Düğüm çözüldü: iyibilgi parçaları birleştiriyor!

9 Temmuz 2007 22:43 tsi
İyibilgi’de bundan üç gün önce çıkan bir haber dikkatinizden kaçmış olabilir. Hatırlatalım: Ve o kriz bitti… Anayasa Mahkemesi’nin kararı, Başbakan'ın “uzlaşacağım” mesajı, Büyükanıt'ın “çeteciler atılacak” açık

Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP’li vekillerin Cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik anayasa değişikliğine itirazını reddetmesi Türkiye’de geniş yankı uyandırmıştı. Ancak gelişmeye kimse iyibilgi’nin baktığı pencereden bakmamıştı. İyibilgi konu ile ilgili uzmanlara danışarak yaptığı özel haberinde “Ve o kriz bitti” demişti. 

Gelişmeler iyibilgi’nin yaklaşımını doğruluyor. Türkiye iki aydır enerjisini tüketen, kurumlarını yıpratan gerilimi geride bırakıyor. Bunun en somut örneğini bu sabah gazete manşetlerinde gördük. Başbakan Erdoğan Akşam gazetesine yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uzlaşma arayacağını” belirtti. Bu Türkiye’nin rahatlaması açısından çok önemli bir adımdı. Zira iki aydır Türkiye’nin yaşadığı siyasal gerilimin temel kaynağı Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi. Son iki ayda bu yüzden asker muhtıra verdi, Anayasa Mahkemesi çok tartışılacak bir karara imza attı, Meclis Cumhurbaşkanını seçemez hale düştü ve ardından Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanını halka seçtirme” hamlesi geldi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yapılan mitingler ve toplum sağlığının olumsuz yönde etkilenmesi cabası…

Ancak Başbakan’ın bu sabah yaptığı açıklama kurumlar arasında önemli bir mutabakatın sağlandığının açık bir göstergesi… Kurumlar arası mutabakatın diğer bir açık göstergesi ise Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın yine aynı gazetenin manşetine yansıyan o açıklaması… Genelkurmay Başkanı Büyükanıt TSK’yı toplumun huzurunu bozan çetelerle birlikte ananlara sitem ediyor ve şu açıklamayı yapıyor: Çete mensuplarına bakın, zaten ordudan atılmışlar. Biz üstümüze düşeni yapmışız, hala emekli asker olarak anılmaları haksızlık. Genelkurmay Başkanı bir adım daha ileri gidiyor ve son zamanlarda ortaya çıkan vatansever çetelerin üzerine gidileceği mesajını açık bir emir ile veriyor: Rütbesi ne olursa olsun, çeteye bulaşanları ordudan atın!

Aslında Genelkurmay Başkanı’nın bu açıklamayı yapmasına gerek yok. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri çeteye karışan tüm isimleri bünyesinden atıyor. Bu TSK’nın göz yummadığı bir konu. Ancak Genelkurmay Başkanı yine de bu açıklamayı yapıyor. Çünkü tam da bugün toplumu rahatlatmak istiyor. Verdiği mesaj net: Hükümete ve devlete yönelik tüm hukuk dışı girişimlerin karşısındayız.

İşte bu yüzden bugün önemli bir mutabakatın miladı. Hatta gelin bu mutabakata faklı bir noktadan, Arınç cephesinden de yaklaşalım. Melis Başkanı Bülent Arınç bugün bir televizyon programında yaptığı sürpriz açıklamada bir sonraki dönemde Meclis Başkanı olmak için ısrarcı olmayacağını söyledi. Bu açıkça çekilme anlamına mı geliyor? Belki de… Ancak Arınç’ın tam da bugün bu açıklamayı yapması ve açıkça siyasi zirvedeki yarıştan artık çekileceği mesajını vermesi tesadüfi olmamalı… Bülent Arınç Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan gerilimin sebebi olarak gösteriliyordu. Hatta Arınç son dönemde istenmeyen adam ilan edilmişti. İyibilgi okurları 5 Mayıs 2007 tarihinde sitemizde çıkmış olan “Günah keçisi feda edilecek mi” başlıklı haberimizi hatırlar. O yazının eşsiz spotunu da: Geriye kalan son figür, tabir yerindeyse, ‘tanrıların başında durduğu sunağa’ gönüllü bir günah keçisi olarak başını uzattı! Böylece neredeyse ‘muhtıranın muhatabı’ haline geldi. Son oylama, erken seçim ve AKP’nin merkez sağa ‘huzurla’ dönüşü için bu ‘fedakarlık’ timsah gözyaşları içinde yapılacak.

Tüm yaşananlar şunu açıkça ortaya koyuyor… Türkiye son iki ayda kan kaybetti. Yaşanan gerilimden kimse karlı çıkmadı. Devletimizin kurumları yıprandı… Tüm gelişmelere rağmen AKP oylarını yitirmedi, bilakis yükseltti. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz haksız saldırılara maruz kaldı.

Evet, bunlar yaşandı. Şimdi yaraları sarma zamanı. İyibilgi söylüyor: artık geçti, kriz bitti!

Peki, bundan sonra ne olacak? Bu sorunun yanıtını bulmak çok güç değil. Önümüzde yapılacak bir seçim var. Herkes bu seçimin sonuçlarını merakla bekliyor, ancak meclise kaç parti girerse girsin, Cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçileceği ve siyasi yönden herkese yakın, zayıf bir kimliğin Cumhurbaşkanı olacağı artık anlaşılıyor. Türkiye dengesini bu şekilde buluyor.

Belki son olarak bir çift söz de muhalefete söylemek gerekiyor. Cumhuriyet halk partisinin kurumların uzlaşısına ortak olması Türkiye’nin normalleşmesi için kaçınılmaz.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,323 defa okundu.