Partiler bu konuları umursamıyor!

Hürriyet gazetesi yazarı, Açık Radyo programcısı, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Profesör Mikdat Kadıoğlu gazetedeki köşesinde oyunu vereceği partinin seçim beyannamesinde aradıklarını yazdı. Meteoroloji, Kuraklık, Su, Afet, Küresel İklim Değişikliği, İklim, Küresel Isınma, Kyoto protokolü hakkında hangi partinin bulabildiklerini köşesinde yazdı. Hiçbir partinin beyannamesinin kendisin tatmin etmediğini, parti seçmek için koyduğu somut ölçünün de işe yaramadığını belirten Kadıkoğlu iyibilgi.com’a oy vereceği partinin beyannamesinde olması gerekenleri açıkladı.

Meteoroloji: Meteorolojide Türkiye çok gerilerde. 3000 kişi çalışıyor, sadece 150 tanesi meteoroloji mühendisi. Hava durumu bültenlerinde nerede yağmur yağacağı, güneş açacağı belirtiliyor. Oysaki yağmur bekleniyorsa hangi bölgeye ne kadar yağacağı söylenmeli. Meteoroloji bilimi çok geri kaldı, her iktidar siyasi açıdan istismar etti. Meteorolojiye daha fazla ağırlık verilmeli ve devlet tekeli kaldırılmalı. Dünyada meteorolojide devlet tekeli olan tek ülke Türkiye… Özel sektör işin içine girmeli. Benim bir internet sitesi kurup tahminde bulunmam yasak, ben yapsam suç, fakat yabancı bir şirket Türkiye’de hava durumu tahmini yapabiliyor. Böyle olmamalı.

 Kuraklık: 1956 yılında çıkan bir kanun var kuraklık hakkında. O günden bugüne hiçbir değişme yok. Türkiye’de kuraklık afet sayılmıyor. Dünyada 31 afet var ve kuraklık bunların en ciddilerinden. Tarım Bakanlığı’nın son düzenlemeleri de yetersiz…

Su: Su bütçesi yapan kuruluş yok. Bir ekibin su için çalışması lazım. Tek elden yönetilemez. Su işlerini denetleyecek ciddi bir ekibin olması lazım.

Afet: Afetlerden bahsederken ‘doğal afet’ tanımını kullanıyorlar. Afet zaten doğal bir olaydır. Afet yönetimi bir bilim dalıdır ve bu bilim için çalışacak birimler kurulmalıdır, eğitimler verilmelidir. Afet yönetimini bilimsel açıdan ele almamız lazım.

Küresel iklim değişikliği: Seçim beyannamelerini tararken ‘küresel ısınma’ diye aradım. Aslında bunun tam adı küresel iklim değişikliği. Fakat partilerimiz bu sorunun tam adını dahi bilmedikleri için konudan ‘küresel ısınma’ şeklinde bahsetmişler. Küresel ısınma dünyanın en ciddi üç probleminden biri. Küresel ısınmaya karşı Kyoto Protokolü’nü imzalamamız lazım. Fakat hiçbir parti bundan bahsetmemiş. Kamuoyu bu konu hakkında çok hassas. Türkiye’de ne için 165 bin imza toplanmış? Küresel ısınmaya karşı toplandı… Siyasi partiler belki bunu seçim beyannamelerine alsaydı oy toplayabilirlerdi, ama hiç önemsememişler. 170 ülke Kyoto Protokolü’nü imzaladı, Türkiye imzalamadığı için dışlanacak. Oysa Kyoto Protokolü’nde ülkemiz için çok yararlı maddeler var. Bunları ülkemiz için imzalamalıydık. Orada kendimiz için neler yapabileceğimiz yazıyor. Türkiye çok fazla yaptırımla karşılaşacak imzalamadığı için.

Sonuç olarak ben hiçbir siyasi partiye oy vermeyeceğim. Şimdi bağımsız adayları araştırıyorum. Umarım onlar bunlardan bahsetmiştir. Dünyadan haberdar olmayan bu insanların sözde bizi yönetmeye talip oluyorlar…

www.iyibilgi.com