En Sıcak Konular

Erdoğan Altan’ı nasıl kızdırdı!

12 Temmuz 2007 15:26 tsi
Erdoğan Altan’ı nasıl kızdırdı! Başbakan Erdoğan’ın “uzlaşma” formülü Türkiye’yi rahatlatacak cinsten. “Kurumların uzlaşması” olarak yarımlanan bu adıma bir kişi çok tepkiliydi. İlk tepkisini iyibilgi’de kamuoyuyla paylaşan Mehmet Altan şimdi ra

Başbakan Erdoğan’ın ‘Uzlaşma’ açıklamalarına bir hayli sinirlenen Mehmet Altan’ın dünkü köşesinde konuyla alakalı herhangi bir yorumuna rastlamadık. OKS sonuçları da Türkiye’nin gündemini ilgilendiren bir konu; lakin birçok yazarın iyi kötü muhakkak konuyla alakalı bir şeyler karaladığı bir günde Altan’ın konuya dair tek bir söz etmemesi dikkat çekiciydi.

İyibilgi olarak Altan’ın Erdoğan’ın açıklamalarına çok kızgın olduğunu biliyoruz. Zira Altan’ın Erdoğan’ın ‘Köşk için uzlaşırım’ açıklamasının arkasından Altan’a ulaşmış ve ‘Meclis dışından biri olsun demek AKP’li olmasın demektir. Türkiye’de demokratik bir ortamdan söz edilemez böyle bir durumda’ görüşünü sitemize taşımıştık.

Bu gün Altan yine kalemi eline aldı ve dayanamayıp köşesinde içini döktü. Anlaşılan ortalığın durulmasını ve karşılıklı atışmaların sonunu bekleyen Ahmet Altan, Başbakan’ın ‘Bu Parti kendi içinden Cumhurbaşkanı çıkarmaya muktedirdir’ açıklamasıyla rahatlamış gözüküyor.  İşte Altan’ın konuyla bugünkü ilgili yazısı:

Ahmet Altan’ın yazısı;

Cumhurbaşkanını muhtıracılar seçsin...
 
Başbakan ‘cumhurbaşkanı seçimi’ konusunda ne diyor? ‘Abdullah Gül alternatifsiz değildir’ diyor... Başbakan ‘cumhurbaşkanı seçimi’ konusunda ne diyor? ‘Elimde liste kapı kapı dolaşır, uzlaşma ararım’ diyor...
Önce... ‘Recep Tayyip Erdoğan asla cumhurbaşkanı olamaz’ diyen...
Daha sonra...

Aynı şeyleri Abdullah Gül için söyleyen...
Deniz Baykal, Başbakan’ın bu ‘yeni yaklaşımını’ nasıl değerlendiriyor?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a göre, ‘‘Ben bir değil, üç dört isim belirlerim, bunu diğer partilere sunarım, o partiler bu üç-dört isimden birisini seçerler ve böylece uzlaşmış oluruz’ anlayışı içinde olmak’ ‘uzlaşma’ değil...
Peki ne?
‘Seçenekli dayatma.’’
Bunun Türkçesi ne?
AK Parti, seçimlerde çoğunluğu kazansa bile cumhurbaşkanı adayı göstermesin.

***

Zaten..
CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Baykal bunu da saklamıyor...
Önce kendi ‘uzlaşma’ tanımını yapıyor...
Deniz Baykal’a göre, ‘Uzlaşma, içinde bulunduğumuz ortamda, koşullarda, Anayasa’nın öngördüğü anlayışı içine sindirmiş, Anayasa ile kavgası olmayan, Anayasa’yı engellemeye yönelik olmayan, gizli gizli Anayasa’yı değiştirmeyi amaçlamayan, Anayasa’nın laik-demokratik cumhuriyet anlayışını özümsemiş, tarafsız, dürüst, ahlaklı, saygın bir ismin seçilmesi konusunda muhalefet partileriyle birlikte, bir arayışa girmeyi kabul etmek demektir.’
Yani ne diyor?
Cumhurbaşkanı kim olsun?
Baykal’ın yanıtı hazır:
‘Şimdi cumhurbaşkanlığına sıcak siyasi çatışmanın içinden bir ismin getirilmesinin Türkiye’deki sorunları, sıkıntıları aşmaya yardımcı olamayacağını düşünüyorum. Oraya siyasi kimliği değil ama kişisel nitelikleri, Anayasa karşısındaki konumu önem taşıyan, saygın bir ismin getirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.’

***

Artık MHP’nin ikiz kardeşi olan Baykal’ın konuşmasında ne yok?
Muhtıra...
Ne yok?
Askeri vesayet rejimi...
O konulara hiç değinmiyor, sadece kimlerin cumhurbaşkanı olmayacağını sayıyor.
Başbakan olmasın...
Başbakan yardımcısı olmasın...
AK Partili herhangi bir kimse olmasın...
Parlamenter biri de olmasın...
‘Siyasi kimliği olan’ biri de olmasın...
Yani halkın karşısına çıkmış, halkın oyunu almış kimse olmasın.
Baykal, anlaşıldığı kadarıyla sadece bir AKP’linin cumhurbaşkanı olmasını engellemeye çalışmıyor artık.
O, ‘halk egemenliği’ ile Çankaya’nın ilişkisini kesmeye uğraşıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçme hakkını parlamentoya vererek ‘halkın iradesini’ belirleyici kılan anayasaya rağmen Baykal bu ‘iradeyi’ devreden çıkarmaya çabalıyor.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı olan, parlamentonun belirlemesini engelleyen Baykal cumhurbaşkanını kimin seçmesini istiyor peki?
Halk iradesini, parlamentoyu ve parlamenterleri ‘cumhurbaşkanlığı denkleminden’ çıkarmayı arzulayan Baykal’ın kimi ‘tek seçici’ olarak gördüğü anlaşılmıyor mu?
O, 27 Nisan muhtırasını kim verdiyse...
Cumhurbaşkanını da o seçsin istiyor.
Buna da ‘siyaset’ diyor.
Belki bu da bir siyaset ama...
Bu, ‘muhtıra siyaseti..."



Bu haber 782 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,268 µs