Semerci'den Ciner dönecek iddiası

10 Temmuz 2007 16:59 tsi
Sabah-atv’ye neden el konulduğu konusu irdeleyen Yavuz Semerci, "Sabah’ın yönetim kurulu değişeceğini yazdı. Semerci'ye göre TMSF ile Ciner yeni bir pazarlık yapacak ve...

Akşam gazetesi yazarı Yavuz Semerci'nin iddiaları...

Sabah’ın yönetim kurulu değişiyor

Sabah-atv’ye neden el konulduğunu ve Bölge İdare Mahkemesi’nin hangi gerekçe ile bu kararın yürütmesini durdurduğunu anlamadan, bu konu üzerine yorum yapılamaz. Yeniden ve özetleyerek anlatayım.

1) TMSF, Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasında gizli bir anlaşma yapıldığını düşünüyor. Bunu düşündüren şey, Bilgin’in TMSF’ye teslim ettiği ve 2002 tarihli bir inanç sözleşmesi.

2) Turgay Ciner ise böyle bir ortaklığın kalmadığını ve Bilgin’in hukuken geçerli olmayan bir belge ile TMSF’yi kandırdığını düşünüyor.

3) Dinç Bilgin’in elindeki belgenin hukuksuz olup olmadığı ise dava konusu ve dava 10 Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam ediyor.

4) Bölge İdare Mahkemesi, bu dava sonuçlanmadan, TMSF’nin Merkez Grubu’na ait Türkiye’nin ikinci büyük medya şirketlerine el konulmasını hukuka uygun bulmadı. Ve aldığı kararın temyizi yok. Yani TMSF uygulamak zorunda.

Peki bu kararı uygulayacak mı?

Evet, uygulayacak.

Yani sabah ve atv’yi terk mi ediyor?

Hayır şimdilik terk etmiyor.

Ne yapıyor?

Önce TMSF’nin mahkemece yürütmesi durdurulan 30 Mart 2007 tarihli kararı neydi, onu hatırlayalım: Merkez Grubu şirketlerinin yönetim ve denetimine el koymuştu. Ve bu karara göre yönetim kurulu atamıştı. Şimdi bu kararı mahkemenin isteği üzerine geri çekiyorlar.

Peki bu şirketi terk ettikleri anlamına gelmiyor mu?

Hayır gelmiyor. TMSF 30 Mart tarihli kararından sonra yeni bir karar daha alarak, Merkez Grubu şirketlerinin hisselerinin mülkiyetine, Bankacılık Kanunu’nun 134’üncü maddesinin d bendine göre el koymuştu. Şimdi bu karara göre, yeni bir yönetim kurulu atamak için Genel Kurul topluyorlar. Genel Kurul’da tek bir sahip gözükecek: TMSF Sonra yeni bir yönetim kurulu tespit edilecek...

O zaman Bölge İdare Mahkemesi kararının hiç bir anlamı kalmıyor mu?

Hem evet, hem hayır.

Evet; TMSF şeklen, Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını uygulayarak, atadığı yönetim kurulu geri çekiyor.

Hayır. Bu kez mülkiyetine el koyduğu hisse senetlerinin yeni sahibi olarak yeni bir yönetim kurulu atıyor.

Bu Turgay Ciner’in artık geri dönemeyeceği anlamına mı geliyor?

İşte bu noktada kamuoyu yanılıyor ve özellikle bazı kesimler kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor.

Olayı çok karmaşık hale getirmeden çok basit bir gerçek ile açıklayalım:

TMSF’nin attığı ve atacağı tüm adımların tek bir nedeni var:

Dinç Bilgin’in kendisine sunduğu belge.

Bölge İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararının gerekçesi incelendiğinde çok net bir ifade var. Mahkeme diyor ki: 10 Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen dava sonuçlanmadan, Merkez Grubu şirketlerine kanunun 134’üncü maddesini işletemezsiniz...”

Mahkeme çok net bir şekilde, “Bankacılık Kanunu’nun 134’üncü maddesine dayandırılarak Merkez Grubu şirketlerinin mülkiyetine el koyan kararın yürütmesinin durdurulması talebiyle bir başvuru gelirse, onu da kabul ederim” sinyalini veriyor.

Anlayacağınız, TMSF hangi adımı atarsa atsın, artık Sabah ve atv’nin satış sürecine sokulması, TMSF tarafından yönetilmeye çalışılması hukuken tartışmalı hale gelmiştir. Seçimlerden nasıl bir siyasi yapıyla çıkılırsa çıkılsın, hiçbir iktidar, TMSF’nin mahkemelerden döneceği artık çok net görülen kararlarını savunamaz. Sabah ve atv’nin ısrarla kamu tarafından yöneltilmeye çalışılması kabul edilemez. Bir kez hatırlatalım. TMSF’nin Merkez Yayın Holding’in mülkiyetine el koyması da bir idari işlemdir ve birinci (30 Mart’ta alınan karar) idari işlemin devamıdır. Birinci işlemin yürütmesi durdurulduğuna göre diğer idari işlemlerinde hükmü kalmamıştır. En azından mahkemeden döneceği ortaya çıkmıştır.

Bu cümleden Ciner’in eski konumuyla geri döneceğini mi anlamalıyız?

Bana göre Ciner’in geri döneceği açık. (Burada bir nokta koyalım ve hatırlatalım: Dinç Bilgin’in ortaya koyduğu belgenin hukuken doğru olduğuna dair şu anda süren (aylarca süreceği açık olan) dava, Bilgin lehine sonuçlanırsa durum değişir.) Eğer bir parça tanıyorsam, TMSF yönetimi 2005 tarihli protokole (433 milyon dolarlık anlaşmayla) dayanarak Ciner’i Merkez’e sokmamak için uğraşacak. TMSF, Dinç Bilgin’in tüm borçlarını garanti altına almadan, Merkez’i (Sabah, atv ve diğerlerini) Ciner’e teslim etmez. Yani TMSF geri çekilirken haklı olarak kamu adına fazlasıyla tahsilat yapmak isteyecektir.

Başka bir deyişle TMSF ile Ciner arasında yeni bir pazarlık dönemi başlayacağına eminim.

 

Akşam
 

Bu haber 332 defa okundu.