En Sıcak Konular

Ardıç istedi: CHP-MHP koalisyonunun ilk icraatı!

12 Temmuz 2007 14:00 tsi
Ardıç istedi: CHP-MHP koalisyonunun ilk icraatı! İddia o ki MHP ve CHP yeterli oya sahip olursa koalisyon kuracaklar... Bu sıklıkla dile getiriliyor. Kimilerince eleştirilen ancak muhataplarca yalanlanmayan bu iddia Engin Ardıç'ın sert tepkisine yol açtı. Ardıç "bunların ilk icraatı şu olur" dedi ve

Engin Ardıç'ın yazısı:

Bu hatayı da yapın  

Sıcaklar iyice bastırıp beyinler haşlama olunca, emekli memurluktan politikacılığa geçiş yapmaya çalışan birtakım milletvekili adayları “Atatürk aslında İmam Maturidi’nin yolunda yürüyordu” diyecek kadar zırvalamaya başladılar ya...

Biz de Sayın Nusret Demiral’ı hatırladık.

Kendisi emekli başsavcı.

Hani şu “Uğur Mumcu’nun katili ortaya çıkarılınca onu bırakıp haberi yapan gazetecileri gözaltına alan adam” canım...

Ezanın Türkçe okunmasını istemiş, bu yüzden ayağının tozuyla girdiği politika dünyasından bir anda çıkıvermişti...

Her faşist hareketin içinde bir “radikal kanat” vardır. Bunlar kısa sürede tasfiye edilirler.

Bizde de “şamancılar” vardı bir ara, “bir Arap dini olan İslam’ı bırakalım, Orta Asya’da atalarımızın dini olan şamancılığa dönelim” diyorlardı, kendilerini kapının önünde buldular.

Almanya’da da, “nasyonal sosyalist” hareketin içindeki “sosyalist” kelimesini ciddiye alanlar vardı... Liderleri de, hem emekli yüzbaşı hem de eşcinsel Ernst Röhm... Partinin radikal hizibi... Orada “tasfiye” denilince “partiden kovmak” falan değil düpedüz “gebertmek” anlaşıldığından, 1934 yılında şu ünlü Uzun Bıçaklar Gecesi’nde, koynuna almış olduğu oğlanıyla birlikte takır takır vuruldu.

(Hemi de nasyonal, hemi de sosyalist, size uyar mı İlhan Bey?)

Çok rica ediyorum, eğer bir CHP-MHP koalisyonu kurulursa, ilk iş olarak “ezanın Türkçe okunması” fikrini de yeniden ortaya atınız. Hatta, bunu uygulayınız.

Ki, bir dahaki seçimde barajı bile göremeyesiniz!

Nasyonal sosyalistler, ezanın Türkçe okunmasını ilericilik sanırlar.

Martin Luther’in yaptığına benzer bir “din reformu” arzusundadırlar... (Basında, bazı kadınlar başları açık olduğu halde cuma namazı kılınca bunu “İslam’da da protestanlık hareketi başladı” şeklinde yorumlayıp sevinen şaşkınlar yok muydu? Yaşar Nuri’nin “namazı günde üç vakite indirmek” şeklindeki muhteşem reform tasarısını bu tabloda nereye koyacağız? Acaba o da bir “Türk Calvin’i Yaşar” falan mıdır, fok balığı Yaşar gibi?)

Aslında onları dürtükleyen dürtü, Fransız Devrimi’nde Robespierre ve arkadaşlarının “kilise düşmanlığı” örneğidir.

Ezan Türkçe okunmalıdır, çünkü bu ülkede müezzin “Allahüekber” deyince hiçkimse anlamamakta, “bu adam niçin minareye çıkmış bağırıyor, bizi bir yere mi çağırıyor” diye herkes birbirine sormaktadır!...

Cahil halka “Tanrı uludur” denilecektir ki anlasın! Sonra gider oyunu karşıdevrimcilere verir.

“Bilirim bildiririm, Tanrı’dan başka yoktur tapacak”...

Çünkü “Allah-ü ekber, la ilahe ill’Allah” deyince herkes şaşırıyor, ne demek ola ki bu?... Arapça bir şey... İçinde Allah geçiyor, eşek değiliz, artık o kadarını anladık da, la ilahe ne mânâ?

Hayya es selah... Hayya el felah... Ne demek bu yahu? “Selahaddin”deki selah mı? Felah deyince de fellahı mı çağırıyor? Nereye çağırıyor acaba? Ne yapmaya? Kahveye, okey oynamaya mı?

Yani peygamber efendimiz keşke İngiliz olsaydı da, ezan da İngilizce okununca çoluk çocuk hiç olmazsa iki kelime İngilizce öğrense, derslerinde faydası dokunsaydı vallahi.

Nasyonal sosyalist bir arkadaşım var, kendisi aynı zamanda derin bir devlet görevlisi, çok da sevdiğim bir arkadaştır... Benden on yaş büyük, Milli Şef yetiştirmesi... Hayatında ilk kez Arapça ezan duyduğunda çok şaşırmış, dehşete kapılmış... Durup durup anlatır.

Ben de hayatımda ilk kez Türkçe ezanı, kırkımdan sonra, bir belgesel dizide, şu ünlü “Demirkırat” belgeselinde duymuştum.

Bende bıraktığı izlenim, yalnızca “gülünçlük” oldu.

Sayın müstakbel başbakanımız Deniz Baykal, sayın müstakbel başbakan yardımcımız Devlet Bahçeli, sayın koalisyon mimarı İlhan Selçuk... Kamubuyurum Tüz Bölemi ile Ulusalcı Eylem Bölemi başbuğları, saylavları ve düşünürleri... Çok rica ediyorum, ezanı Türkçe okutunuz.

Ki bir daha “kamutay” yüzü göremeyesiniz... Çünkü 1950 yılında niçin iktidardan gidip elli yedi yıldır bir daha da gelemediğinizi hâlâ anlamış değilsiniz.
 
Akşam



Bu haber 494 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,324 µs