Kurtulmuş nasıl ikna oldu?

20 Temmuz 2012 09:39 tsi
Bugün çok sayıda "O son noktayı ben koydum" diyenler var ama son noktayı koyan isim...

Numan Kurtulmuş, 2001 veya 2007'de AK Parti'ye geçseydi belki bu kadar etkili olmazdı. Zamanlama bu açıdan çok yerinde...

İşin bu boyutu önemli ama asıl merak edilen Kurtulmuş'u kimin ikna ettiği. Çok sayıda isimden söz ediliyor.

Başbakan Erdoğan'ın Kurtulmuş'u daha AK Parti'nin kurulduğu 2001'de istediği, son olarak da 2007 seçimlerinden önce bir düğünde Sevgi Kurtulmuş'un yanında AK Parti'ye gelmesini teklif ettiği biliniyor.

Kurtulmuş o tarihlerde bir karar veremedi. Bir süre Saadet Partisi'nde gelgitler yaşadı. Sonra HAS Parti'yi kurdu ama orada da istediğini elde edemedi. Aslında AK Parti varken edemezdi de... Aldığı oyla yarattığı algı arasındaki farkın nedeni bu. Bu yüzden aklı AK Parti'de, bedeni kendi partisindeydi. AK Parti'ye karşı da hep ölçülü oldu. Bir iki sert eleştirisi dışında karşı cepheye savrulmadı.

Çünkü kendi oluşturduğu siyasi hat, aslında AK Parti'nin çok uzağında değildi. İşte Kurtulmuş'u 2012'de AK Parti'ye getiren asıl gerçek bu.

Peki, bu nasıl oldu?

Siyasette bu tür geçişler için sadece çıplak gerçeği görmek yetmiyor. Biraz ikna ve biraz da ısrar gerekiyor. Bu gerçek, iddia sahibi bütün siyasi aktörler için geçerli.

Kurtulmuş'un AK Parti'ye geçmesini isteyen milletvekilleri, sivil toplum önderleri devreye girdi ama son nokta bir türlü konulamadı.

Bugün çok sayıda "O son noktayı ben koydum" diyenler var ama benim kulislerden aldığım bilgi o son noktayı koyan isim, yeni anayasa için oluşturulan "Uzlaşma Komisyonu"nun AK Parti'li başkan vekili Prof. Dr. Mustafa Şentop...

Şentop'un, siyasi partilerle ilişkisi çok eski değil ama Milli Görüş hareketinin içinden gelen bir akademisyen.

Recai Kutan'ın başkanı olduğu ve Türkiye'de kurulan ilk düşünce kuruluşu Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) İstanbul başkanıydı. Bu nedenle de rahmetli Erbakan'la yakın çalıştı. Saadet Partisi içinde Kurtulmuş'la da uzun süre birlikte hareket etti. HAS Parti'de ise bir görev üstlenmedi ama Kurtulmuş'la dostluğunu hep sürdürdü. Ve Başbakan Erdoğan'ın dışında ilk kez 2008'de Kurtulmuş'a resmen AK Parti'ye geçme teklifini o götürdü. O günden bu yana gelgitler yaşanmasına rağmen bu ilişki hiç kopmadı. Şentop, 12 Haziran seçimlerinde AK Parti milletvekili olunca bu ilişki daha da yoğunlaştı. Bu yılın ocak ayından itibaren ise ısrara dönüştü ve bugünkü noktaya geldi.

Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'ye yeni kan katma hamlesi sadece Kurtulmuş'la sınırlı değil.

Bu hamlelerle siyasette taşlar yerinden oynayacak gibi görünüyor ama bu sürecin nasıl yönetileceği de önemli.

Mahmut Övür / Sabah (İlgili kısım)

Bu haber 1,234 defa okundu.