En Sıcak Konular

Hakan neden aday olamadı?

11 Temmuz 2007 11:00 tsi
Başbakan sıkı bir Fenerbahçeli ama milletvekili adaylığını Hakan Şükür'e yaptı. Hakan aday olamadı. Erdoğan Hakan'ın bunun sebebini Gazeteci Yazar Ali Bayramoğlu ile yaptığı futbol sohbetinde anlattı.

Başbakan'la futbol muhabbeti

F.Bahçeli Başbakan Erdoğan, Tuncay dışında elden çıkarılan futbolcuların kayıp olmadığını düşünüyor. Hakan Şükür'e milletvekilliği teklif ettiklerini doğrulayan Erdoğan, “Sakarya, milletvekili adayları açısından çok yoğun bir il. Bu yüzden olmadı” dedi.

Tayyip Erdoğan'ın iyi bir Fenerbahçeli olduğunu bilmeyen yok. Başbakan takım maç kaybettiğinde yüzü asılan Fenerbahçelilerdendir.


Benim de Fenerli olduğumu bilir. Siyasi gezilerde zaman zaman futbol konuştuğumuz olmuştur.

Seçim kampanyası vesilesiyle Karabük ve Zonguldak istikametinde uçarken yanındaki iki gazeteciden birisi bendim.

Zonguldak'tan İstanbul'a dönüş yolunda Fehmi Koru ve Akif Beki'nin de bulunduğu ön kabinde siyasi konular, sorular ve sohbet sonrası, benim, Başbakan'a yönelttiğim “Ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali” sorumla futbol muhabbeti açıldı.

Başbakan takımından memnundu aslında, “Neden böyle diyorsun iyi gidiyoruz” diyordu. Sadece tek transfer yaptığımızı, Roberto Carlos'un yaşlı olmasından endişe duyduğumu hatırlatmam üzerine, “Vederson var, hafife alma, geçen yıl Ankara'da çok iyi işler yaptı, Ali Bilgin de çok iyi futbolcu” yorumunu yaptı.

Başbakan'ın takımı ve transferlere yönelik etkili savunmasına karşılık sonunda baklayı ağzımdan çıkardım.

“Ben yaz günleri spor sayfalarında Fenerbahçe'den söz edilmesine alışmışım, daha doğrusu Galatasaray'ın flaş takım olarak flaş transferle baş köşede oturması kanıma dokunuyor” dedim...

“Yapma yahu o kadar mı...” derken benim her geçen yıl artan Fenerlilik dozuma şaşırmıştı Tayyip Erdoğan...

Sonra tekrar ciddileşti sohbet.

Saydım, Rüştü'yü, Mehmet Yozgatlı'yı, Serkan'ı, Ümit'i, Tuncay'ı...

Takım ruhunun elden çıktığını, kulübenin zayıfladığını söyledim...

Tuncay meselesi dışında, Başbakan benimle aynı kanıda değildi, Ümit ve Rüştü'nün ayrılmasının takım için kayıp olmadığını düşünüyordu.

Sonra lafı hemen Kayserisporlu Gökhan ve Mehmet'te getirdi. “Bak, bunlar çok iyi futbolcular, ama Kayseri vermemekle kararlı” derken konuyu Fener'in forvet hattına, santrfor meselesine getirdi, Kezman'ı çok beğenmiyordu hücumcu tipi olarak, burada yeni ve etkili bir oyuncuya ihtiyaç olduğu fikrindeydi.

Gökhan ve santrfor tartışması derken laf sonunda Hakan Şükür'e geldi...

Daha doğrusu ben getirdim... Hakan'a milletvekilliği teklifi götürüp götürmediklerini sordum.

“Evet” dedi, “Götürdük ama sonra aksilikler oldu. Hakan'ın aday olacağı Sakarya ili milletvekili adayları ve talepleri açısından çok yoğun bir il, bu yüzden olmadı...”

Dayanamadım, “Yazık olmuş, Türk futbolunu Hakan Şükür'den kurtarabilirdiniz...” dedim...

Şakaydı tabii.

Ama Başbakan Hakan Şükür'ü elinden yakalamıştı bir kere.

Başbakan'ın “Hakan gibi bir santrfor yok, hala onun gibisi gelmedi” sözleriyle helikopter İstanbul'a pike yaparken sohbetin de sonuna gelinmiş oldu.


Türkiye'nin futbol yönetimi

Ulusoy Federasyonu futbolu yönetmekten çok, şahsi olarak ayakta kalmak üzerine kurulu bir siyasi mücadele veriyor.

Bu mücadeleyi veriş tarzı ibretle izlenmesi gereken bir tarz.

Genel kuruldan, yani seçimlerden kaçmak için kulüplerle çeşitli ittifaklar kuruyor, Türk futbolundan çok kulüp çıkarlarını dikkate alan kararlar veriyor. Ve bu çıkarlar arasında dolaşırken herkesi tatmin etmeye çalışıyor.

Bunun sonuçları, 6 artı 1 kararı, 76 yaşındaki Hilmi Ok'un Merkez Hakem Kurulu Başkanı yapılması, Bülent Yavuz'un tekrar sahneye çıkması, açıkcası Türk futbolu açısından hüzün vericidir...

Futbol böyle yönetilmez, yöneticilik böyle yapılamaz...

Ama oluyor...

Ali Bayramoğlu - Yeni Şafak 
 



Bu haber 283 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,097 µs