En Sıcak Konular

Özkök, darbe planlarını doğruladı

2 Ağustos 2012 10:53 tsi
Özkök, darbe planlarını doğruladı Ergenekon davasında konuşan Hilmi Özkök, 2003 yılında yapılan toplantıda muhtıra kelimesini duyduğunu söyledi. Özkök, Yakamoz ve Ayışığı planlarını da doğruladı

Ergenekon davasından tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, MİT'in Genelkurmay Başkanlığı'na sunduğu 'Ergenekon Şeması' ile ilgili belge sunduğunu söyledi.
Belgeyi, Genelkurmay İstihbarat Dairesi'ne gönderdiğini belirten Özkök, "Halen daha üzerinde işlem yapılacak bir evrak değildir. Bunun dışında o evrakla ilgili ne bir şey duydum ne de bir şey gördüm." dedi. Özkök, o dönemde kendisini ve ailesini yıpratmaya yönelik faaliyet içinde olan mihrakların olduğunu sözlerine ekledi.

13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök önemli bilgiler verdi. Savcılık ifadesinde kendisi ve ailesi hakkında belli mihraklar tarafından yıpratma kampanyası düzenlendiğini söylediği bölüm okunduğunda Hilmi Özkök, bir düzeltme yapmak için söz istedi. Özkök, önemli bir gazetenin tanınmış yazarının kendisi hakkında '18 yıl yurt dışında kaldı ve ülke gerçeklerinden haberdar değil.' şeklinde yazı yazdığına dikkat çekti. Özkök ,bunun üzerine yazarı bizzat arayarak bu bilgilerin gerçeği yansıtmadığını söylediğini aktardı. Görüşmesinde "Benim hakkımdaki bilgilere wikipedia üzerinden bile ulaşabilirsin. Bu bilgi doğru değil." dediğini dile getiren Özkök, "Söz konusu gazeteci bana haber kaynağının çok sağlam olduğunu, bu bilgilerinin yüksek rütbeli birilerinin verdiği bilgiler olduğunu söyledi." dedi. Özkök, "Basında, bunun gibi yapılan yıpratma kampanyası beni ve ailemi çok üzdü. Bu konunun özelikle altını çizmek istiyorum. Bu gazetecilerin yaptığı bir şey değildi. Hakkımdaki kampanya belli mihraklar tarafından yürütülüyordu. Mahkemenize bunu özellikle arz ediyorum." diye konuştu.

Yine savcılık ifadesinde geçen MİT'in Genelkurmay Başkanlığı'na sunduğu "Ergenekon şeması" belgesi ile ilgili açıklama yapan Özkök, "Evet MİT bana böyle bir belge getirdi. MİT'in getirdiği üç tarz evrak olur. Bunun üzerinde imza tarih yoktu. Bende Genelkurmay İstihbarat Dairesi'ne gönderdim. Halen daha üzerinde işlem yapılacak bir evrak değildir. Bunun dışında o evrakla ilgili ne bir şey duydum ne de bir şey gördüm." dedi.

Hilmi Özkök'ün bu sözleri üzerine Başkan Özese, MİT'in söz konusu belge ile ilgili mahkemeye gönderdiği yazıda ''3 Temmuz 2003 tarihli isimsiz bir yazı ve ekinde 'Ergenekon' lobi belgesi çerçevesinde hazırlanan şema ve kitapçığın 10 Temmuz 2003'te Genelkumay Başkanı'na intikal ettirildiğini, aynı kapsamdaki bilgi notunun da 26 Mayıs 2006'da Genelkumay İstihbarat Başkanlığı'na gönderildiği" ifadelerinin geçtiğini belitti. Daha sonra söz konusu MİT şemasını teşhis etmesi için Özkök'e verdi. Evrakları inceleyen Özkök, belgelerin içerisinde biri için "Bu MİT'in gönderdiği evraka benziyor." dedi. Aradan uzun yıllar geçtiği için anımsamakta zorlandığını belirten Özkök, ancak ayrıntılarda bir değişiklik olmaması halinde Ek-7'de bulunan belgenin yüzde 90 MİT'in gönderdiği 'Ergenekon' dokümanı olduğu kaydetti. Özkök ayrıca MİT'in 26 Mayıs 2006 tarihinde Genelkurmay İstihbarat Başkanı'na ulaştırdığı şemadan haberi olmadığını belirtti.

Bu ifadelerden sonra Başkan Özese, savcıya soru sorması için izin verdi. Tanığa ömrünü askerlikle geçirdiğini söyleyen Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, " 'Ergenekon' adını ilk sanıklardan Erol Mütercimler kamuoyuna duyurdu. O da öldürülen emekli Tümgeneral Memduh Ünlütürk'ten duyduğunu söyledi. Bugün İtalya, Yunanistan gibi NATO ülkelerinde bu tür gizli örgütlenmelerin olduğuna kimse itiraz etmiyor. 'Ergenekon' örgütünün varlığı konusunda bilginiz var mı?'' diye sordu.

'Ergenekon' adını ilk kez MİT'in belgesinde gördüğünü ifade eden Özkök, ''O zaman tutarsız olarak değerlendirdiğim belge dışında bilgim yok.'' dedi. MİT belgesindeki tutarsızlıkla ilgili, "Gerçek olması mümkün değil diye düşündüm. Az kıdemli olan birisi kendisinden fazla kıdeme sahip birisinden daha üst mevkide bulunuyor." ifadelerini kullanan Özkök'e Pekgüzel, "Bu örgütün zaten illegal olduğunu iddia ediyoruz. Dolayısıyla normal bir hiyerarşi içerisinde olmasını beklemiyoruz." dedi.

Ergenekon örgütünde bazı asker personelin de bulunduğuna yönelik iddiaları olduğunu aktaran Pekgüzel, Genelkurmay Başkanlığı tarafından TSK'da bu konuda bir soruşturma yapılıp yapılmadığını sordu. Özkök, de kendi döneminde bir çalışma yapılmadığını aktardı.

Pekgüzel'in, tutuksuz sanık emekli Orgeneral Şener Eruygur döneminde Jandarma Genel Komutanlığı'da yapılan gizli dinlemelerin bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığını sordu. Jandarma Komutanlığının sadece atamalar ve eğitim konusunda Genelkurmay'a bağlı olduğunu ifade eden Özkök, dinlemelerden duyum şeklinde haberi bulunduğunu belirtti.

Jandarma Komutanlığında Bülen Arınç, Mehmet Emin Karamehmet, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ile yapılan görüşmelerin gizli kayıtlarının bulunduğunu belirten Pekgüzel, "Bir kısım sesli, görüntülü kayıtlar, çözümler var. Bunlarla görüşülüp görüşmeme konusunda size bir şey söyledi mi? Size bilgi arzı oldu mu?'' sorusu üzerine, ''Buna benzer görüşmelerin olduğundan bilgim var. Ancak jandarmanın özel durumu var. Genelkurmay'da gazetecilerle nasıl konuşulacağı konusunda düzenleme var. Diğer kuvvet komutanları yaptıkları toplantıları bana arz ederler. Ama jandarmanın toplantılarını bilemem.'' ifadelerini kullandı.

Yasadışı dinlemelerle ilgili Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'a İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ve Teknik İstihbarat Daire Başkanı Hasan Atilla Uğur'u kendisine göndermesi yönünde talimat verdiğini belirten Özkök, bu kişilerden dinlemenin nasıl yapıldığına dair bilgiler aldığını kaydetti. Ersöz ve Uğur ile görüştüğünde ellerinde çok büyük bir kabiliyetlerinin olduğunu, dikkatli olmaları söylediğini kaydeden Özkök, duyumları doğrultusunda bu kişileri üzeri kapalı ikaz ettiğini vurguladı.

Pekgüzel'in sorusu üzerine Özkök, tutuklu sanıklardan Ergün Poyraz'ın jandarma tarafından korunduğunu duyduğunu söyledi.

Cihan

Hilmi Özkök ifadesinde şunları söyledi:
"Benim şahit olduklarım, askerlikle ilgili konulardır. Onun dışındaki hususları bilmem. Ancak sorulduğu takdirde, bildiklerimi de anlatırım. 2002 yılının ağustos ayında Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildim. Bir müddet sonra genel seçimler yapıldı ve şu andaki parti iktidara geldi. İktidardaki parti (AK Parti)seçilince, ben de dahil olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarında bir tedirginlik oluştu. Bu kişilerin eski söylemlerine bakıldığı zaman, ‘acaba bir geriye dönüş olur mu, kötüye doğru gidiş olur mu?’ diye endişe ettik. Ben dahil hepimiz tedirgin olduk. Bu konuları kendi aramızda konuşmaya başladık. Askerlikte herkes görüşlerini özgürce dile getirir. Kimi zaman benim görüşlerimle astlarımın görüşleri arasında farklılıklar oldu. Bu çok normal."

'BANA AYIŞIĞI VE YAKAMOZ SUNUMLARI GELDİ'

O dönemde Türkiye'yi ilgilendiren çok yoğun bir gündemin olduğunu dile getiren Özkök şöyle konuştu: "2004 yılı bahar aylarında bana bir vasıtayla nasıl geldiğini bilmiyorum bir slayt sunum geldi. Sunumun içinde 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' sunumlarını gördüm ve bunları okudum. Çünkü bunlar dezenformasyon da olabilirdi gerçekte olabilirdi. Bu, bilgi kirliliği oluşturmak amacıyla gönderilmiş olabileceği için Genelkurmay Başkanı olarak temkinli olmam gerekiyordu. Bu konuyu astlarımla dahi paylaşmadım. İddialar çok büyüktü. 'Hukuki bir müdahale yapılır mı?' diye düşündüm. Ancak hukuki işlem yapmadım. Ben bu 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' meşru belge olmadığı için işlem yapmadım. Bulunduğumuz mevkiler çok önemli mevkiler. Örneğin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın emrinde 300 bin kişi var. Astlarınıza olan güvensizlik büyük sorunlara neden olabilir. Meşru olmayan gerçek olup olmadığını bilmediğim bir belgeyle işlem yapamazdım. Astlarımdan şüphe duyduğum anlamına gelir. Astlara güven vermek çok önemlidir. Daha sonra dikkatler başka yöne kaydı. O günden sonra bazı arkadaşlar emekli oldu, bazıları kaldı. Ben emekli olduktan sonra bu konular gündeme geldi."

"EVET ORADA ÖYLE BİR SÖZ SÖYLENDİ"

Özkök'ün ifadesini tamamlamasının ardından savcılıkta verdiği ifadeler okundu.

Savcılıkta "Genelkurmay Başkanlığı yaptığınız dönem içerisinde mahiyetinizdeki kuvvet komutanlarından dönemin yürütme organına yönelik muhtıra verilmesi yönünde telkin ya da teklifte bulunan oldu mu? Olduysa kimler tarafından ne amaçla ve nasıl oldu?'' sorusuna verdiği cevap okunduğu sırada araya giren Hilmi Özkök bir şeyler söylemek istediğini belirtti. Özkök, "Geçen bir gazeteci, bir röportajıma atıfta bulunarak 'teklif' diye soruldu, başka şekilde sorulsaydı cevabım başka olurdu' dediğimi belirtmiş. Buraya bir açıklık getirmek istiyorum. Teklif askerlikte çok özel bir terimdir. Daha önce emredilen bir konuda astlar bir çalışma yapar ve emri verene bu konuyla ilgili bir sunumda bulunur. Bunun dışında zaman zaman toplanır beyin fırtınası yaparız. Orada kişiler aniden aklına geleni söyler. Saldırı, savunma ve geri çekilme gibi birbirinden farklı 3 hareket tarzı vardır. Evet orada böyle bir söz yani 'muhtıra' söylendi. Muhtemel hareket tarzlarından biriydi.Resmi bir teklif değildi"

'YASAL OLMAYAN DİNLEMELER KONUSUNDA JANDARMA'YI UYARDIM'

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen Özkök ifadesinin ardından savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularını yanıtladı. Savcı Pekgüzel, Özkök'ün genelkurmay başkanı olduğu dönemde jandarma istihbaratın yasal olmayan dinlemeler yaptığı şeklindeki iddialar olduğunu bu konuda bildiklerini anlatmasını istedi. Özkök, "Kamuoyunda jandarma istihbaratın yasal olmayan dinlemeler yaptığı yönünde konuşmalar olması üzerine dönemin Jandarma Genel komutanı Şener Eruygur'a, İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ile Teknik Daire Başkanı Hasan Atilla Uğur'u yanıma göndermesini istedim. Ersöz ve Uğur'a dinleme işlemlerin yasal çerçevede yapılması gerektiğini söyleyerek kendilerini uyardım. Bu konuların nasıl yapıldığı konusunda kendilerinden bilgi aldım. Amacım yasadışı dinleme varsa bunu önlemekti. Kendilerine böyle bir ikazda bulundum. Bu imkan ve kabiliyeti dikkatli kullanmalarını istedim. Ayrıca dinleme konusunda kanundan sapmayın dedim" dedi.

Bunun üzerine Savcı Pekgüzel, Hasan Atilla Uğur'un ve Levent Ersöz'ün duruşmadaki ifadesini okudu. Savcı Pekgüzel, "Uğur ve Ersöz , 'Hilmi Özkök bizi uyarmadı' diyor" diye konuştu. Özkök ise Ersöz ve Uğur'u uyardığını tekrarlayarak, "Yasadışı bir dinleme yapıyor musunuz?' demedim. Duyumlar olduğunu belirterek, yapılıyorsa engellemeyi düşündüm. Bir tavsiye niteliğindeydi. O konuda benim emrimde değillerdi" dedi.

Jandarma Genel Komutanlığı'nın bilgisayarlarında inceleme yapıp yapamayacağına ilişkin o dönemki adli müşavire danıştığını belirten Özkök, müşavirin İçişleri Bakanlığı'na bağlı olduğu için inceleme yapılamayacağını söylediğini ifade etti.

'BENİM HAKKIMDAKİ BÜYÜK YIPRATMA KAPMANYASI YAPILDI'

Önemli bir gazetenin tanınmış yazarının kendisi hakkında '18 yıl yurtdışında kaldığı ve ülke gerçeklerinden haberdar değil' şeklinde yazı yazdığını söyleyen Özkök, "Hakkımda büyük yıpratma kampanyası yapıldı. Bu kampanyalar sadece basının kafasından uydurduğu şeyler değildi belli mihraklar tarafından kurgulandığını düşünüyorum. Burada çok karmaşık bir şey vardı. Mahkemenize bunu özellikle arz ediyorum" diye konuştu. 

Hürriyet



Bu haber 1,438 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,972 µs