En Sıcak Konular

Tek umudu Mars

15 Ağustos 2012 09:18 tsi
Tek umudu Mars Wells'in kulakları çınlasın: Marslılar, 3. Dünya Savaşını başlatır mı?

Mars’a bugüne kadarki en donanımlı ‘robot laboratuvarı’ başarıyla indiren NASA ekibini arayarak kutlayan ABD Başkanı Barack Obama, espri yapmayı da ihmal etmedi: “Marslı bulursanız hemen bana haber verin. Sadece mikroptan ibaret bile olsalar, bu heyecan verici bir haber olacaktır”

"Sadece mikrop bile olsa..." Obama'nın Marslı bulma umudunun ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor, keza beklentisinin mikroptan büyük olduğuna dair bir ima var cümle içersinde. Mikrop büyüklüğünde bir Marslı'nın Başkanlık seçimleri yaklaşırken, Mormon rakibi Romney'i sıkıştıracağını mı hesaplıyor, acaba?

CERN'de Higgs-Boson'un varlığını kanıtlayan bilim dünyası adına bir başka büyük keşif yolda olabilir. Dünya kamuoyu için heyecanlı bir bekleyiş daha başlıyor. Bir de niye beklediğimizi anlasak...

Ancak olası Marslı bulgusundan ilk haberdar olmak isteyen Obama'nın başkanlık hesapları dışında da kaygıları olabilir. Örneğin Mars'a hücum gibi...

Habertürk gazetesinden Neva Çiftçioğlu Banes'in "bilim dünyasında ilk kez "Mars'ta hayat var" diyen ve NASA'ya, Mars'taki robot Curiosity'den gelen görüntüler ve sonuçlara dair danışmanlık yapacak
bilim insanı  David S. McKay ile yapmış olduğu telefon görüşmesi, ilginç cümleler içeriyor:

"1996'da Mars'tan gelen meteoritlerde bakteriyel fosilleri gösterdiğinizde Başkan Clinton size Bilim Şeref Ödülü verdi ama bir grup muhalif bilim adamı ve fundamentalist Hıristiyan dindarlar, tüm ekibinizi yerden yere vurmuşlardı. Sizce o kesim bu misyon için ne diyecek?" diye sordum.
Gülmeye başladı. "Biliyorsun, meyveli ağaç taşlanır. Bu araştırma bizim çalışmaların bir sağlaması olacak. Önümüzdeki aylarda gelen analiz sonuçlarının çok çarpıcı olacağından, hayat izleri bulacaklarından eminim. Ama biliyorum ki sırf bir şeyler söylemiş, eleştirmiş olmak için konuşanlar mutlaka olacaktır" dedi.

Klasik soru sormak yerine biraz hayal gücümü de zorlayarak sözüme devam ettim: "Diyelim ki bir sabah kalktık ve Curiosity'den gelen fotoğraflarda çağıl çağıl akan sular, uçan kuşlar, yemyeşil orman görüntüleri var. Toprak analiz sonuçlarına göre ise çok değerli enerji kaynakları her yerden fışkırıyor. Sizce dünya ülkelerinin tepkisi ne olurdu? Barışçıl bir kutlama mı yoksa Mars'a sahip olma kavgasıyla patlayan bir 3. Dünya Savaşı'nın başlangıcı mı?"

Bir süre sessiz kaldıktan sonra yanıtladı: "Sahiplenme isteği mutlaka olacaktır. Ama bence ülkeler belki de tam tersine savaşmayı bırakıp uzaya bakmayı öğrenirlerdi. Oralara gidebilmek için teknolojik gelişmelerine hız verirlerdi."

Ben yine de insanların yüksek egolu saldırgan kimliğini göz önüne alarak soru sormaya devam ettim: "Peki uzayla ilgili kanunlar var mı? Kim ilk gidip ayak basarsa toprak sahibi o mu olurdu?"

Bu soru üzerine David bir kahkaha daha patlattı: "Kanun falan yok! Aslında haklısın, uluslararası bir yasa oluşturmakta yarar var. Baksana uzay çöplüğe dönüştü. Roket yapan hiçbir açıklamaya gerek görmeden uzaya fırlatıyor. Uzay misyonları için izin alınacak, koordine edici bir kurum ya da sistem yok. Bu yüzden Mars'ta hayatın varlığıyla ilgili her müspet haberi medyaya 'Yaşasın' değil de 'Eyvah' ibaresiyle mi vermek gerekir diye aklımdan geçiyor bazen!"

Aklımıza ister istemez, Ridley Scott'un son filmi Prometheus geliyor. İnsanların kökenini özel bir şirketin sponsorluğunda, uzayın derinliklerinde arayan bilim insanlarının başına gelenleri konu edinen filmde, araştırma ekibinin karşılaştığı "Yaratıcı-Mühendisler", eyvah ibaresiyle haber verilecek cinstendi.  "Mahlukat"a dönüşen "Mohavk" saçlı bilim insanı, başa geleceklerin habercisiydi.



Mohavk demişken... İlginç saç tipiyle manşetlere taşınan NASA çalışanı, boşuna bu işin "maskotu" haline gelmemiş olabilir... Mars, Sibirya ve Kızılderililer arasında bağlantı çoktan kurulmuş olabilir.



Tabii işin Kahire ayağını atlamak olmaz.

"Meraklı", Mars'ın 'Mısır'daki çöllere yakın benzerlik gösteren' yüzeyini incelerken, aynı zamanda uydu görüntülerinden Mısır'da kayıp piramitlerin bulunması, "tesadüfün böylesi" dedirtecek cinsten.

Üst üste binen bütün bu veriler, nasıl bir bütünün parçası, iş onu bulmaya kaldı.

www.iyibilgi.com  özel



Bu haber 3,845 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,347 µs