En Sıcak Konular

Kuzey sınırımızda savaş rüzgarları!

9 Temmuz 2007 15:16 tsi
Kuzey sınırımızda savaş rüzgarları! 11 Mart gecesi, Gürcistan Cumhuriyeti’nin dağlık Kodori (yukarı Abhazya) vadisinde yaşayan köylüler, alçak uçuş yapan helikopter sesleri duyduklarını söylüyorlar. Ayrılmalarından hemen önce, helikopterden gelen bir füze Gürcistan Hükümet binasını vu

Hiç kimsenin ölmediği saldırılar, o zaman Batı’da yankı uyandırmamıştı; fakat Birleşmiş Milletler’in bu haftanın başlarında sözkonusu olay üzerine nihai bir rapor hazırlamaya koyulmasıyla birlikte, saldırılar uluslararası platformda dalgalanmalara yol açacağa benziyor.

Gürcistan, eski Sovyet devletine (Gürcistan’a) gözdağı vermek ve Gürcistan’ı askeri bir karşılık vermeye yönlendirmek amacıyla Rusya’nın saldırıları düzenlediğini düşünüyor. Gürcistan’ın NATO’ya girmeye ve Rus barış kuvvetlerinin kontrolü altında bulunan ayrılıkçı Gürcistan bölgeleri Abhazya ve Güney Osetya’yı almaya yönelik çabaları iki ülke arasındaki ilişkileri iyice germiş durumda.

Rusya’nın güney sınırında bulunan, stratejik öneme sahip Gürcistan, konuyu New York’taki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşımak niyetinde. NATO’nun genişlemesini, eski Sovyet ülkeleri üzerindeki nüfuzunu azaltma girişimi olarak gören Moskova ise, Gürcistan’a ticaret ve nakliyat ambargosu uygulamakta. Rusya Mart saldırılarıyla hiçbir alakası olmadığını dile getirirken, Gürcistan’ın uluslararası bir olay yaratmak için komplo kurduğunu iddia ediyor. Gürcistan yetkilileri ise bu iddiayı reddediyor.

Rusya ve Gürcistan’dan uzmanların onay vermesi gereken raporun, tartışmanın ne derece siyasi hassasiyet taşıdığını da yansıtması bekleniyor. Konuyla alakalı kişiler Rusya ve Gürcistan’ın şu temel konuda anlaşamadıklarını söylüyor: Rusya, görgü tanıklarının olmasına rağmen, gece o helikopterlerin orada olup olmadığına dair bile kanıtın bulunmadığını iddia ediyor.

Gecenin bir yarısı yüksek dağların arasında gerçekleştirilen helikopter saldırısı karmaşası, Rusya’nın müdahil olduğuna işaret ediyor. O bölgede bu işi gerçekleştirebilecek ekipman ve gücünün olduğu bilinen askeri güç, Rusya’nın ordusu. Bunun yanında Rusya’nın olayda parmağının olduğu ortaya çıkarsa, bu Rusya’nın komşu devlet Gürcistan’a olağandışı askeri bir saldırı yaptığı anlamına gelecek.

Gürcistan İçişleri Bakanı Vano Merabişvili yaptığı bir röportajda “Rusya’nın Gürcistan topraklarını bombalayabileceği ve bunun karşılığında da kendisine hiçbir şey yapılamayacağı gibi bir düşüncesi varsa, bu sadece Gürcistan için değil, Ukrayna, Azerbaycan ve Baltık ülkeleri gibi komşular için de tehlike oluşturacaktır” ifadesinde bulunuyor.

Eğer BM raporunda helikopterlerin orada olduğuna dair yeterince kanıt bulunmadığı sonucuna ulaşılırsa, bu sefer Gürcistan’ın, komşusunu karalamak için komplo  kurduğu ihtimaline açık kapı bırakılmış olacak. Rusya Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya’yı alma çabaları için destek toplamaya çalıştığını iddia ediyor.

Rusya Devlet Başkanı sözcüsü Dmitry Peskov “O anda orada helikopterlerin bulunup bulunmadığını bilmiyoruz, bildiğimiz tek şey Rus helikopterlerinin orada bulunmuş olamayacağı. Ayrıca gözlemciler de Gürcistan tarafının bugün provokatif içerikli bir çok eylemde bulunduğunu fark etmiş durumda” diyor.

Kodori olayının temelinde, bölge politikaları, tarih, 1990’larda Slobodan Miloseviç’e bağlı birliklerin giriştiği etnik imha operasyonundan çok çekmiş olan, Sırp eyaleti Kosova’nın bağımsızlığına ilişkin ufuktaki karar gibi pek çok mesele bulunuyor.

Kosova gibi, Abhazya da bağımsızlık peşinde. Sözkonusu ayrılıkçı bölge Gürcistan topraklarında bulunuyor; ancak ikamet edenler Rus pasaportu kullanıyor, Rus barış güçlerince korunuyor, Rusça konuşuyor ve Rus para birimini kullanıyor.  Abhazya, Rusya’nın Kafkas dağları sınırında bulunuyor.

Rus yetkililer, Moskova’nın şiddetle karşı çıktığı, Washington’un ise desteklediği Kosova’nın bağımsızlığının Batı tarafından kabul edilmesinin Abhazya gibi diğer ayrılıkçı bölgeler için bir emsal oluşturacağını kaydediyorlar.

Abhaz yetkililer bağımsızlık taleplerinin meşru olduğunu söylüyorlar. Sovyetler kurulduğunda, Moskova burayı Gürcistan gibi bir cumhuriyet yapmış; fakat 1932’de kendisi de bir Gürcü olan Josef Stalin Abhazya’yı Gürcistan sınırları içine katmıştı. 1989’daki son nüfus sayımına göre etnik olarak Abhaz olanlar toplam nüfusun yüzde 18’ini oluşturuyordu. Abhazların 1990’larda bağımsızlık arayışına girmesiyle, Gürcistan’ın yolladığı birlikler Abhazya’da derin yaralar bıraktı. Takip eden savaşta, Abhazlar Çeçenlerin ve Rusya’dan gönüllülerin yardımıyla 250,000 Gürcü sivili bu topraklardan çıkardı ve katliamlarla bölge nüfusunu yarıya indirdi. 

Yönetimi altındaki Gürcistan’ın Abhazya’ya karşı büyük mücadele verdiği Batı yanlısı Devlet Başkanı Mikhail Şaakaşvili, Abhaz liderlerine ilişkin olarak “Bunlar etnik katliamcılar” diyor. Geçen temmuz, Gürcistan polisi Kodori vadisini kendi feodal bölgesi gibi idare eden bir Gürcü beyin elinden aldı. Bölgenin tekrar kontrol altına alınmasıyla birlikte, BM gözlemcileri ve Rus barış güçleri, birkaç BM personelinin Kodori’den kaçırıldığı 2003 yılından bu yana ilk defa bölgede devriye görevi imkanını elde etmiş oldular. Fakat bu olay, Kodori’nin askerden arındırılmasını şart koşan ateşkes antlaşmasını da delmiş görünüyor.

Gürcistan’ın amacının, gelecekte Abhazya’ya yapmayı planladığı bir saldırı için bölgeyi ele geçirmek ve köprübaşı mevziine dönüştürmek olduğunu söyleyen bölgenin (Abhazya) Rus yanlısı de facto Dışişleri Bakanı Sergei Shamba, “Onların burada huzurlu bir şekilde yaşamalarına asla izin vermeyeceğiz... Diplomatik olarak bütün çareler tükendiğinde, bunu gerekirse kaba güçle yapacağız” diyor.

Gürcistan yetkilileri ise anlaşmazlık istemediklerine vurgu yapıyor ve BM gözlemcileri de vadide ağır silahlar bulmuş değil. Rus barış güçlerinin Abhazya ve Güney Osetya’da bulunmasının yanı sıra, Batı’nın Kosova’nın bağımsızlığını tanıması halinde Moskova’nın her iki bölgeyi de tanıyabileceği ihtimalinin bulunması, Gürcü liderleri bölgedeki halkın gönlünü kazanma ve aklına hitab etmeye yönelik çabalarında daha aktif ve yaratıcı olmaya itmiş durumda.

Kodori, Güney Osetya ve yakındaki şehirlerde diskotekler, hoteller, sinemalar, okullar, hastaneler inşa eden Gürcistan, fakir düşmüş Abhaz ve Osetyalı halkı kazanmaya çalışıyor. Gürcü polisi Kodori’yi ele geçirdiğinden beri, Abhaz hükümeti başkanı 35 yaşındaki Malkhaz Akişbaia iki okul, parlak pembe bir hükümet binası, banka, sinema ve yerel nüfusun enerji ihtiyacını karşılamak için iki hidroelektrik santrali inşa etmiş görünüyor. Ayrıca yerel hastaneleri yenileme ve ekipman sağlama işlerini gerçekleştirmiş.

Şaakaşvili, mevcut duruma ilişkin olarak “Batı ve Rusya arasındaki durumun bu hale gelmesiyle birlikte, Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili uzlaşma isteği yavaş yavaş sönüyor. Oysaki bu çeşit bir jeopolitiğin içine hapsolmak istemiyoruz” diyor.

Gürcü yetkililer 11 Mart saldırılarının, Rus gücünün açık bir gösterisi olduğunu iddia ediyorlar.

11 Mart gecesi saat 21.10 sularında helikopter sesleri duyduklarını ilk söyleyen kişiler vadinin kuzey yamacındaki köylüler. Köylüler helikopterlerin kuzeyden (Rusya tarafından) gelip güneye, Chkalta ve Adjara köylerine doğru gittiğini söylüyorlar. Anlatılanlar, helikopterlerin Rusya’dan geçitler yoluyla vadiye geldiklerini veya vadinin içinde saklandıkları yerden geldiğini gösteriyor.

Saldırıdan sonra, Gürcistan’ın BM görevlilerine ilettiği radar kayıtlarının bölgede hiçbir uçuşun gerçekleşmediğini göstermesi, bütün helikopterlerin dağ geçitlerini kullanarak radar dalgalarının aşağısından Kodori’ye gelmiş olduklarına işaret ediyor.

BM Rusya’dan da radar kayıtlarını istiyor; fakat Wall Street Journal’ın da görüştüğü Rus Savunma Bakanlığı 25 Mayıs’a kadar BM’ye cevap vermiyor. 25 Mayıs’ta gönderilen cevap ise askeriyenin “sadece Rus Hava Kuvvetleri’nin uçuşlarını” kaydettiğini ve o gece orada Rus uçuşlarının gerçekleşmediğini bu nedenle de herhangi bir kayıt veremeyeceklerini bildiriyor.

Ekopolitik.org
(The Wall Street Journal, 4 Temmuz 2007, Marc Champion)



Bu haber 542 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,370 µs