En Sıcak Konular

Bekaroğlu: Suriye meselesinde İsrail ve ABD mutlu

9 Ağustos 2012 13:04 tsi
Eski Milletvekilli Prof Dr Mehmet Bekaroğlu, Türkiye’deki Müslüman partilerin durumunu analiz ettiği açıklamalarında Numan Kurtulmuş’un Ak partiye neden gittiğini, Ak parti’nin iç ve dış politikalarını ve Türkiye, İran, Suriye politikası

Bekaroğlu'nun röportajı:

Mehmet Bekaroğlu, Türkiye’nin iç ve dış politikasının çok başarısız olduğunu söyleyerek, Suriye’deki olayların Dışişler Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanlış politikaların’da da etkisi var olduğunu söyledi. Bekaroğlu, “Türkiye ile İran eğer isterlerse ve birbirlerine güvenirlerse, orta doğu bölgesine huzuru, barışı birlikte getirebilirler diyerek, Türkiye ve İran Suriye’deki olayları da durdurabilirlerdi” dedi ve şöyle ekledi: İsrail bu işin neresinde? herhalde en mutlu olan İsrail ve Amerika'dır. Bölgede, bölge halkları, bölge güçleri birbirini yiyiyor, insanlar ölüyor. İsrail, Amerika bir tek para harcamıyor, uçak uçurtmuyor, ekonomi tahrif olmuyor, bir tek askeri ölmüyor ama işte bölge yıkılıyor, yakılıyor ve insanlar ölüp duruyor. Herhalde en karlı çıkan İsrail oluyor.”

Fars Haber Ajansı Türkiye bürosunun Eski Milletvekilli Prof Dr Mehmet Bekaroğlu’yla yaptığı özel röportajı aşağıda aktarıyoruz:

S- Merhum Erbakan’ın İslami partisinden ayrılarak HAS parti adlı başka bir İslami parti kuran Prof Numan Kurtulmuş'un Ak partiye katılma nedeni nedir? Bunda Suriye meselesinin bir etkisi var mı?

C-Kime sorarsanız buna farklı bir cevap verir. Numan Kurtulmuş herhalde şöyle diyecektir; zor zamanlardan geçiyoruz, güçleri birleştirmek lazım, yerel güçler biraraya geliyor, Türkiye'yi kurtarmak, yeniden inşa etmek için gidiyoruz diyecektir. Yaptığı işi idealize bahaneler çıkarabilir ama bana soracak olursanız tamamen çok basit bir şey, Halkın Sesi partisi ile bugünden yarına bir şey yani, bakan, başbakan olunmadığı, daha etkili bir yere gelinmediğini gören Numan Kurtulmuş’a Tayyip Erdoğan, ''al sana etkili yer, bir daha da çağırmam'' deyince gitti. Daha evvel de teklifler almıştı Tayyip Erdoğan'dan. Bu sefer son fırsat diye gitti. Bu kadar basit

S-Daha evvelki teklifleri kabul etmedi mi?

C-Etmedi, şimdi Halkın Sesi partisiyle, bu küçük partilerle olmuyor, gideyim orada hazır büyük bir parti var onla hizmet edeyim, ben de bir şey olayım, memleket için bir şeyler yapayım. dedi.

S-Sadece hizmet için mi?

C-Bilemem tabi, insanın içini ben nasıl okuyayım. Numan Beyin öyle rant peşinde, , zenginlik, para peşinde koştuğunu sanmıyorum. Statü olabilir. Hizmet olabilir.

S-Bunun Suriye politikasıyla ilgili olduğunu düşünmüyorsunuz?

C-Sanmıyorum ama birçok şey var. Tayyip Bey, neden Numan Beyi çağırdı diye bakmak lazım bence. Numan Beyin kabul etmesi çok büyük bir olay değil ben size söyleyeyim.


S-Recep Tayyip Erdoğan neden Numan Kurtulmuş’a kendilerine katılma teklif’in bulundu?

C-Tayyip Bey neden çağırdı? Birkaç şeyden dolayı, bir: Öncellikle Tayyip Bey ve Tayyip Beye destek veren islami camianın önde gelenleri, kanaat önderleri Tayyip Bey cumhurbaşkanı olduktan ya da bir şekilde devre dışı kaldıktan sonra Ak parti iktidarını ya da Müslümanların iktidarını nasıl sürdürebiliriz sorusunu soruyorlar. Gerçekten hem muktesebatı olan, hem halkta karşılığı olan, hem Tayyip Beyden sonra bu işi götürecek bir adamları yok Ak parti içerisinde. Önümüzdeki seçimde hem cumhurbaşkanlığı hem belediye seçimleri Ak partinin en yumuşak karnı belediyeler, buradaki yolsuzluklar, usulsüzlükler, rant dağıtımı, paylaşım dolayısıyla Numan Bey gibi bu işlere bulaşmamış bir aktörü alarak bir şekilde kendi eksikliklerini gidermiş olacak. Bu Tayyip Beyin Cumhurbaşkanı seçimini de kolaylaştırabilir, gelecekte Ak parti iktidarının da devam etmesini kolaylaştırabilir. Bunlar beklenilerek davet edildi diye düşünüyorum.

S-Ak partinin iç ve dış politikasını, özellikle Suriye politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

C-Bana göre Ak parti Türkiye'nin temel problemlerini çözemedi. Ak parti iktidara geldiğinde bir tanesi bu vesayet-demokrasisi, yani ordunun hükümete baskın olması meselesiydi. Birtakım iyileştirmeler oldu tabi darbe müdahaleleri açığa çıkarıldı yargılanıyor. (Ergenekon, Balyoz gibi) Birtakım yasal değişikliklerde yapıldı ama esasen bu vesayet sistemi dediğimiz “ordunun siyasi iktidarın üzerinde durduğu ve sürekli baskı uyguladığı” sistem, 12 Eylül sistemi bütün kurumları, anayasası ve yasalarıyla beraber devam ediyor. Dolayısıyla Adalet ve Kalkınma partisi 10 yılık iktidarında Türkiye'nin bu en temel problemini, demokratikleşme dediğimiz problemi radikal bir şekilde, kökten, bütünüyle çözebilmiş değil.


Ak parti Kürt meselesine güvenlikçi politikalarla yaklaşıyor

Türkiye'nin bir başka önemli sorunu, belki de en başta gelen sorunudur; Kürt meselesi, bu konularla ilgili birtakım adımlar attı gibi ama hala daha evvel devlet Kürt meselesine hangi temel politikalar ile yaklaşıyor idiyse Ak partide aynı politikalar ile yaklaşıyor. O nedenle bir sürü adım atılmış olmasına rağmen bir sürü tavizler verilmesine rağmen Kürt meselesinde de 2002'de bulunduğumuz noktadan çok ileri gitmiş değiliz. Onlar da güvenlikçi politikalarla yaklaşıyorlar, onlar da Kürtleri halkları, ikna etmek, kandırmak, burada tutmak için vermek zorunda oldukları kadar hak vermek zorunda oldukları kadar hak veriyorlar. Gerçekten bir hak isteme yaklaşımıyla yaklaşmıyorlar. Evet,bir hak var bunun, tartışması olmaz..Ama böyle değil yani.. Ne mesela; Kürtçe konuşma ve eğitim.. Sen kimsin de bana bu hakkı vereceksin yani ? Bu zaten dopal bir hak, bunun pazarlığı olur mu? Hala onların pazarlığı içindeler. Niye, çünkü güvenlikçi politikalarla yaklaşıyor, devleti merkez alıyor, insanı merkez almıyor. Kürt meselesi de duruyor, hala insanlar ölüyor şu anda biz burada konuşurken Şemdinli'de büyük bir savaş var. 100'e yakın PKK'lının öldüğü haberleri var , ama resmi bir şey yok.. askerler ölüyor bir kısmı sakatlanıyor bir sürü şey. Kan akmaya devam ediyor, Türk-Kürt çatışması devam ediyor. Daha dün Muğla'da bir otel, savaş yerine döndü iyi ki insanlar ölmedi Türk-Kürt çatışması oldu, dağ çatışmasının ötesinde. Otele gidiyorsunuz, “Kürtler girer Türkler giremez” kavgası.. Bu çözülmüş değil.



Türkiye’de başörtüsü meselesi de halen çözülmemiş

Türkiye'nin temel meseleleri başörtüsü meselesi hala çözülmüş değil, yarın bir iktidar değişikliği olduğu zaman üniversitelerde ve başka yerlerde yasak devam edecek!. Memurun başörtüsü örtmesine yanaşmıyor bile Ak parti, öğrencilerle ilgili yasal alt yapısı düzenlenmedi evet bazı üniversitelere defacto girebiliyor, göz yumuyorlar ama hükümet bunu kökünden çözmedi fakat memurun başörtüsü konusuna zaten hiç yanaşmadı, kabul etti, CHP kadar karşı çıkıyor neredeyse öyle saçma sapan şey olur mu? Demokratik bir ülkede insanlar elbette ki inançları gereği bir kıyafet giyinecekler.. Ama bununla devlet dairesinde memur olamayacaklar.. bunların hesabı pazarlığı olur mu? Ak parti bunu da çözmüş değil.


Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliği var

Diğer mesele; fakir fukara, gelir dağılımı yani ekonomi ve işsizlik meselesi. Türkiye'de ithalat ihracata dayalı sıcak paraya dayalı bir büyüme söz konusu ama bu büyümenin adil bir şekilde dağıtıldığına dair hiçbir işaret yok. Türkiye'de orta sınıf yok oluyor mesela. Tayyip Erdoğan'ın en çok kendine güvendiği konu ekonomidir, oysa bu saha en kırılgan alanlardan biridir. Türkiye ekonomisi çok kırılgan, çok sıkıntılı bir problem var şu anda cari açığımızı İran'a sattığımız altınla karşılıyoruz. 4,5 miyar dolarlık altın veriyoruz İran'a. Sıkıntı çok.


Türkiye dış politikada sıfır sorundan maksimum sorun yaşıyor

Dış politika, sıfır sorun çok iyiydi değil mi başlangıçta.. İran ile de çok iyiydi.. Türkiye arabuluculuklar yaptı biliyorsunuz Brezilya ile falan.. Ama bir anda bağımsız politikalar olmadığı için, hayali Ahmet Davutoğlu'nun akademik fantezilerinden ibaret olduğu için, içi doldurulmadığından, bir anda çöktü. 'Sıfır sorun'dan şu anda maksimum soruna doğru gidiyoruz. Gürcistan'dan, Ermenistan'a, İran'a, Irak, Suriye, Yunanistan belki bu taraftan bir Bulgaristan ve Rusya ile problemimiz çok gibi gözüküyor. Bütün dış politikalarımızda bir problem var; ama daha önemlisi şu anda yanıbaşımızda Suriye'de Türkiye'nin ve İran'ın da yanlışları ile (özellikle suçluyorum bu iki ülkeyi) büyük bir trajedi, dram yaşanıyor, her gün yüzlerce insan ölüyor, güzelim şehir yakılıyor yıkılıyor, medeniyet değerleri yok ediliyor Bağdat'ta da, Irak'ta da aynı şey oldu. Daha da kötüsü buradaki alev bütün bölgeyi sarabilir, yıllarca kan akabilecek mezhebe dayalı bölgesel bir savaşa dönüşebilir, ülkeler arası olan bir savaş kötüdür daha da kötü olan iç savaştır. Halklar arasındaki savaştır, iç savaşlar, çatışmalar, mezhep savaşları böyle tehlikeler var. Bunun böyle olmasında Türkiye'nin, özellikle Ahmet Davutoğlu'nun saçma, yanlış, içi doldurulmamış politikaları sebep oldu demiyorum ama etkisi var.



Bugünkü Suriye meselesinde Türkiye’nin büyük bir yalnışı vardır

Bugün Suriye’de yaşananlardan Türkiye'nin, ciddi bir katkısı vardır. İran da yanlış yapıyor. Biz bu problem başladığı zaman Has partili Numan Kurtulmuş ile beraber defalarca çağrı yaptık dedik ki; ''bu iş NATO'ya havale edilerek değil, bu iş bu bölgede çözülür silahsız halk ayaklanmaları desteklenmelidir. İran ve Türkiye gerekirse Rusya'da, Beşar Esad'ı seçim yapmaya zorlayabilir, ikna edebilirlerdi. Türkiye'de işin içine girerek bölgede taraf değil, hakem görevini sürdürmeliydi. İran'ın da lehinedir, Arap halkının da lehinedir, Beşar Esad'ın da lehinedir, Türkiye'nin de lehinedir. Bunu yapmadılar, orada bir hesaplaşmaya girildi maalesef kan gövdeyi götürüyor, mezhep kavgasına doğru gidiyor. Burada Ahmet Davutoğlu'nun Türkiye'ye büyük bir vebali var, tarih bunların yakasına yapışacak.



S-Suriye'nin düşmesi halinde Arz-ı Mevud'u savunan İsrail'in bölgedeki durumunda ne gibi bir değişiklik bekliyorsunuz? Bu durumun Bölge ve İslam ülkelerine yararı olacak mı?

Suriye Meselesi’nden en mutlu olanlar ABD ve İsrail’dir

C-İsrail bu işin neresinde? herhalde en mutlu olan İsrail ve Amerika'dır. Bölgede, bölge halkları, bölge güçleri birbirini yiyiyor, insanlar ölüyor. İsrail, Amerika bir tek para harcamıyor, uçak uçurtmuyor, ekonomi tahrif olmuyor, bir tek askeri ölmüyor ama işte bölge yıkılıyor, yakılıyor ve insanlar ölüp duruyor. Herhalde en karlı çıkan İsrail oluyor. Fakat bir taraftan da bölgede Suriye düşerse diye büyük bir soru sorulabiliyor ama bölgede her şeyi devletler politikası olarak görülmemesi gerekiyor. Suriye düşerse, Hizbullah, Lübnan, Filistin, düşer; fakat zaten düşecekler bunlar çünkü insani merkezli bir temelde oturmuyor. Eğer İran, Suriye halkının demokrasi talebini bizzat kendisi destekleseydi belki de Suriye düşmezdi. Ben Türkiye'yi eleştiriyorum diyorum ki; ''sen Beşar Esadı düşürmeye çalışıyorsun ki Düşüyor ve ondan sonra Hizbullahta, Filistin'de ciddi bir şekilde düşüyor. İran da çok ciddi bir şekilde hedefte. Fakat başka dengelerle bunları tutmak gerekiyor.



S-O dönem, İran ile Türkiye'nin ne yapması lazımdı? Veya Yapılacak bir şey kaldı mı?

Türkiye ile İran bir araya gelip bölge huzurunu sağlamalıdır

C-Bence hala var. Ne yapmaları lazım? Türkiye ile İran biraraya gelip bu coğrafyada birlikte hareket etmeli.. Türkler, Farslar,Kürtler, Araplar temel olarak bu dört halk var. Bu dört halktan birisinin başı ağırırken öbürünün rahat olması mümkün değil, öbürünün de ağrımaya devam eder. Dolayısıyla bunları biraraya getirebilecek bir otorite var mı? yok. Arapları biraraya getirebilecek bir otorite var mı? yok. Türkiye öyle değil, Türkiye'de öyle bir otorite var ve aklı başında, bütün bunları zamanında bakmış, konuşmuş bir başbakan bir yönetim var. İran'da, İslam Devrimi var şimdi bunlar Farsın da, Türkün de, Kürdün de, Arabın da huzur içinde olmasından geçtiğini göremiyorlar mı? hala şu anda bile Türkiye ile İran bir araya gelerek baskıyla Beşar'ı seçime ikna edebilirler, bu hala mümkün…Türkiye ile İran girsin desinler ki; biz ateşkes istiyoruz. Beşar da durdursun, muhalifler de hakem biziz, kefili biziz, altı ay içerisinde Suriye'de seçim yapacağız. Beşar'da bu seçimden sonra gidecek” desin.. Türkiye ile İran bunu söylerse dünya, bir şey yapamaz, provakatörler de bir şey yapamaz ve akan kan tak diye durur ve bundan sonrası içinde bölge içerisinde bölgede çok önemli inisiyatif alır bu iki ülke. Türkiye ile İran siyasi olarak birbirleri ile güçlerini tüketerek bir yere varamazlar..Türkiye ile İran birbirlerinin gücünü arttırarak devam edebilirler. İran zayıflayınca Türkiye güçlü olmaz, Türkiye zayıflayınca İran güçlü olmaz.Türkiye güçlü olacak ki İran güçlü olsun, İran güçlü olacak ki Türkiye güçlü olsun. Bunu niye görmüyorlar? Biz nasıl Müslümanız da bunu göremiyoruz, bunu görmemiz lazım Türkiye ile İran bütün bu bölgeye huzuru, barışı birlikte getirebilirler ,ama tabii ki isterlerse ve öncelikle birbirlerine güvenirlerse. Nükleer arabuluculukta, Brezilya ile yaptığı çalışmada nasıl bir anda etkili oldular? Şimdi de güvensinler birbirlerine.



S-Suriye'de şu an bir Kürt oluşumu var, bu oluşum Türkiye'nin toprak bütünlüğü üzerinde nasıl bir etki yaratabilir sizce?

C-Bence, Türkiye aklını kullanırsa hiçbir etki yaratmaz. Bana göre Türkiye 30 senelik (daha öncesi de var) PKK meselesinde bugün imkanların en çok hazır olduğu bir dönem yaşıyor Türkiye.. Çünkü Kürt meselesi sadece Türkiye'nin sıkıntısı değil, bölgenin sıkıntısıdır. Kürt meselesi bir an evvel çözülmezse, Kürtlerin hakları teslim edilip rahatlatılmazsa ne İran, ne Irak, ne Suriye ve Türkiye rahat edemez. Bunu şu anda çözmek içinde Türkiye'ye büyük bir fırsat. Şu anda Türkiye Kürtlerinin hakkı teslim edilecek bir çözüm Türkiye'de geçerli olsun. Irak'ın da, Kuzey Suriye'nin de Kürtleri Türkiye'ye bakar. Orada efendim bir yapı var, tamam yani güzel, Barzani denize çıkmak istiyor bir sürü komplolar kurabiliriz. Oranın yapısını ben biliyorum, adım adım gezdim ne kadar Kürt var bir yerde Kürt var öbüründe Arap var, Hıristiyan var, Türkmen var öyle tek halkın olduğu bir yapı yok ki dolayısıyla Türkiye'nin bence Kürtlerden korkmasına gerek yok, Kuzey Irak'ta ki defacto durumda genel tablonun içinde çok can sıkılacak bir şey değil. Türkiye çıksın eşit yurttaşlık temelinde Kürt meselesini çözsün Türkiye'nin Kürtleri asla ayrılmak istemeyeceklerdir. Türkiye, Suriye'nin Kürtlerine de, Irak'ın Kürtlerine de model olsun. Irak'ın Kürtleri bize model oluyor, şu işe bakın, Barzani'yi rakip alıyor, bu kadar imparatorluk geleneği falan yani. Barzani'nin bu coğrafyaya vaziyet etmesi küçümsemek için söylemiyorum ben asla ama sorunları çözmesi mümkün mü? Yardımcı olabilir ancak, Türkiye vaziyet edebilir sorunları çözebilir İran ile birlikte vaziyet edip, sorunları çözebilirler. Dolayısıyla ben böyle Suriye'nin kuzeyindeki Kürt defacto yapısını biraz abartılmış buluyorum, biraz karikatürize ediyorum, tabii bir sorun, ama Türkiye'nin güvenliğini çok ta tehdit etmez yani.



Mavi Marmara ve One Mınut olayı bugün ne aşamada?

Tayyip Erdoğan İsrail'i dümdüz ediyordu Mavi Marmara'da Türkiye'nin deniliyor ya dış poitikada prestijinin en yüksek olduğu dönem dünya lideri Tayyip Erdoğan. Bunun Hikaye olduğunu gördük son birkaç senedir. Mavi Marmara'da bağırdı, çağırdı ne yaptınız İsrail'e ve İsrail özür mü diledi? hayır, askeri anlaşmaların bir kısmı askıya alındı. Diğer anlaşmalar, ticaret her şey devam ediyor. Tayyip'te yerine oturdu. Suriye ile ilgili de bağırdı çağırdı, işte Türkiye'nin gücünü denemeyin, uçak düştü sonra yok füzeyle düştü, yok uçaksavarla düştü, yok kendi kendine düştü burada da rezil oldu, susup yerine oturdu. Bu şekilde yerine oturmak epey bir meseledir. Şimdi de haddiniz bildiririz diyor, senin artık inandırıcı olmaktan çıktın sayın Erdoğan kusura bakma, üzgünüm, sen kendi başına hiçbir şey yapamazsın, senin yaptığın tek şey var sınırda karakolumuza iki kurşun geçti NATO'nun 5. maddesini işetelim, NATO müdahale etsin Tayyip Erdoğan, sen busun. NATO gelsin sınırımıza, çünkü Suriye bizim sınır karakolumuza ateş etti!!! Dersin.. “NATO üyesi bir ülkeye saldırı yapıldı gelsin NATO, Suriye'ye saldırsın” dersin... Tayyip Erdoğan’ın bu bağırmaları, kükremeleri hepsi hikaye. benim eski Genel Başkanım Numan Kurtulmuş da böyle bir partiye gidiyor.



S-Birçok ülkede atom bombaları depolanmışken, İran'ın barışçıl nükleer çalışmalarının engellenmek istenmesini nasıl yorumluyorsunuz?

C-Hata payı kitlesel ölümler olan bir teknolojiye izin verilmemesi, yasaklanması gerektiğine inanıyorum. Bırak atom bombasına nükleer bombayı, nükleer enerjinin insanlığın baş belası olduğunu düşünüyorum. Genetik soykırım yapan bir teknolojiden söz ediyoruz. İlke olarak ben nükleer teknolojiye karşı bir insanım, bir Müslüman olarak nükleer silahlara hepten karşıyım. Fakat burada bir haksızlığın olduğu da ortada İsrail'in elinde şu kadar nükleer başlık İran'ın elinde ise bırak nükleer başlığı, nükleer enerji bile olmaz. Bu çifte standart tabi, böyle bir ayrımcılık kabul etmeyiz ama Müslümanların nükleer silah ve enerji yarışına girmesini tasvip etmem, düşmanın bütün silahları meşru değildir, düşmanın elinde olan bazı silahlar, Müslüman’ın elinde olmaz, Müslüman’a haramdır. Zaten İran’ın lideri Ayetullah Hamenei de bunu söyledi, “atom bombası üretmeyiz, çünkü haramdır” dedi..Müslüman’a ''Savaşta insaflı olun'' diyor, kadınları, çocukları, yaşlıları öldürmeyin çevreye zarar vermeyin, ekinleri bozmayın. Nükleer silah öyle değil ki düğmeye basıyorsun hiçbir ayrım yapmadan kadın, çocuk herkesi her şeyi dümdüz ediyor. Prensip olarak Amerika'nın, Pakistan'ın, İsrail'in elinde nükleer enerji varken, İran'ın da elinde nükleer enerji olması gerekir bu konuda haksızlık var. Ama işin ilkesel boyutuna geliyorum esasen nükleer enerji bir silah olarak Müslüman’ın elinde olamaz. Bu silah sakıncalı bir silahtır.



S-ABD başkanı Obama ile Erdoğan'ın telefon görüşmesi sırasında Obama'nın elinde beyzbol sopası ile çekilmiş bir fotoğraf servis edildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu mesaj nedir?

C-Eğer beyzbol sopasıyla Amerikan başkanı elinde sopa, Suriye'ye, Türkiye'ye mesaj vermeye çalışmışsa tuhaf bir şey bu yani. Beyzbol sopası esprisi çok eski .. Aba altından sopa gösterdi derler ya..



S-Sizce burda bir tehdit mi var?

C-Yani, o şekilde göstermeye çalışıyorlar çok bayat bir mesaj tarzı eğer böyle bir şey ise, tesadüfen de adamın elinde olabilir ..beyzbol seviyomuş falan.. Ama yani bu sopalı fotoğrafın servis edilmesi önemli..bana göre işte burası anlamlı.. Adamın biri tesadüfen çekmiş olabilir ama bu şekilde servis edilmesi, Beyaz Saraydan yayınlanması tuhaf. Beyzbol sopası neyi temsil gösteriyor, ''kafasına vur'' gibi bir anlamda kullanmış olabilirler. Türkiye ne diyecek yani, beşar Esad'a mı diyor, ona diyorsa ona zaten her gün söyleniyor beyzbol sopası göstermeye gerek yok, zaten saldırıyorsunuz, havaya uçuruyorsunuz. Türkiye'ye de bir mesaj verdiğini sanmıyorum bence tesadüfen çekilmiştir oradan servis edenlerde aşağıdaki uzmanlar, danışmanlar eğer böyle bir şey beklemişlerse çok bayat bir mesaj verme tarzı .



S-CHP, ''Suriye'de ki tablonun sebebi Ak partidir'' siz ne diyorsunuz?

C-Türkiye'ye bağlamak fazla bir şey olur ama Türkiye'nin de yanlış politikaları şu anda Arap Baharının gelip Suriye'ye saplanmasında etkili faktörlerden bir tanesi, bütünüyle odur diyebilmek mümkün değil. Bu eğer İrail'in oyunu değilse, eğer dünya sisteminin oyunu değilse, Türkiye ve İran akıllı bir şekilde bu politikaları bozabilirdi. Türkiye ve İran barışmadan bu coğrafyada barış olmaz. Batılı güçler, emperyalist güçlerin en çok korktukları şey Türkiye ile İran'ın barışması. Türkiye ile İran kavgasının sürekli devam etmesini istiyorlar.Türkiye ile İran kavga etmeye devam ederlerse Araplar da birleşemez, Arapları da birleştirecek olan Türkiye ile İran'dır.. Bakın, kaynaklarımız heba olmaya, yağmalanmaya devam ediyor.

S-CHP Suriye'nin toprak bütünlüğü için biz bir rapor hazırlıyoruz diyor ve Ak partinin Suriye konusunda başarısız olduğunu söylüyor.
C-Bence başarısız Ak parti, ama, CHP'de büyük bir konuda rapor hazırlasın da görelim yani. Ana muhalefet partisi falan hikaye.. CHP sadece konuşuyor,ama ciddi bir politika ortaya koyamıyor, Ak partinin yaptıklarına karşı çıkma ötesinde bir politika ortaya koymadı şimdiye kadar. Bence ana muhalaefet partisinin ciddi bir rapor hazırlaması, ana muhalefet partisinin bir ülkede iktidara alternatif olması demokrasinin sağlandığını gösterir, güvencedir, inşallah hazırlar.

S-Geç kalmadılar mı ?


C-Geçte kalmış olsalar da, hazırlasınlar.

S-CHP'nin geçmişini göz önüne alırsak bu raporda samimi olacaklarını düşünüyor musunuz?
C-Samimiyet ölçecek bir şeyimiz yok, değişiyoruz diyor, yeni CHP diyorlar bu da yeni CHP'nin ilk icraatı olsun, güzel bir şey yapsın. Niye peşinen hayır diyelim ki? keşke güzel bir şey getirebilseler Türkiye'de Kürt sorunu konusunda CHP'nin, kötü bir sicili var değil mi ama geldi mecliste başbakanla görüştü, meclisteki partilerle görüştü olmadı bu iş yürümedi ama bir adım atmak istiyorsa fırsat verilmelidir. CHP'nin Türkiye'nin değişmesine katkı sağlaması önemli çünkü kurucu parti. Bürokrasi, Türkiye'nin değişmesine karşı çıkan yerel unsurları ikna edilmesi konusunda CHP çok önemli. Hiçbir yerde barış, taraflardan biri yenilerek gelmez böyle bir şey yok, barış insanlar yok edilerek gelmez dolayısıyla barışın gelmesi için tarafların ikna edilmesi gerekiyor, tarafların katkı sağlaması gerekiyor, CHP'ninde katkı sağlaması gerekiyor bence. 

Bu haber 767 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,447 µs