Milli Güvenlik: Dur ‘Osman Dur’!

13 Temmuz 2007 13:37 tsi
TÜRKSAT Genel Müdürü Osman Dur, bugün gazetelere mayınla nasıl mücadele edebileceklerini anlattı ama sonra ‘hızını’ alamadı! Tamam anlattıkları belki ‘çok gizli’ statüsünde değil ama.. Bu kadarı da belki anlatılmamalı! Buyrun karar

Türksat Genel Müdürü Osman Dur bugün bir büyük gazeteye “mayınla mücadele edebileceklerini” anlattı. Anlatırken yöntemi de anlattı. Hatta nasıl takip ettiklerini de anlattı. Hatta ne yapacaklarını da anlattı.

İşte Dur’un söylediklerinden bir demet; “Teröristler GSM baz istasyonlarını kullanıyor. Uydudan çalışanları da biz biliyoruz. Hangi frekanslarda bu işlerin yapıldığı belli. O bölgelerde bu frekansları bozacak frekans göndermek çok rahat. Nerelerde iletişim engellenir, bölge iyi tespit edilip bunlar çok rahat yapılabilir.”

Acaba hangi baz istasyonlar ve frekansların bilindiğinin ilanına gerek var mı? Devam edelim… Habere devam edelim… “Bu konuda, Genelkurmay Başkanlığı ile TÜRKSAT ortak projeler yürütüyor. Uzaktan kumandayla mayın patlatılması olaylarına karşı güvenlik güçlerinin TÜRKSAT’tan bir talebinin olup olmadığı sorusuna Dur, Genelkurmay Başkanlığı ile çalışmaları bulunduğunu yanıtını verdi.”

Burada kritik bilgi var mı? Yok. Peki açıklanmasına gerek var mı? Ya da hangi ihtiyaçtan! Belli değil.

Devam; “Dur’un verdiği bilgiye göre GSM, uydu ya da karasal hatlarla da olsa uzaktan kumandalı mayın patlatmalarının önüne, bozucu frekanslarla geçilebiliyor. Dur, şu bilgiyi verdi: ‘Hangi frekanslarla hangi cep telefonlarını kullandıkları belli. GSM baz istasyonlarını kullanıyorlar. Uydudan çalışanları da biz biliyoruz. Hangi frekanslarda bu işlerin yapıldığı belli. O bölgelerde bu frekansları bozacak frekans göndermek çok rahat.”

Oh maşallah! Nerelerde kullanmamaları veya nerelerde kullanmalarının daha iyi olabileceği de söyleseydi! Ancak Dur, konunun küresel boyutlarına da çok vakıf..

Paylaşıyor; “Frekansların ölçülerek, karıştırma yapılabileceğini ifade eden Dur’a göre, teröristlere karşı havacılık ve uzay teknolojilerinden de yararlanmak gerekiyor. Dur’un verdiği bilgiye göre, bu alanda insansız hava araçlarının yanı sıra 7 santimetre çözünürlüğe kadar görüntü toplayan uydular bulunuyor, bu sayede 7 santimetre büyüklüğündeki bir cisim çok rahat şekilde tespit edilebiliyor.”

Burada da bir şey yok. Temenni sayılabilir. Ama devamı; “TÜRKSAT’ın da geçen ay başlatılan yeni uygulamayla artık gözlem yapabildiğini belirten Dur, şunları söyledi: ‘Uluslararası bir uydu operatörüyle anlaştık ve şu anda çektiğimiz fotoğraf başına kritik projelerde askeri ve özel sektörle işbirliği yapıyoruz. Bize, şu bölgenin fotoğrafını çekin, gönderin dediklerinde biz anında çekip gönderiyoruz.’"

Burada bir nida daha gerekiyor! Hangi “kritik” projelerde olduğu da söylense ya! Bu bilgilerin paylaşılması gerçekten ama gerçekten ihtiyaç mı? Sonra şu da var.. Bu uydular söylendiği gibi kiralanmış. Bizim değil.

Mühim olan bunlara sahip olabilmek. Kiraladık diye övünülür mü? İkinci ve daha önemli mesele şu. Daha üzerinden bir hafta bile geçmedi. ABD sözcüsü Türk sınırında askeri hareketlilik gözlenmediğini belirtti ve böylece bu bölgenin ABD uyduları tarafından izlendiği ortaya çıktı. En azından resmi olarak!

Şimdi biz bu bilgeleri veriyoruz ama Amerika’nın bölgediki Kürtlere destek iddiasının bir bölümü de bu olamaz mı? Yani bu uydu istihbaratları ve elbette ve doğal olarak “baz istasyonlar ve frekanslarla” ilgili verilen bu açık bilgiler aynı şekilde, kimbilir belki de “önlemleri de alınmak” üzere kullanılamaz mı?

Sonuç da şunu söylemek lazım.  Türksat Genel Müdürü elbette kötü niyetle değil ama sanırız biraz gazete de görünmek hevesiyle çok az da olsa ipin ucunu kaçırmış.

Bu meseleler “askeri ve teknik” konular. Bunlar üzerine konuşurken, konuşmamaya dikkat etmek lazım. Orada terörle mücadele yapılıyor!

Bu haber 4,186 defa okundu.