NATO'ya elektromanyetik mesaj

16 Temmuz 2012 10:04 tsi
'Sizin konvansiyonel silahlarınız varsa...'

Gazeteci ve yazar Aydoğan Vatandaş, dün akşam Habertürk kanalından Suna Vidinli'ye yaptığı açıklamada, uluslararası hava sahasında Suriye tarafından düşürülen uçağımız ile ilgili önemli tespitlerde bulundu. Vatandaş'ın açıklaması şöyle:

"Bizim uçağımız orada ne arıyordu sorusunu sormak gerekiyor. Hatay'daki NATO üssü konumunda bulunan Kürecik Radar İstasyonu bağlantılı olarak elektronik muhabere tatbikatı yapıyordu. O halde konuyu anlamak için elektronik harp nedir sorusunu da sormamız gerekiyor. Elektronik harp, çeşitli tekniklerin kullanılması ile elektromanyetik spektrumunu düşman güçlerince kullanımını tamamen engellemeyi hedefleyen bir sistemdir. Uçağımız böyle bir tatbikat dolayısıyla orada bulunuyordu, bunun altını çizmemiz gerekiyor. Bu olaydan bir gün önce, Rusya, Çin, İran ve Suriye'nin ortak bir tatbikat yapacaklarını duyurmuş olduklarnı da anımsamamız gerekiyor. Uçağımız düştükten sonra Suriyeliler, uçağımızın uçaksavar atışı ile düşürdüklerini söylediler ancak Türkiye'nin uçağımızla irtibatın uçaksavar menzilinin epey dışında, uluslararası hava sahasında kaybolduğunu ve uçağımızın birdenbire yönünü değiştirdiğini fark ettikleri için saldırının bir füze ile yapıldığını ifade ettiler. Aslında haklıydılar. Ama bu kez konvansiyonel bir füzenin etkisini enkazda göremedikleri için kafalar karıştı. Türkiye'nin anlamakta güçlük çektiği konu, Rusların üzerinde uzun yıllardır çalıştıkları elektromanyetik bomba başlıklı bir füzenin kullanılma  olasılığıydı. Bir elektromanyetik bomba, her türlü platformda, yani havadan, karadan, denizden de atılabiliyor ve uçağın elektrik aksamını devre dışı bırakarak, kolaylıkla düşürebiliyor. Ruslar zaman içersinde bu elektromanyetik bombaların değişik versiyonlarını yapmış olabilirler. Çünkü Ruslar genel olarak geliştirdikleri bir silahı değişik platformlardan atılabilir şekilde dizayn ediyorlar. Bunu Rusların envanterinde mevcut olan ve herkes tarafından bilinen diğer silahlarında görmek mümkün.

Suriye bugün, 1999 yılında "gerekirse savaşırız, derhal Apo'yu teslim et ya da ülkenden çıkar" dediğimiz Suriye'den daha mı güçlü? Bence kesinlikle hayır. Peki nasıl oluyor da uçağı yanlışlıkla ben düşürdüm diyen ve kendi başına güçsüz olan Suriye bu uçak işinden güçlenerek sıyrılıyor, bu soruyu sormamız gerekiyor. Afrika ülkelerini leblebi gibi harcayan NATO nasıl oldu da konu Suriye'ye gelince farklı bir tutum aldı? Bunun cevabı çok açık: Ortada olan, Suriye-Batı gerginliği değil, Rusya-Batı gerginliğidir, bunun altını çizmek gerekiyor. Rusların mesajı da  Sadece Türkiye'ye değildir, en başta ABD ve NATO'yadır. Bizim uçağımızın orada neden bulunduğunu da anımsarsak eğer, söyledikleri şey şudur ABD ve NATO'ya: Sizin konvansiyonel silahlarınız varsa, bizim de konvansiyonel olmayan, tanımlamakta bile güçlük çektiğiniz silahlarımız var, demektedirler. Burada caydırıcılık etkisi yaratmak istiyorlar. Çünkü gerek Suriye ve gerekse İran'a saldırı olasılığının gün geçtikçe arttığını görüyorlar ve Rusya açısından Suriye ve İran terk edemeyecekleri son iki kale konumundadır. Vermek istedikleri mesaj benim anladığım kadarıyla budur."

Bu haber 3,174 defa okundu.