milyar dolar koyduk. Arşın oradaysa, Ankara burada.''

Geçen koalisyon hükümeti döneminde 22 tane bankanın ''hortumlanarak'' fona devredildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: ''Kim vardı bu hükümette? Bahçeli, Sayın Ecevit, Yılmaz. Üçü. Bu 22 banka hortumlanarak fona devredilirken, benim milletim sormaz mı, 'Ey hükümet bu hortumlama yapılırken siz neredeydiniz?' Sordu. Nerede sordu? Sandıkta. Ne yaptı? DSP'yi, ANAP'ı, MHP'yi sandığa gömdü. Fakat, Sayın Bahçeli, Yılmaz, 'biz politikayı bıraktık' dediler. Fakat bu siyaset berbat bir şey. Aradan 9 ay geçti, sanatçılar vardır ya, hani sahneyi terk ettikleri zaman 'bir daha, bir daha' derler. 9 ay sonra 'sana dayanamadık, sensizliğe, tekrar gel' demişler.

Gel dedikleri için tekrar partisinin başına döndü. Şimdi yine partinin başında. Hayırlı olsun. DSP'nin değirmenine su taşımıştı, şimdi de eğer millet müsaade ederse, DSP-CHP birleşmesine su taşıyacakmış. İddia bu. CHP'nin milletvekillerinden bir tanesi, gazete ilanı vermiş: CHP eşittir MHP. Al birini vur öbürüne. Ben MHP'ye, CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimi tenzih ediyorum, ama bazı gerçekleri görmemiz gerekiyor. Bu gerçekleri anlatmak bizim görevimiz. Kolay değil, 22 banka hortumlanıyor, 40 milyar dolar milletime fatura ediliyor, ses yok. Savcılar neredesiniz? Niçin bunların üzerine gitmiyorsunuz, neden?''

''AĞZINLA KUŞ TUTSAN''

 TMSF'ye devredilen bankalardan birinin de İmar Bankası olduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, 9 katrilyon liralık borcu ödediklerini ifade etti. ''Mazotçu'' diye hitap ettiği bankanın sahibinin, mazotu 1 YTL'ye satacağını iddia ettiğini ifade eden Erdoğan, ''Sen bir defa şu mazotu 1 YTL'ye satmayı bırak da şu Türkiye'den kaçan babanla, kardeşinin 9 katrilyon liralık borcunu bir ödeyiver. Dürüstseler, Türkiye'ye gelseler, yargılansalar. Niye kaçıyorlar?'' dedi.

Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'ın Rum yönetimindeki Güney Kıbrıs'ta, sanal bir şirket kurduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biliyorsunuz Rum yönetimini tanımıyoruz. Rum kesiminde şirket kuruyor beyefendi. Oradan Türkiye Cumhuriyeti devleti hakkında dava açıyor uluslararası mahkemelerde. Ne yapacakmış, en az buradan ben 40-50 milyar vururum... İnternet sitelerinde geziyor bunlar. Buradan sesleniyorum, bak şunu bil: Tayyip Erdoğan, bu ülkede başbakanlık makamında oturduğu sürece, ağzınla kuş tutsan, isteyen kararını versin, buradan avucunu yalarsın, bir kuruş para alamazsın. Çünkü, seninle ilgili bütün kararlar verilmiştir, bu iş bitmiştir. Bu kadar açık konuşuyorum. Bu ülkeyi bu şekilde çok soyup soğana çevirenler oldu. Güçlüysek, hortumları kestiğimiz içindir. Şimdi bir tane banka fona devredildi mi? Bütün bankalar kazanıyor. 'Küresel sermayeye bankalar satılıyor' diye, aynı hortumcular 'niye satıyorsunuz' diyor. Bunlar, Türkiye'nin finansını güçlendiriyor. Niye rahatsız oluyorsunuz. Bunlar geçmişe takılıp kaldılar. ''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin içinde bulunduğu hükümetin, Türk Lirası'na 6. sıfırı koyduğunu ifade eden Erdoğan, milletin bu sıfırları görünce kendilerini milyoner sandığını kaydederek, ''Ama tuvalete gitti 2 milyon... Bu hale düşürmediler mi bizi?'' dedi. Erdoğan, iktidara gelmeleriyle, eleştirilere rağmen liradan 6 sıfırı attıklarını dile getirerek, enflasyonun ''patlamayıp'', ''çatladığını'' söyledi.

''BUNLAR GERİCİ''

 Ekonomik gelişlerin yanı sıra sağlık ve eğitim alanlarındaki iyileştirmeleri de anlatan Başbakan Erdoğan, 4.5 yıl boyunca 110 bin derslik yapıldığını, bilişim sınıfları oluşturularak, her okula internet bağlantısı sağlandığını belirtti. Öğrencilerin, okula başladıklarında sıralarında kitaplarını ücretsiz olarak bulduklarını ifade eden Erdoğan, ''Hani bunlar ilericiydi ya, soruyorum, bilgisayar yeni mi icat oldu? Niye bugüne kadar okullarda bilişim teknolojisi sınıfı yoktu? İşte Allahıma şükür, okullarda bilişim teknolojisi sınıfı var mı? Var. ADSL bağlantıları kuruldu. Peki ilerici kim? Bunlarda mı ilericilik, biz de mi? Bunlar ilerici filan değil, bunlar dört dörtlük gerici, gerici'' diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti: ''Baykal, çıkmış, 'mazotta ötv'yi kaldıracağım'. Baykal'ın kılavuzunun kim olduğunu bilemiyorum, ama biliyorsunuz, kılavuzu... Çok enteresandır, çiftçiye verdiğimiz, mazot ve gübre desteği ile zaten çiftçi mazotunu 1 YTL'ye alıyor. Milleti niye aldatıyorsun. Biliyorsunuz, Baykal, Enerji Bakanlığı yaptı. Seçim bölgesindeydim Baykal'ın. Antalyalı bir çiftçi, onun döneminde çiftçiye verilen karneyi bana verdi. 'Onun döneminde mazotu karne ile alıyorduk' dedi. Alışkanlık var. Biliyorsunuz, komünist ülkelerde mazot, benzin, gaz yağı, ekmek, yağ bunlar hep karne ile verilir.Baykal'ın alışkanlığıdır. Sadece bu mu? Elimde, 1946 CHP'sinin ekmek karnesi var. Ben de dedim ki, Sayın Baykal, yaşı itibarıyla 70 yaşına dayandığı için o günleri hatırlar dedim. Buna gücenmiş. Halbuki hakaret saikiyle bunu söylemedim. Sadece yaşının 70'e dayanması itibariyle o günleri hatırlar diye söyledim. Bundan rahatsız olmuş. Allah uzun ömürler versin, daha çok yaşa. Benim öyle bir derdim, problemim yok. Ama bir gerçek var. Ekmeği bu zihniyet karneyle millete dağıtmış. İkide bir diyor ki; Atatürkçüyüz, biz Atatürk'ün partisiyiz. Biz, CHP'nin Atatürk'ün kurduğu bir parti olmasından rahatsız değiliz. Böyle bir derdimiz yok, ama sen rahmetli Atatürk'ümüzü niye istismar ediyorsun. Onu geç. O, kurmuş, Türkiye'nin demokratik yaşamına bir parti hediye etmiş. Fakat sen şimdi O'na ne kadar layık olabilmişsin, sen neredesin, ona bak. Atatürk rahmetli oldu, CHP, Türk Lirası'nın üzerinden Atatürk'ün resmini kaldırdı, geldi oraya İnönü'nün resmini koydu. Oldu mu? Oldu. Bitmedi. Daha başkasını söyleyeyim. Posta pulunun üzerinden de Atatürk'ün resmini kaldırdı, yine İnönü'nün resmini koydu. Şimdi burada da gördüğünüz gibi işte o paralar var.''

''PİJAMALI BAŞBAKAN YOK''

 Meydandakilerin, medyaya yönelik sözleri üzerine de Erdoğan, ''Medya bunu biliyor da yazmıyor. işine gelmiyor'' dedi. Başbakan Erdoğan, son zamanlarda medyanın AK Parti'ye yüklendiğini ifade etti. Erdoğan, ''Niye? Çünkü, hortum hortum... Çünkü, karşılarında el pençe divan duran bir başbakan yok, onun için. Evinde affedersiniz, evinde pijamayla karşılayacak, pijamayla uğurlayacak bir başbakan yok, onun için'' diye konuştu.

Bazı gazeteler için ''AK Parti'ye yakınlığı ile tanınan gazeteler'' ifadesinin kullanıldığını anlatan Erdoğan, buna karşılık kendisinin ''MHP'ye yakınlığı ile tanınan'', ''CHP'ye yakınlığı ile tanınan gazeteler'' ifadesini kullanmasına ne denileceğini sordu.

Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bir cumhurbaşkanlığı seçimini gölgelemek isteyen gazetelere ne diyeceksiniz? Kusura bakmasınlar, yapacaksanız objektif gazetecilik yapacaksınız. Yapmazsanız, cevabınızı alırsınız. Yumuşak başlıysak, kim dedi uysal koyunum, kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum.''
haber7

Bu haber 547 defa okundu.