ABD: Tampon bölge kurmak kolay değil

15 Ağustos 2012 11:39 tsi
Tampon bölge hakkında konuşmanın kolay ama bunu gerçekleştirmenin zor olduğunu belirten ABD Büyükelçisi Ricciardone, “Bu konuda ciddi hukuki ve pratik engeller var” dedi.

Suriye’de geçiş dönemine doğru gidildiğini belirten ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Francis Ricciardone, Suriyeli mültecilerin bu ülke topraklarında karşılanması için Türkiye’nin gerekirse kurulabileceğini söylediği tampon bölge ya da güvenlikli bölge konusunda sadece hukuki değil, ciddi pratik engeller de bulunduğuna işaret etti. PKK’nın iki gün alıkoyduktan sonra dün akşam serbest bıraktığı CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’den de söz eden Francis Ricciardone, “Kaçırılma olayı kabul edilemez, aynı zamanda Türk ve Kürt halkının işine yaramayacak aptalca bir hareket” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, geçen cumartesi günü İstanbul’da Türk liderlerle yaptığı görüşme vesilesiyle, gazetelerin Ankara temsilcileriyle dün konutunda biraraya gelen Ricciardone, konuşmasının başında, Aygün’ün kaçırılmasına değinerek, nereden gelirse gelsin, teröre karşı küresel çapta Türkiye’nin yanında olduklarını belirtti. Büyükelçi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu telefonla arayarak, hem Aygün’ün ailesi, hem Türk halkı, hem de Meclisi’yle dayanışma içinde olduklarını söylediğini belirtti.

“Kimsenin çıkarına değil”

Aygün’ün serbest bırakılmasından önce konuşan Ricciardone, şöyle devam etti: “Kaçırılma olayıyla ilgili duyduğum öfkeyi ifade ettim. Meclis Başkanı’na mektup gönderdim. Aygün’ün, güvenli biçimde serbest bırakılmasını istiyor ve dua ediyorum. Bu kabul edilemez. Türk halkının hem de Kürt halkının hiç kimsenin çıkarına yaramayacak. Tam, müzakereler iyi gidiyor derken, bir kaçırma gerçekleşiyor. Bu müzakerelerde geri adım atılmış oluyor. Demokrasi içinde siyasi çözüm bulunmalı. Bu sorumluluk gerektiren bir durum. Ne zaman bir eylem olsa bu, müzakereleri engellemek için yapılıyor.”

Tampon bölge engeli

Suriye’de geçiş dönemine doğru gidildiğini de belirten Ricciardone, buna paralel olarak, Clinton’ın ziyaretinde, Türkiye ve ABD’nin, geçiş dönemi planlamasını uzman (asker, istihbaratçı dahil) düzeyinde karşılıklı hızlandırma kararı verdiklerini belirtti.

Tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge gibi konuların, kavramsal olarak konuşması kolay, gerçekleştirilmesi zor konular olduğunu söyleyen Büyükelçi Ricciardone, bu konuda sadece hukuki değil ciddi pratik engeller bulunduğuna da işaret etti. Ricciardone şöyle dedi: “Elbette bu konuları değerlendirmeliyiz. Ancak, bu tür konuları Türkiye ile konuşuyor olmamız, bu tür bölgeler kurulması için taahhüt verdiğimiz anlamına gelmez. Her türlü yedek planı, gözönüne almak istiyoruz. Suriye halkına giden yardımlar var zaten. Yeterli değil, hayal kırıklığına uğratan düzeyde. Esed sonrasında da daha çok yardım yapabilmeyi umuyoruz.”

Büyükelçi Riccardone’nin diğer konularda verdiği mesajlar şöyle:

“Düşünce suç olmamalı”

» Türkiye’nin dikkat etmesi gereken temel alanlardan biri ifade özgürlüğü. Clinton, bu konularla derinden ilgileniyor. Türkiye’de yetkililerle yaptığı görüşmede, bu alandaki endişelerini, eleştirilerini dile getirdi. Ama pozitif ve destekleyici, saygılı biçimde dile getirdi. Yürekten açık ve net konuştu. Türkiye’de ifade ve düşünme özgürlüğü geliştirilmelidir. Bu ülkede düşünce suçu olmamalıdır. Kimse söylediklerinden ve düşüncelerinden dolayı demir parmaklıklar arkasında olmamalıdır.

» Suriye’de geçiş dönemine doğru gidiyoruz. Suriye halkının, hukuk ve demokrasi çerçevesinde bir ülke kurmasını istiyoruz. ABD ve Türkiye, bu çerçevede görüşmeler yapıyorlar. Türk ve Amerikan askerî görevlileri, birbirleriyle aylardır temas halindeler. Ek tedbir planları üzerinde konuşuyorlar. Türkiye önemli, Suriye ile uzun sınırı ve tarihî bağları var. Bu tür görüşmelerin tam vaktidir, gelecekte ne yapacağımızı konuşmalıyız. Ortak tehditlere karşı, istihbarat kurumları arasında işbirliği var. Hepimiz hemfikiriz ki gerçek çözüm, Suriye halkına sığınak vermek değil. Gerekli koşulları sağlayarak evlerine dönmelerini sağlamak. Sihirli bir sayı yok (mülteci sayıları konusunda). Sayıları, sıfırı geçse bile yardım sağlanmalıdır. Operasyon olmalıdır diye düşünmüyorum.

“Esed PKK’yı destekledi”

» İran’ın, Suriye’de faaliyet gösterdiğine dair raporlar var. Biz, İran’dan Suriye’ye giden silah transferlerini önlemek, azaltmak için çalışıyoruz. Türkiye de anlık istihbarat yoluyla, İran’dan Suriye’ye silah transferlerini önlemeye çalışıyor. Her zaman spesifik bilgi gelmiyor. Geldiğinde Türkiye üzerine düşeni çok iyi yapıyor. Irak hükümeti de keşke aynısını yapsa. Silahların girişiyle birlikte bu silahlar PKK’nın eline de geçiyor. Suriye’deki rejimin eline geçen silahları, PKK dahil rejim destekçileri paylaşıyor. Baba ve oğlu Esed rejimi, hep PKK’yı destekledi.

» Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar vermeli. ABD ve Türkiye, Suriye’nin bütünlüğünü destekliyor. Etnik ve mezhebe dayalı bölünmüş bir eski Suriye gibi düzen olsun istemiyoruz.

» Suriye, Türk jetini düşürmekle övündü. Uyarı yapılmadan düşürüldü. Bunu kınıyoruz. Nasıl düşürüldüğü ya da nerede düşürüldüğü konusunda bağımsız bir istihbarat bilgimiz yok. Hâkim ya da jüri konumunda değiliz. (Taraf)



Bu haber 606 defa okundu.