Hem Müslüman, hem Hıristiyanmış!

11 Temmuz 2007 09:30 tsi
Ann Holmes Redding. 20 yıldır kilisede kadın papaz olarak ayin yönetiyor. Öte yandan başını kapatıp namaz kılarak da ibadet ediyor. Kendince hem Müslüman hem Hristiyan. Diyanet İşleri Bakanlığı'na göre ikisi bir arada olamaz.

ABD'de 20 yıldır ayin yöneten kadın papaz Ann Holmes Redding, Hıristiyan kimliğinden vazgeçmeyip aynı zamanda Müslümanlığı da seçtiğini açıkladı. Ancak pazar günleri ayinlere önderlik eden, sonra da giderek 5 vakit namaz kılan Redding'in bu tercihi nedeniyle görev yaptığı Seattle eyaletindeki din adamları, "Bir kişi hem Müslüman hem de Hıristiyan olabilir mi" sorusunu tartışıyor. Ann Holmes Redding'in (55) öyküsüne yer veren Seattle Times gazetesi, "Kendisi önce siyah başörtüsü giyerek Müslüman cemaatiyle namaz kılıyor. Pazar günleriyse başörtüsü çıkıp boynuna beyaz yaka konuluyor" ifadelerini kullandı.

"TANRI'YA TESLİM"
Üniversitede teoloji okuyan Redding, ardından dini, resmi bir görev haline getirmeye karar verdi ve 1984 yılında papaz oldu. St. Mark's Episkopal Katedrali'ne katıldı ve ayin yönetti, programlar hazırladı. 2005 yılında, katedrale bir konuşma yapmak üzere gelen Müslüman bir din adamından çok etkilenen Redding, namaz kılmasına ise kendi deyimiyle "Tanrı'ya kendini teslim etmek" yorumu getirdi. O dönem annesi vefat etti ve kendini tamamen dine adadı. Kuran okuyup, İslam'ı öğrendikten sonra Mart 2006'da şehadet getirip Müslüman oldu. ABD'li papaz, bu karmaşıklığı çözmek zorunda olmadığını söylüyor: "Ben hem Müslüman hem de Hıristiyan'ım. Bu benim hem Afrika asıllı Amerikalı hem de kadın olmam gibi bir şey. Her ikisini de yüzde 100 bir şekilde taşıyorum. Hıristiyanlıkla İslam'ı bağdaştırmaya neden çalışayım ki?" Öyküsünün dinler arasındaki gerginlikleri azaltabileceğini söyleyen Redding, ilerde 3 büyük dinin öğretildiği bir merkez yapmayı arzuladığını kaydetti.

TEPKİLER FARKLI
Müslüman olmasının ise tamamen içinden gelen sese bağlı olduğunu belirten Redding, şöyle konuştu: Bu aklın açıklayabileceği bir şey değildi. Tek bildiğim, kalbim İslam'a çağırdı. Müslüman olmaktan başka bir seçeneğim yoktu. Eyaletteki din adamları ise bu kararı şaşkınlıkla karşıladı. Katedral Başpiskoposu Vincent Warner, böyle bir durumla ilk kez karşılaştığını, ancak böyle bir durumun kendisini heyecanlandırdığını belirtti. Kendisi için sorun olmadığını da ekledi.

DİYANET: İKİSİ BİR ARADA OLMAZ

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, Müslümanlar her yerde namaz kılabilir. Din inancı olarak bu kişi de Müslüman olmuşsa her yerde namaz kılabilir. Ancak iki ayrı inancı birlikte yaşaması söz konusu olamaz. Müslüman olmak demek bütün inançları terk edip Hz. Muhammed'in son peygamber olduğuna inanmak demektir. Bu nedenle diğerler ibadetleri yapamaz. Yoksa çelişir. Ama kilisede Müslümanlığı, iyi, güzel ahlakı anlatacaksa sorun yok" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı 'Alo Fetva' hattından sorumuza verilen yanıtta ise şöyle denildi: "İki dinin aynı anda yaşaması mümkün olmayacağı için doğru olmaz."
 
(Sabah)
 

Bu haber 499 defa okundu.