Dış destekli STK’ları ne etsek?

15 Temmuz gazetelerine yansıyan bir habere göre, “Dünyanın önde gelen üç yayın kuruluşunun ekranı Rusya’da karardı.”. Olay şu; CNN, BBC ve Bloomberg, Rusya’nın büyük şehirlerinde kablo üzerinden yayın yapıyordu. Şimdi bu kanallar lisans almadıkları gerekçesi ile yayından kesiliyorlar.

Elbette yetkililer bu uygulamanın ardında siyasi neden yok diyorlar ama ülkedeki muhalifler kıyameti koparıyor. Bu durum zaten demokrasi ülkelerinde, Türkiye’de kabul göremez. Yabancı kanallar Türkiye’de yayın yapıyorlar ve hatta kısa zaman sonra bir yenisi, El-Cezire-Türkçe’nin de yayına başlaması bekleniyor.

Fakat mesele bu değil. Arkası var. Putin yönetiminin meseleye hangi açıdan baktığını anlamak için yine aynı zamanlama ile Rusya Parlamentosu’nun alt kanadından geçen bir yasaya bakmak gerekiyor.

“Rusya Parlamentosu'nun alt kanadında, ülkede faaliyet gösteren ve yabancı kaynaklardan mali destek gören sivil toplum kuruluşlarına (STK) yeni 'kısıtlamalar' getiren bir yasa tasarısı kabul edildi.”

“Yasaya göre; herhangi bir devlet, grup, özel kuruluş veya kişilerden maddi destek gören ve siyasi faaliyet gösteren STK'lar, yasal olarak ‘yabancı ajan’ olarak kayda geçilecek.”

Peki bu tür bir uygulama Türkiye’de mümkün mü? Türkiye’de görev yapan bu tür STK’lara yönelik eleştiriler uzun zamandır var. Hangisi ne kadar doğru hangisi ne kadar yanlış bilinmiyor. Kuşkusuz Türk güvenlik birimleri de bu organizasyonların işleyişini takip ediyordur.

Elbette STK’ların “yabancı ajan” gibi tanımlanmasından bahsetmiyoruz. Fakat dışarıdan şu veya bu amaç için herhangi bir destek alan yapıların yeniden tanımlanması, yani “Türkiye’deki varlık nedeni”nin eksiksiz ortaya konması ve gerekirse kısıtlamalar getirilmesi mümkün olabilir mi?

İlk itiraz nereden gelir, belki ona bakmak anlamlı olabilir.

www.iyibilgi.com