Reddedilemeyecek bir aday

13 Temmuz 2007 14:34 tsi
Bir isim var. Adı, cumhurbaşkanlığı için ortaya atılsa, kaç kişi hayır diyebilir? MHP'den DTP'ye her ideolojiden partinin destekleyeceği isim bulmak kolay mı? Peki, onlar kabul etse Sezer veto etmez mi? Bakın Ahmet Necdet Sezer kimi veto eder?

Çankaya adayımı açıklıyorum...

Kezban Hatemi olur mu? Hukukçu, şehirli, hitabet ustası, savaş karşıtı, birleştirici, başı açık, dindar, mebzul miktar kedisi ve hobisi var...

Bence olmaz.

Kezban Hanım’ın sekülerliği, Baykal gibilerin ‘kutsiyet’ atfettikleri Çankaya’ya bir numara küçük gelir. Maalesef bu iş böyle...

Hadi Zülfü Livaneli olsun.

Dün bu ismi ‘öneri’ sadedinde ortaya atmıştım.

Sadece ortaya atmıştım.

Gerçi ben de değerli akademisyen Aygen Toruner gibi düşünüyorum, parlamento dışından biri üzerinde uzlaşılacaksa ‘ille de Sami Selçuk olsun’ derim, ama, bürokrat gerçekliğiyle siyaset gerçekliği, hele CHP gerçekliğiyle halk gerçekliği hiçbir zaman örtüşmüyor bu ülkede.

Hadi Zülfü Livaneli olsun.

Dün bir okurum (Türker Oğuz), ‘Önemli olmasa da küçük bir hatayı düzeltmek isterim; Bildiğim kadarıyla Zülfü Livaneli üniversite mezunu değildir. Yani Cumhurbaşkanı olamaz zaten...’ diyordu.

Haklı.

Bu önemsiz ayrıntıyı gözden kaçırmışım.

Fakat adı üstünde, ‘önemsiz ayrıntı...’

Lise diplomasıyla milletvekili, bakan, Meclis başkanı, hatta Başbakan olunuyor da, neden Cumhurbaşkanı olunmasın.

Ne yapacak Cumhurbaşkanı üniversite diplomasını? Duvara asıp yabancı konuklara mı gösterecek: ‘Bakınız ekselansları, burada not ortalamamız fevkalade yüksek görünüyor. İstatistik hocasıyla takışmasaydık daha yüksek olacaktı ama... Hep derim, eğitim şart. Bu arada siz ne mezunuydunuz?’

Livaneli’nin işi, küçük bir anayasa değişikliğine bakıyor.

Parlamentoda çoğunluğu oluşturan partiden rica edilir, gerekli değişiklik anında yapılır.

Neden olmasın!

Hem Livaneli bildiğimiz lise mezunlarından değildir; ülkenin sayılı sanatçılarından biridir... Hadi bir ‘otodidakt’tır, kendi kendini yetiştirmiştir. İyi yetiştirmiştir üstelik.

Kötü ses ama iyi müzisyen, iyi sinemacı, iyi gazeteci...

Daha ne?

O besteleri hangi üniversite mezunu yapabilir? ‘Sis’ gibi bir filmi hangi master öğrencisi çekebilir?

Romanlarını boşverin.

Kötüdür demiyorum ama ‘edebiyat değeri’ tartışmalıdır.

Fakat aldığım duyumlara göre, Livaneli lise mezunu da değilmiş. Bilmem ne ortaokulunu bitirmiş (bitirmiş mi?), lise eğitimini tamamlayamadan doooğru İsveç...

İnşaallah doğru değildir.

Kitaplarında, ‘eğitimine İsveç’te devam ettiği’ yazıyor.

Hangi okulu bitirdi?

Hangi programdan mezun oldu?

Bunları bilmiyoruz.

Kaçmak zorunda kaldığı İsveç’te liseye mi devam etti? Yoksa üniversiteyi mi bitirdi? Hangi üniversite o? Lise diploması hangi duvarda asılı?

Kitaplarında bu husus muğlak bırakılmış.

Eğitim durumu şu ‘muğlak’ haliyle sık sık karşımıza çıkarıldığına göre, belli ki değerli Livaneli’nin ‘diploma’yla ilgili (‘kompleks’ demeyeyim de) bir sorunu var.

Bence bunları sorun yapmasın, eserleri yeter de artar bile.

Fakat eğitim durumuna bir açıklık getirsin de, biz de ‘aday’ gösterdiğimizle kalmayalım.

Ortaokul mezunlarını Cumhurbaşkanı yapmazlar.

Parlamento böyle bir yasa çıkarmaz.

Çıkarsa da Sezer veto eder.

Ahmet Kekeç/Star
 

Bu haber 1,327 defa okundu.