Yazıcı'dan iddialı seçim tahmini

12 Temmuz 2007 15:25 tsi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 22 Temmuz için iddialı bir tahminde bulundu. Yazıcı, halkın nabzını iyi tuttuklarını ve sonucu hep birlikte görüleceğini söyledi.

- Türkiye seçime odaklandı gidiyor. Siz teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısısınız. Ağırlıklı olarak da İstanbul 2. Bölge’de çalışmalar yürütüyorsunuz. Öncelikle şunu sormak istiyorum. İstanbul’da seçim atmosferini nasıl görüyorsunuz?

- İstanbul’un havasını çok iyi görüyorum. Çalışmalarımıza bütün adaylarımız katılıyor. Bazan da 1. ve 3. seçim bölgelerini habersiz dolaşıyorum. Gittiğimiz her yerde, vatandaşlarımızın büyük bir teveccühünün olduğunu görüyorum.

Bu teveccühün oya dönüşmesi halinde 400 milletvekili çıkarabileceğimizi düşünüyorum.

- Abdullah Gül de geçen gün bir televizyon programında benzeri bir rakam telaffuz etti. O zaman sönünü ettiğiniz bu 400 milletvekili rakamı partinizin genel görüşü gibi.

- Benim tahminim, bu herhangi bir ölçmeye dayalı değil ama yüzde 43 ila yüzde 46 arasında oy alacağımızı görüyorum. Bu Türkiye ortalaması. İstanbul ortalamasının daha yüksek olacağını söylemek abartılı olmayacak.

OY ORANLARININ ARTIŞ NEDENİ?

- 2004’te yerel seçimler yaşadık. Yerel seçimlerde bile bu kadar oy alınmadı. Olacağını söylediğiniz bu artışı neye bağlıyorsunuz?

- Vatandaş giderek bilinçleniyor. Kültür düzeyi artıyor. Daha çok sorguluyor. İnternetin hayatımıza bu kadar daha çok girmesinin ardında bu sorgulama ihtiyacının olduğunu düşünüyorum. Gençlik daha çok sorgulayıcı. Kimi zaman gençliğimizi lümpen diye tanımlasalar da esas itibariyle daha çok sorgulayıcılar.

Sizlere bir şeyi açık söyleyeyim. Gençler daha çok tahammüllü. Karşısındakini daha çok dinliyor. Ama şurası kesin ki, gençlerimiz daha medeni, daha sorgulayıcı. Bütün bu özelliklerle AK Parti icraatlarını daha çok sorguluyorlar. Gidişin doğru olduğunu görüyorum.

Biz AK Parti olarak bütün sorunları çözdüğümüz iddiasında değiliz. Ama yaptıklarımız hep pozitif doğrultuda. Eksiğimiz çok, ama negatif bir icraatımız olmadı.

- Bir program, bir vizyon ortaya koymak önemli. Sorunları çözmeye talip olmak önemli. Verdiğiniz imaj önemli. Bunu ne ile vereceksiniz?

Sunduğunuz projelerle vereceksiniz. Bizim dışımızda, ana muhalefet partisi dahil, hiçbirinin halka sunduğu projesi yok. Verebileceği pek bir şey yok. Uygulanabilir bir programları yok, bir vizyonları yok. Bütün bunlar olmayınca da vatandaş AK Parti’ye yöneliyor.

CHP'NİN DOĞRU ÇEKEMEDİĞİ KOPYA

- Seçim bildirgeleri biraz hükümet programları gibi görülür. Bu açıdan rakiplerinizin seçim bildirgelerini incelediniz mi?

- Partiler, uçuk ifadeler kullanmayı seçim vaadi sanıyor. Mazotun 1 YTL’ye indirileceği vaatleri bunlar arasında. CHP’nin proji diye sunduğu vaatlerinden biri, bizim daha önce gündeme getirdiğimiz, bununla da kalmayıp Meclis’ten geçirip yasalaştırdığımız bir konu. Yine CHP’nin girişimleri ile iptal edilen 2B yasası.

CHP yıllarca bu yasanın aleyhinde idi, şimdi proje diye halka bunu sunuyor. Bizim 2B projemizi kopyalamış, kopyalarken onu da yanlış yapmış.

Bilindiği gibi, öğrencinin kopya çekebilmesi için biraz da bilmesi lazım. Hiç bilmiyorsa doğru kopya da çekemez. Kopya çektiğini sanarken, gider alakasız yerleri yazar. Bunlar da 2B’yi almışlar, diyorlar ki, “2B dolayisiyle alacağımız araziyi köylüye çiftçiye dağıtacağız”

Bizim 2B projemiz toprak elde etmek değil. Bunun temeli, orman niteliğini kaybetmiş orman arazilerinin ve yıllardır işgal edilmiş alanlara hukuki zemin hazırlamak. Bizim 2B dediğimiz arazilerin yeniden ormana, arsaya dönüşmesi mümkün değil. Şimdi Sultanbeyli, burası ormanlık alan görünüyor. Bir ilçeyi nasıl yıkarsınız? Biz diyoruz ki, buralar yasal bir temele dayandırılsın, insanlar bunların bedellerini ödeyip huzur içinde yaşasınlar. Yerel yönetimler de buralara nasıl hizmet götüreceğinin hesaplarını yapsın.

Bu ortadaki sorunu çözmek demektir. Siz sorunu çözeceksiniz. CHP’nin yapmak istediği sorunu çözmek değil, içinden çıkılmaz hale getirmektir. Bu, yeni bir kargaşa alanı yaratmaktır.

YENİ İKTİDAR DÖNEMİNDE ÖNCELİKLİ KONULAR

- Yeniden başa dönüp sormak isiyorum. Yeniden iktidara geldiğinizde, AK Parti hükümetinin çözmek isteyeceği öncelikli konular neler olacak.

- Bakın biz iktidara geldiğimizde önce bir Acil Eylem Planı yaptık. 3 Kasım 2002’den sonra bakanlıkların sayısını 32’den 23’e indirdik. Acil Eylem Planları ile bir ayda, 3 ayda, 1 yılda neler yapabileceğimizi planlamasını yaparak ortaya koyduk. Bunların hepsinin planlarını tek tek yaptık.

Milletimiz bizi yeniden iktidara getirdiğinde, bizim programımız devam edecek. Örneğin biz hükümeti devraldığımızda fert başına milli gelir 2477 dolardı. Bunu 5500 dolara çıkarttık. İkinci iktidar dönemimizde bunu 10 bin dolar seviyesine çıkartmak. Konut üretimimizi 250 bin olarak planlamıştık, bunların 150 binini sahiplerine dağıttık. İktidarımızın ikinci döneminde konut üretimimizi 500 bine çıkaracağız.

Sağlık alanında birleştirmeden doğan sıkıntılar yaşandı. Çünkü temel yasa iptal edildi. Bunları gidereceğiz. Genel Sağlık Sigortası’na geçilecek. Bu yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettirmeselerdi, doğan her çocuk, 18 yaşına kadar sosyal güvencede olacaktı. Aidat ödeyip ödemediğine bakılmaksızın sağlık sigortası kapsamına alınacaktı. Çünkü sağlıklı yaşama temel bir insan hakkıdır.

2B düzenlemesini yeniden ele alacağız, sorunları çözeceğiz. KÖYDES projemiz var. 2007 yılı sonuna kadar, yol ve suyu olmayan köy bırakmayacağız. KÖYDES projesinde sıra, köylerin altyapı sorunlarını çözmeye geldi. Köylerimizi yaşanabilir yerler haline getireceğiz.

TÜRKİYE'Yİ KOMŞULARIYLA BARIŞTIRDIK

- Kuzey Irak politikası konusunda çok eleştiriliyorsunuz. Harekat konusunda orduyu engellediniğiz söyleniyor.

- Kesinlikle söz konusu değil. Genel Başkanımızın bir sözü var, dikleşmeden dik durmak. Aziz milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir eylem içinde olmadık. Bakın bizden önce, Türkiye’nin çevresindeki ülkelerle sorunları vardı. Bakın AK Parti iktidarında Suriye Devlet Başkanı 57 yıl sonra ülkemizi ziyaret etti. 16 yıl sonra Yunanistan Başbakanı ziyaret etti, 30 yıl sonra Rusya Devlet Başkanı düzeyinde Türkiye’ye geldi.

Komşu ülkelerle ilişkilerimiz son derece medeni düzeyde. Ülkemizin menfaatlerini korumaktan yana bir tutum sergiliyoruz.

Ne var ki bölge coğrafyası, dünyadaki sorunların odak noktası durumunda. Türkiye’de tırmandırılan terörün iç ve dış bağlantıları var. Kuzey Irak ve PKK sorunu bunlardan birisi. Bu sorunların kaynağını devletimiz biliyor. Çözümü için gerekli önlemleri alıyor, almaya da devam edecek.

Bu tür hassas konularda, çözüm yolları davul zurna çalarak ilan edilmez. Güvenlik kuvvetlerimiz gerekeni yapıyor. Bakın Kuzey Irak’ta Türk askeri var.

Tekrar bir sıcak takip gerekir mi gerekmez mi? Bu Parlamento’ya gelir, ele alınır ve karar verilir.

Şunu söyleyeyim. Biz terör sorununu mutlaka bir şekilde çözeceğiz.

KUZEY IRAK'TA YOĞRULAN HAMUR

- Bu konularda kendi tabanınızdan da eleştiriler aldınız. Gerekli ve yeterli tedbirleri almamakla suçlandınız.

Bakın bu konular özneldir. Kişiden kişiye değişir. 1 Mart Tezkeresi Meclis’ten geçmediği için bugün bu sıkıntıları yaşıyoruz. Meclis’ten geçmeyince kimileri bunu Türkiye’nin yararına gibi gördü. Ama bugün görülüyor ki, bu tezkerenin geçmememiş olması, Türkiye’nin daha büyük sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Kuzey Irak, belli bölgelerin çalışma alanı olmuş. Orada bir hamur yoğruluyor. İşin içinde olanlar, bu hamura şekillerini verecekler.

- Yoğrulduğunu söylediğiniz hamur nasıl şekillendirilecek gibi görünüyor?

- Türkiye’nin razı olmayacağı, Türkiye’nin dikkate alınmayacağı bir gayret var orada. Ama Türkiye’nin olmadığı bir çözüm yolu çözüm yolu değildir. Bunu herkes görecek.

haber7
 

Bu haber 255 defa okundu.