En Sıcak Konular

"Clubber Duacılar" iş başında!

12 Temmuz 2007 17:15 tsi
Kendilerine "7/24 Duacılar" diyen ve geceleri bardan bara dolaşan bir grup Hıristiyan clubber misyoner, "yerlerden topladıkları" zil zurna sarhoş clubber gençleri önce yerden kaldırıyor, ardından imana çağırıyor. Misyonerler, Türkiye'de Kürt kilisele

Başlıca çalışma alanları dünyanın en ünlü gece kulüplerinin bulunduğu Ibiza Adası ama 55 ülkede "dua odaları"yla faaliyetteler. Türkiye'ye henüz girmediklerini söyleseler de, kendi internet sitelerinde Türkiye hakkında yazdıkları, soru işaretlerini azaltmak şöyle dursun, fazlasıyla arttıracak cinsten!

Yer: Ibiza, İspanya, Batı Akdeniz...
Saat: Gün batımından şafağa!..
Rengarenk kıyafetleri, kollarında 'glowstick'leriyle (parlayan çubuklar) kendinden geçmişçesine dans eden kalabalık dağılmak bilmiyor. Gün ağırdan ağarmaya başladığında ise sokaklar evini ya da otelini bulmaya çalışan, içkinin etkisiyle oraya buraya yığılan insanlarla doluyorSiz de alkolü biraz fazla kaçırmış, bir yandan ayakta durmak için tutunacak yer arıyor, öte yandan bu kadar içtiğiniz için kendinize kızıyorsunuz. Yanınıza 20'li yaşlarında, modern giyimli bir genç yaklaşıyor ve sizi gideceğiniz yere kadar götürebileceğini söylüyor. 'Hızır gibi' yetişen bu genç için o an aklınızdan muhtemelen şunlar geçiyor: "Kalacak yeri olmayan bir turist", "Benden sarhoşları da varmış", "Sanırım para koparmaya çalışıyor ya da birazdan beni soyacak"Aslında cevap: Hiçbiri! O bir clubber misyoner ve tek başına da değil! Kendi deyimleriyle, onlar 7/24 Duacılar (24/7 Prayers)

Tanrı aşkına kafamız güzel!
Ibiza, yaşam tercihini hedonizmden (hazcılık) yana kullananların gözde eğlence şehri. Gündüzlerin geceye karıştığı bu eğlence diyarında çılgınca dans eden kalabalığın içinde bir grup var ki, tüm dertleri Ibiza'yı günahlardan arındırarak ruhani bir şehre çevirmek! Her yıl, İngiliz misyoner grubu 7/24 Duacılar, sarhoş ruhları kurtarmak için üç aylığına Ibiza'ya göçüyor. Onların hikâyelerini fotoğraflayan Hazel Thompson, dışarıdan bakıldığında, diğer eğlence çılgınlarından farksız göründüklerini söylüyor: Mini etekler, parlak kemerler, yüksek topuklar, dövme ve piercing'lerÜstelik herkes gibi çılgınca dans da ediyorlar. Bir farkla: İçki içmiyorlar! Kendi deyimleriyle "kafaları alkolden değil, Tanrı aşkına güzel".

Gençlerin "boşa vakit harcadığı" parti mekânlarında İncil öğretmek ve bu "Tanrı'sız dağınıklığı yola getirmek" onların tek derdi. "Gördükleri hiçbir şey onları etkilemiyor ve geri adım atmalarını sağlamıyor" diyor Kimberley Sevcik, 10 Aralık 2004 tarihinde Rolling Stone Dergisi için yaptığı haberde; "Biraz ilerde eteğini kaldırmış, iç çamaşırının renginin yakışıp yakışmadığını soran bir kız bile!.."

Peki Ibiza'da sistem nasıl işliyor, misyonerler clubber'lara nasıl yanaşıyor? İçmekten dağıtmış kalabalığın arasına 'sızan' dört genç, gözüne kestirdiklerinin koluna sessizce giriyor ve evlerini bulmalarını sağlıyor. Sonra mı? Malum; İsa, Tanrı, İncil öğretileri veriyor, "kurtulmalarına" yardımcı oluyorlar

Sorununu söyle, sana dua edeyim
Isea, 7/24 Duacılar'ın "kurtardığı" gençlerden biri. "Küpem var ve saçlarım uzun. Kilise karşı çıksa da, ben Tanrı'nın söylediğini yaparım" diyerek kendini ifade ediyor Sevcik'e. Isae şimdi duacılardan biri ama daha önce uyuşturucu kullanıyor ve satıyormuş. 7/24 ile tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini anlatan Isea, "aydınlanışı"nı ise şöyle hatırlıyor: "Benimle konuşmak istediklerini söylediler. İçlerinden biri, Tanrı'nın oğlu olduğumu ve Tanrı'nın beni çok sevdiğini söyledi." Bunu duymak Isae'yi hem şaşırtmış hem de rahatlatmış. Sonunda ikna olmuş. Şimdi kendi deyimiyle o da "kaybolmuşların yolunu bulmasına" yardım ediyor.

Ama tabii ki herkes bu garip gruba böyle yaklaşmıyorDuacılar, kendilerine içki ikram etmek isteyenlere "İçki içmiyoruz, dua ediyoruz" diyor ve şaşkın bakışlara aldırmadan "Sizin adınıza dua edebileceğimiz bir şey var mı" diye soruyor. Bu beklenmedik soru karşısında, kimi "kaybolmuşlar" arkasını dönüp dans etmeye devam ediyor, kimi ise meraklı gözlerle 7/24 Duacılar'ı süzmeye ve soruşturmaya başlıyor. Ama 7/24 Duacılar için en kolay "av"lar, sarhoşluktan yerlerde sızma eğilimi olanlar"Yerden topladıkları bedenleri" önce evlerine ya da otellerine götürüyor, ardından İncil'den bahsedip "kayıp ruhları" kurtarmaya çalışıyorlar.

Sezonluk duacılar geceleri müdavimlerle sabahlarken, gündüzleri de paşa paşa işlerine gidiyor; kimi garson, kimi halkla ilişkilerci, kimi ise gece çalışan DJMisyoner bir DJ kulağa epey garip geliyor ama Hazel Thompson'ın anlattığına göre 7/24 Duacılar'dan Matt Riley, Ibiza'nın en meşhur kafelerinden birinde DJ'lik yapıyor. Matt, misyoner grupla bir gün geçirdikten sonra, Tanrı'nın kendisini DJ kabinine yükselttiğini hissetmiş!..

Dört ay süren dua seremonilerinden doğdular
Tipik Evanjelistler'in şoka uğrayacağı şehir Ibiza'da, 7/24 Duacılar piercing ve dövmeleriyle house müzik eşliğinde alemlere akıyor. Üstelik kilisede org eşliğinde diz çöküp Tanrı'yla iletişim kurmaya çalışmaktansa, bu müziğin onları Tanrı'ya daha çok yakınlaştırdığı iddiasındalar. İşin ilginç tarafı da burada; zira duacıların sonradan birer clubber olduğunu düşündüyseniz yanıldınız! Daha net anlayabilmeniz için, grubun ortaya çıktığı sürecin en başına dönelim: Yıl, 1999İngiltere'nin güneyinde bir bar, saat sabahın üçüDJ kabininde, elektronik müziğin en tanınmış isimlerinden Mobby. Bardaki müşterilerin kulağına, Mobby'nin o zamanki albümü "Play"den cümleler çalınıyor: "Gel ve temizlen, henüz güneş yok. Buradaki tek ışık bizim yarattığımız" O gece bu mistik atmosfer herkesi etkiler ve kafalarda bir soru oluşur: "Bu dua seanslarını, ne kadar sürdürebiliriz?" Neredeyse dört ay süren dua seremonileri, 7/24 Duacılar grubunun doğmasına da vesile olur. İşte o zaman bir gece kulübünde başlayan bu hikâye şimdi müzik festivallerinde, kayak parklarında ve partilerde devam ediyor. Ve tabii dünyanın en meşhur parti cenneti Ibiza'da; adayı günahtan temizlemek için

"Dünyanın en ulaşılmamış ülkesi: Türkiye"
Aralarına yeni katılacaklar için, internet sitelerinde "Elinizi kirleteceksiniz; bunun için istekli olmaktan daha fazlasına ihtiyacınız olacak" uyarısı bulunan grubun, "dua odası" diye de bir kavramları var. "Dua odası" hem gerçek hayatta hem de internet ortamında gerçekleşebilen bir durum. Onlara göre, bu odalar birlik ve aidiyet duygusu yaratıyor; odalar insanla dolduğunda "duacıların kalbi de ağlıyor"!.. Dünyanın 55 ülkesinde bulunduğunu iddia ettikleri dua odalarının, 150'si ABD'de. Durum böyle olunca, malum soru beliriyor aklımızda:

Acaba Türkiye'de bir dua odası ya da faaliyetleri var mı?

Yine grubun internet sitesine baktığımızda hayli ilginç detaylarla karşılaşıyoruz. 7/24 Duacılar, dünyanın hemen her ülkesi için oldukça detaylı bilgiler içeren bölümler oluşturmuş. Buna göre, Türkiye'de henüz bir faaliyetleri yok. Ancak, "Türkiye'nin, dünyanın ulaşılması en zor ülkesi olduğu" gibi çok ilginç uyarılar var sitede. Gerçeği ilk ağızdan öğrenmek adına ulaştığımız, 7/24 Duacılar Global Kaynak Merkezi Başkanı Carla Harding de, Türkiye'de bir çalışmaları olmadığını doğruluyor. İnternet sitelerinde Türkiye üzerine yazılı bilgilerle ilgili, 7/24'ün hiçbir politik ya da sosyal bakış açısı olmadığını, yalnızca Tanrı için dua etmek isteyenlerle birlikte çalıştıklarını söyleyen Harding; sitelerindeki ilginç yorumların da ayrıntılı araştırmalar sonucu olduğunu söyleyip bizi epey şaşırtıyor!

"Clubber duacılar" Trabzon'da!

Ama şaşkınlığımız bu kadarla da kalmıyor: "Türkiye'de faaliyetimiz yok" diyen Harding, merak ettiğimiz diğer soruları "Türkiye'deki bağlantısıyla konuşup" ona göre cevaplayacağını söylüyor! Israrımız üzerineyse, soru işaretlerini gidermek yerine arttıracak bir yanıt vererek devam ediyor: "Türkiye'deki bağlantım, grubun içinden biri değil, sadece bir tanıdığım." Yetmiyor, röportaj için öncelikle, onun gönderdiği "Hiç dua odasında bulundunuz mu", "Bu haberi neden yapıyorsunuz" gibi sorulara cevap vermemizi istiyor. Ancak cevaplarımızdan pek hoşnut kalmıyor olacak ki, sonrasında 'kibar' bir şekilde bizimle röportajı devam ettiremeyeceğini söylüyor.

Aktüel



Bu haber 491 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,364 µs