Siyaset sahnesinde 'Mehdicilik' oyunu

12 Temmuz 2007 10:52 tsi
Muhalefet partileri seçime sloganlarla gidiyorlar. Bu sloganlarda AK Parti lanetlenmiş şeytan, kendileri ise devleti, toplumu kurtaracak 'Mehdi' olmuşlardır. Araştırmacı yazar Bilal Sambur yorumluyor.

Mehdilerin siyaseti ve sloganları

Siyasi partilerin ortaya koydukları seçim programlarının bir ortaokul dönem ödevinin standartlarından bile aşağı olması ve siyasi kültürümüze hiçbir katkı sunmaması gerçekten çok büyük bir talihsizliktir. AK Parti'nin sivil Anayasa projesi ve gelecek dönemde yapılacak icraatlara yapılan vurguların ağırlıkta olduğu seçim programının nitelik açısından diğer parti programlarından daha ciddi ve derinlikli olması, sivil demokrasiye önem verenleri bir nebze olsun teselli etmektedir.

Seçmenle siyasi sözleşme niteliği taşıyan seçim programına önem vermeyen MHP, CHP, DP, GP ve diğer partilerin seçim sloganlarına ise aşırı bir önem verdikleri görülmektedir. Nitelikli programlar üretmekten aciz fakat fantezi sloganlar bulmakta pek mahir olan bu partiler, gerçeklerden hareketle bir siyasi vizyon oluşturma yerine slogan ve propaganda ile kısa vadede ucuz ve kolay yoldan siyasi sonuç elde etmeyi amaçlamaktadırlar.

Siyasi partilerin kullandığı sloganlara baktığımızda, onlardaki derin dini, mutlakçı ve kurtuluşçu tonun hemen göze çarptığı görülmektedir. Sözü edilen siyasi partiler, kullandıkları sloganlarla seçmenin kafasında sanki bir iman esası oluşturmayı ister gibi bir izlenim vermektedirler. Sloganlarını bir iman esası kesinliğinde formüle eden siyasi partiler, seçmenden onlara şeksiz şüphesiz bir şekilde iman etmesini isteyen buyurgan bir tutum içindedirler. Seçmeni kul, siyasi partileri kilise, oy kullanmayı dini ritüel, parti liderlerini peygamber, adaylarını havari olarak sunan MHP, CHP, DP, SP ve GP sahte bir 'Mehdicilik' oyununu sahneye koymuş bulunmaktadırlar.

Seçim sürecinde yaratılan bu mutlak kötülüğün adı AK Parti'dir. Ülkeyi uçuruma götürme, hortlattığı irtica ile cumhuriyeti tehlikeye düşürme, milli-manevi değerleri tahrip etme, ülkeyi ABD ve AB'ye pazarlama, ulusal çıkarlar konusunda hiçbir hassasiyeti olmama, terörle mücadelede ordunun kararlı duruşunun önünde engel oluşturma, sonu gelmez bir iktidar hırsıyla devlet hakimiyetinin her alanını sinsi ve planlı bir şekilde ele geçirmeye çalışma gibi büyük günahlar ileri sürülerek AK Parti'nin mutlak kötülüğün ta kendisi olduğuna seçmen inandırılmak istenmektedir. Statükonun dayatmasını değil kendi adayını Anayasa'nın öngördüğü şekilde cumhurbaşkanı seçmeye kalkışmış olmasından dolayı AK Parti ebediyen lanetlenmiş bir şeytan olarak lanse edilmektedir.

CHP'DEN MHP'YE SLOGANLAR

Ülkenin uçurumun kenarında olduğu iddiasıyla AK Parti yeterince şeytanlaştırıldıktan sonra tiyatronun ikinci bölümünde kurtarıcı 'Mehdi'lere ne kadar ihtiyaç olduğuna dair sahneler ortaya konulmaktadır. Bu sahnelerde, AK Parti ne kadar kötüyse muhalefet partilerinin de o kadar iyi, mükemmel ve kusursuz kurtarıcılar olduğu mesajı verilmektedir.

Teolojide bütün dünyanın küresel bir çürüme ve yozlaşma içine girdiği ahir zamanda Mehdi'nin ortaya çıkacağına ya da İsa'nın dönüp Tanrı'nın krallığını kuracağına dair bir inanç vardır. Cumhuriyetin tehlikede olduğunu ve bu seçimde cumhuriyetin oylanacağını iddia eden CHP'nin sloganı 'Şimdi değişim zamanı, Şimdi CHP zamanı' şeklindedir. Bu slogan, zihinlere Mehdi rolüne soyunan CHP'nin bu çürümüşlük devrine son vereceğini ve CHP'nin bürokratik-devletçi zihniyetinin hakim olduğu altın çağın başlamak üzere olduğu mesajını seçmene vermektedir. Bu slogan ve parti genel başkanının resmi bir arada sunularak altın çağı getirecek kurtarıcı ve 'Mehdi'nin kim olduğunun kimliği de seçmen bilinç altına işlenmeye çalışılmaktadır.

Ülkenin içinden çıkılmaz sorunlar içinde boğulduğu iddiasını mutlak gerçek olarak zihinlere kazımak isteyen DP'nin sloganı ise 'Çare Var' şeklindedir. Problemin ne olduğu konusunda hiçbir şey söylemeyen DP, kendisini çare olarak sunmaktadır. DP'nin çare olarak sunduğu Mehdi tasavvuru, mert, delikanlı, korkusuz, yağız Anadolu delikanlısı Mehmet'ten başkası değildir. DP'nin Mehmet figürü, yerli kılıfı giydirilmeye çalışılan bir Mehdi'den başka bir şey değildir.

Bütün aleme nizam verme iddiasında olan MHP ise, bütün dünyaya meydan okuyarak milletin gerçek önderinin kendisi olduğunu ilan etmektedir. MHP'nin bu seçimde kullandığı slogan, 'Dünyaya tek cevap yeter: MHP' şeklindedir. Dünyaya verilecek tek cevabın kendisi olduğunu iddia eden MHP, dünyanın Türkiye'ye sorduğu sorunun ne olduğunu bize söylememektedir. Sorularla ilgilenerek felsefi ve düşünsel ufkunu genişletme ihtiyacında olmayan bu aşırı uçtaki örgütün, kaba bir erkeklik gösterisi yaparak erkek 'Mehdi' imajıyla oy toplamanın peşinde olduğu görülmektedir.

AK Parti şeytanına karşı mücadele ettiğini iddia eden bu siyasi partilerin kullandığı sloganların, soğukkanlı ve geleceği hedefleyen bir muhakemenin ürünü olmadıkları görülmektedir. Toplumda terör ve laiklik gibi konularında oluşturulacak bir duygusal zafiyeti oya dönüştürmek bu sloganların tek hedefidir. Bu kısır sloganların ötesinde dünya ise, bizim vesayetsiz, güdümsüz, pretoryenizmden arınmış tam özgürlükçü sivil demokrasiyi tercih edip etmeyeceğimizi sormaktadır. Bu soruya verilecek cevap devletçilik, pozitivizm, militarizm, AK Parti karşıtlığı ya da nasyonal sosyalizm olamaz. Dünya bizden, kararlı ve istikrarlı bir şekilde özgürlükçü ve sivil demokrasi yönünde bir tercihte bulunmamızı beklemektedir. Ancak muhalefet partilerinin, bu soruya özgürlükçü ve sivil demokrasi yerine on dokuzuncu yüzyıla ait devlet hakimiyeti anlayışını yansıtan sloganlarla cevap vermeleri çok acıdır.

yenişafak

Bu haber 214 defa okundu.