En Sıcak Konular

Seçimin nabzını taksiciden al

9 Temmuz 2007 09:03 tsi
Seçimin nabzını taksiciden al Seçim sonuçlarına ilişkin olarak en iyi gözlem yapan meslek kesimlerinden birisi olarak taksici esnafı zikredilir. Peki taksicilerin oyları kime? 22 Temmuz'da ne olacak? işte cevapları...

Seçim sonuçlarına ilişkin olarak en iyi gözlem yapan meslek kesimlerinden birisi olarak taksici esnafı zikredilir. Onlar her ne kadar arka koltuğa oturanlarla bir müşteri ilişkisi içinde olsalar da, yolu sessizce, hiç konuşmadan tüketmek iki taraf için de kolay değildir. 
 

İki yabancının ilk karşılaşmalarında zorunlu sohbet konusu, genelliği dolayısıyla hemen siyaset olur. Çünkü siyaset herkesle ilişkilidir, herkes siyaset hakkında laf edecek, kanaatlerini ortaya koyacak bir söz dağarına, tercihinin nedenleri konusunda ikna edici bir söz düzenine sahiptir. Nihayet siyaset insanları yeni ortaklar aramaya, "hakikati" başkalarına da taşımaya sevk eder. Ayrıca unutmayalım ki, bu büyülü çabanın mekânı ve zamanı olmaz; bir taksinin şoför koltuğu ya da müşteri yeri, her nerede oturursanız oturun, kendinizi birden propagandanın birçok ilkesini yankılayan bir sohbetin içinde bulabilirsiniz.

Taksici esnafı, yıllar içinde edindiği tecrübenin ışığında öyle hemen ilk elde kendisini ele vermez. Önce müşterinin eğilimini öğrenmek ister, sonra onun üzerine, elbette ihtiyatlı bir dille, kendi tercihini ifade eder veya kararsızlar hanesine rücu eder. Bu konulara "meraklı" müşteri de az kurnaz değildir, taksicilerle siyasi sohbetin uzman kişisi olarak alana ait tüm birikimini başarıyla kullanır.

Sinik bilgelik

Siyasi hasbıhal için sözü şoför açacak ise, kişisel tercihlerden bağımsız, ülkenin genel eğiliminden, insanların yaşanan konulardaki muhakeme biçimlerinden bahisle konuşmaya girer. Acaba "siyasi konuları kendisinden çok daha iyi bildiği her halinden belli olan değerli müşteri" ne düşünmektedir? Burada müşteriyi onurlandıran, sürücüyü ise siyaseti uzaktan takip eden ve aydınlatılmayı bekleyen kişi olarak takdim eden bir dil oyunu vardır. Eğer konuşmayı müşteri başlatacak ise, o zaman genellikle soru taksiye binen müşterilerin genel eğilimlerine ilişkin olur. Söylemde taksiciye biçilen ise, kendisini rahatsız hissetmeyeceği aktarıcı rolüdür. Sonuçta kendisinden değil, bin bir çeşit müşterinin siyasete dair neler söylediğinden bahsedecektir.

Oysa hepimiz biliriz ki, "ülke hakkındaki anlatım" kişinin ait olduğu siyasi bağlamın anlamlı bir parçasıdır. Böylelikle bu konuşma biçimi ikincil nitelikteki terminoloji üzerinden kişisel tercihlerin yaslandığı dili açığa çıkartırken, konuşan kişilere de bir emniyet mesafesi bahşeder. Tercihle ilgili ipuçları ortaya konulup, adım adım bildik dil oyunlarıyla karşılıklı konumlar anlaşılmaya çalışılır. Eğer kullanılan dil hemen ilk elde tercihlerin ortak olduğu izlenimini yaratıyorsa, yolun kalan kısmında niçin başkalarının da bu şekilde düşünmesi gerektiğine dair aydınlatma faaliyeti karşılıklı olarak yürütülür ve gerekçeler zenginleştirilir. Saha araştırmalarının yöntemiyle söyleyecek olursak, tesadüfî örneklem yoluyla karşınıza çıkan bu kişinin sizinle aynı kanaati paylaşması hoş bir duygudur ve siyasi eğiliminizin başarısı bakımından heyecan vericidir. İlk sözlerden eğilimlerin farklı olduğu anlaşılırsa sohbet karşılıklı kollama ve tercihi esnekleştirme, belirsizleştirme, başka tür tercihlere de açık olunabileceği izlenimini verme doğrultusunda gelişir. "Bir parti düşünülmektedir; ama henüz belli değildir, ailede başka partilere oy verecekler de vardır, hem hepsi memleketin partisi değil midir, hepsi memlekete hizmet için çalışmıyor mudur, -ya da tam tersi- siyaset tüm olumsuz anlamları çağrıştıran bu yüzden pek de hayırlı olmayan bir alan değil midir?" Böylelikle eğilimler farklı olsa da siyasete ilişkin ortaklıklardan yine dostane bir iklim kurulmaya çalışılır. Şu yalan dünyada, biraz sonra birbirinden ayrılacak ve muhtemelen hayat boyu bir daha görüşmeyecek olan iki kişinin siyaset ne kadar önemli, hayati olursa olsun onun ciddiyetine uygun bir gerilimi yaşamalarına ve hiçbir sonuç vermeyecek bildik tartışmalara girmelerine gerek var mıdır? Taksici kadar müşteri de bu sinik bilgeliğin farkındadır. Aslında hepimizin içinde potansiyel olarak duran, yeri ve zamanı oluşursa kendini açığa vuran böyle bir sinizm yok mudur? "Hiçbirinin diğerinden farkı yok, al birini vur ötekine, hepsinin amacı aynı değil mi, sadece amblemleri ve isimleri farklı", türünden klişelerin bolca ortalıkta dolaşması bu potansiyelin ürününden başka nedir ki?

Bundan bir ay kadar önce İstanbul'da bindiğim bir takside sürücüye "oylar kime?" diye sordum. Bu tür belirsiz başlangıç sorularına alışık olan sürücü, "kimin oyu kime?" diye bana felsefi bir karşılık vermedi, aksine AKP diyen oluyor, bazen CHP'nin oyu artacak diyorlar, MHP, DP lafları da ortalıkta dolaşıyor, şeklinde adeta partiler ligi sıralaması şeklinde cevap verdi. "Peki, sen ne düşünüyorsun?" diye soruyu şahsileştirdiğimde, önce biraz durdu, dikkatini trafiğe veriyormuş gibi yapıp zaman kazandı, sonra yüzüne "eğer aksi bir tercih bildiriyorsa bağışlanmayı dileyen sevimli bir gülümseme yerleştirerek" "Birleşirlerse CHP-DSP'ye vereceğim; ama birleşmezlerse o zaman Ağar'a vereceğim." dedi. Ben, CHP -o zamanki adıyla- DYP arasında bir seçmen trafiği olabilir mi, diye düşünürken, duraklamamı alternatifli tercihlerinin dahi müşterisi tarafından hoş karşılanmadığına yoran taksici, "Abi ben böyle düşündüm; ama acaba yanlış mı yapıyorum, ne dersin, başka bir partiye mi bakmalıyım?" şeklinde bana gönül alıcı bir pas attı. "Halk ne düşünüyor?" sorusunu tarafsız konumda anlamaya çalışan kişi tavrıyla elbette kime, niçin oy vermesi gerektiğine dair konuşmadım; ama bu siyasal geçişi anlayamadığımı söyledim. "Burası Türkiye abi, işte insanın her çeşidi oluyor." gibi gizemli bir cevapla sohbetin yönünü değiştirdi.

Meslekî efsaneler

Ankara'da bir başka taksiciden insanların AKP dışında başka bir partiye oy vermeyeceklerini dinledim. Kendisi de "herkes gibi AKP" diyordu. Gerekçe: İstikrar sürsün, Türkiye yeniden koalisyonlarla yönetilmesin. Bir başka taksici ise MHP dışında hiçbir partiye oy vermediğini, bundan sonra da vermeyeceğini, başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmediğini, her partiden müşterileri olduğunu söyledi. Ona göre MHP barajı geçecekti; ama birilerinin dillendirdiği gibi CHP'yle filan koalisyon yapmayacaktı. CHP'yle AKP bile anlaşabilirdi; ama MHP asla. Seçime bir aydan az bir süre kaldı. Bugünün siyasi iklimiyle bir ay öncekininki farklı. Kanaatlerin hangi istikamette değiştiğine dair "hissedişlerimiz" var; ancak elimizde bunları doğrulayacak veri yok. Saha araştırmalarını hayli yönlendirici buluyoruz, taksici esnafın örneklem dünyası ise 22 Temmuz'da nasıl bir sonuç çıkacağına yönelik yaygın kanaatlerin bir tekrarı gibi. Bu tür sondajların geri beslemesi yok. 22 Temmuz akşamı sonuçlar netleşirken hangi taksici ne söylemişti gibi bir çetele herhalde hiç kimsenin elinde olmayacak. Ama taksici esnafının isabetli tahminleri olduğu yolundaki efsane varlığını sürdürüyor. Böyle ismi zikredilen bir başka meslek grubu da berberler. Siyaset üzerine yaptığı soyutlamalarla kafası karışmış bir okuryazarın yalınkat bir muhakemeyle karşılaştığında büyülenip "işte bu" demesini efsaneye mi yoksa sadeliğe mi bağlamak lazım? Bu tür konuşmaların siyasal anlamı üzerine zihnimizde birçok istifham olsa dahi yine de her taksinin arka koltuğuna oturduğumuzda güncelin ruhuna uygun şekilde çıkıp gelen o ilk soru değişmiyor: "22 Temmuz'da ne olacak?"
 
zaman



Bu haber 214 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,185 µs