Eski MİT'çinin öngörüsü: Seçimden sonra Türkiye!

14 Temmuz 2007 14:19 tsi
Prof. Dr. Mahir Kaynak bugün çok ilginç bir yazı kaleme aldı. Kaynak'ın iddialarından bazıları şöyle: İslamcılık yerini Müslümanlığa bırakacak... Irak'ı bölme operasyonunun eylem aşaması sona erecek ve hukukileşme safhasına geçilecek... Cumhuriyetin kur

Mahir Kaynak'ın yazısı:

Seçimden sonra
Herkes seçim sonuçlarını merak ediyor ama asıl önemli olan daha sonra çözmek zorunda kalacağımız sorunların neler olacağı ve bu konudaki senaryoların niteliğidir. Bugüne kadar çevremizde oluşan şartların giderek bizi daha çok içine çekeceği ve seyirci konumundan aktör rolüne geçeceğimiz söylenebilir. Gelişmeler birbiriyle bağlantılı iki alanda oluşacak gibi görünüyor. Birincisi Irak’ta ABD’nin yürüttüğü bölme operasyonunun eylem aşaması sona erecek ve durumun hukukileşmesi safhasına geçilecektir. Kuzey Irak’taki Kürt oluşumu Irak’ın bir parçası gibi görünmekle birlikte ilişkilerinin yoğun biçimde Türkiye ile sürdürülmesi beklenir. Bu konuda ülkemizdeki olumsuz havayı dağıtmak için iki enstrüman kullanılabilir. PKK’ya atfedilen eylemler sona erer ve bu örgütün tasfiye edildiği intibaı yaratılır. Ayrıca bağımsız olarak Meclis’e giren Güneydoğulu milletvekilleri, beklenenin aksine, bütünleştirici tavırlar sergiler ve Kuzey Irak’la Türkiye arasında bir köprü rol oynar.

İran’a yönelik bir ABD harekatı beklenirken bu iş El-Kaideye havale edilir ve askeri operasyon yerine örtülü operasyonlar kullanılır.

Ülkemizdeki siyasi yapının, yani bugüne kadar süren milliyetçi- küreselci, laik -İslamcı farklılaşmalarının önemini kaybetmesi ve yeni düşüncelerin toplumda egemen olması beklenir. Çünkü bugüne kadar siyasi atmosferi belirleyen kavramlar ülkemizin dünya üzerindeki konumu ve rolüyle bağdaşmaz hale gelir. Milliyetçiliğin ekonomik alana kayması, soy ve kültür farklılıklarına dayanan anlayışın yerini ekonomik milliyetçiliğe terk etmesi beklenir. Bu ülkemizdeki küreselci etkinin zayıflamasını isteyen çevrelerin politikalarıyla uyuşur.

Din siyasal alandan sosyal alana doğru çekilir ve İslamcılık yerini Müslümanlığa bırakır. Zaten son yıllarda İslamcı hareketin ekonomiye ve Batıya bakışında gözlenen büyük değişiklik bu alandaki değişime uygun bir zemin oluşturur.

Ancak siyasal yapıyla onu temsil eden partiler arasında ciddi bir uyumsuzluk vardır ve bunun ortadan kaldırılması gerekir. Sosyal ve ekonomik açıdan liberal görüşleri olan partinin adı soldur, toplumun düşük gelirli, sosyal açıdan muhafazakar kesimlerini temsil edenlere de sağcı denmektedir. Bu durum siyasal partilerin yeniden şekillenmesini gerektirmektedir. Bunun için gerekli alt yapı hazırdır. Her görüşteki insanın herhangi bir partide yer alabilmesi aslında farklılaşmayı değil farksızlaşmayı temsil etmektedir ve bu durum, seçimden sonra yeni oluşumlara yol açacaktır. Bir yanda ekonomik görüşleriyle küreselci karşıtlarının oluşturduğu bir yapı diğer yanda küreselcilerin bulunduğu başka bir kanat yeni siyasi yapıları temsil edebilir.

Cumhuriyetin kuruluşundan beri sürdürdüğümüz ideolojinin değişmesi beklenir. Bu onun kötü olduğu anlamına gelmez. Sadece değişen dünya şartları yeni bir bakışı gerekli kılmıştır ve yeni şartlara uyum sağlanacaktır. Bu siyasal açıdan üniter sosyal açıdan çoklu bir yapı demektir ve bölgede içine kapanık bir tavrı değil merkez konumunda olmayı ve dünya ölçeğinde rol almayı beraberinde getirir.

Değişim iki türlü de algılanabilir ve her ikisi de doğrudur. Eskiden var olanları kaybettiğini görenler bunu bir bitiş sayar ama yenilerin daha değerli olduğunu düşünenler için bu bir başlangıçtır.
 
Star

Bu haber 901 defa okundu.