En Sıcak Konular

Bir ölümün hatırlattığı etik sorunlar

7 Temmuz 2007 12:54 tsi
Bir ölümün hatırlattığı etik sorunlar Bodrum'da geçirdiği trafik kazasından sonra 5 gün yoğun bakımda kalan ve geçen gece yaşamını yitiren şarkıcı ve dizi oyuncusu Barış Akarsu'nun, kazanın hemen ardından son nefesini verene kadar başına gelenler, başta medya sektörü olmak üzere, pek çok ku

Bu sorunları kabaca, medya etiği, tıp etiği ve sosyal etik olarak üç grupta inceleyebiliriz. Kendisine öykünülen, ün yapmış, popüler müzik kültürünün içinden olan bir insanın pek çok halinin medyayı ve de toplumun bir kesimini ilgilendirmesi anlaşılabilir bir durumdur. Zira bu kişiler magazin basını denilen basın grubunun arada bir de olsa gündemlerine aldığı, kendileriyle röportajlar yaptığı ve de 'sobelediği' kişilerdir. Ancak burada asıl sorulması gereken, bu kişilerin ne kadarı 'özel hayatları'dır. Başka bir deyişle bu insanların özel hayatlarının sınırı nerede başlar, nerede biter? Medya etiği işte bu noktada devreye girer ve bu sorumuza cevap aramamız gereken nokta burasıdır.

Medyanın bu konuda eskiden beri hiç de iyi bir sınav vermediği açıktır. Benzer süreçleri eski başbakanlardan Ecevit'in sağlık sorunları yaşadığı dönemde sağlık raporları gazetelerde yer aldığında, çocuk istismarının ortalığı kasıp kavurduğu günlerde minicik bebeğin resimlerinin yayınlandığında, töre cinayetlerinde, hatta her trafik kazasında yaşamıştık. Oysa özel hayat, sadece o kişiye aittir ve kötü bir intiba vermesi bir yana, iyi bir durumun sunumu bile olsa kişinin rızası dışında yayınlanmamalıdır. Büyük şehirlerdeki kapkaç olayı neyse, medya açısından da ünlü-ünsüz herhangi birisine ait bir kare resmin, haberin ya da olayın; belgelenip, resminin çekilip basına yansıtılması da aynı şey değil midir? Zira; bilemiyoruz ki, söz konusu kişinin bu duruma rızası var mıdır ya da olacak mıdır? Bu duruma 'medya kapkaçı' teriminden başka ne diyebiliriz ki?

Geçenlerde bir arkadaşım, iş başvurusu yaptığı bir firmadan olumsuz cevap alınca nedenini öğrenmek istemişti. Kendisine çok basit bir cevap verilmiş: 'İnternetteki bir arama motoruna isminizi girdik, karşımıza, sizin de isminizin karıştığı yolsuzlukla ilgili bir sürü gazete haberi çıktı. Biz de firma olarak sizin gibi şaibeli bir isimle çalışmayı uygun bulmadık!' Oysa arkadaşım hakkındaki iddialarla ilgili mahkemelerin hepsi beraatla sonuçlanmıştı. Ancak medyada beraat kararı hakkında tek bir cümle bile haber çıkmamıştı. Peki bu durumda arkadaşımın mağduriyeti nasıl giderilecekti? Ve hâlâ orada duran haberler nasıl temizlenecek? Diğer yandan, insanların en mahrem konularına vakıf olabilen sağlık çalışanlarının sır saklama yükümlülüğü dahilinde olan bilgilerin korunması, tıbbi etiğin (deontoloji) konusudur. Ülkemizde tıp fakültelerinde ve diğer sağlık çalışanlarının eğitim aldığı fakültelerde genellikle geçiştirilen, yok sayılan tıbbi etik derslerinin yeterince verilmemesinin ne vahim tablolara yol açabileceğinin bir resmidir bu yaşananlar. Zira yoğun bakım ünitesinde çalışan her sağlık personelinin etik duyarlılığı olsa idi, muhtemelen bu resimler medya organlarında arz-ı endam etmeye fırsat bulamayacaktı. Olayın bir başka boyutunu da sosyal etik konusu oluşturuyor. Kazanın olduğu aynı gün ülke genelinde 40 (kırk) civarında yurttaşımız kazalarda can verdi. Ancak ana haber bültenlerinde onlara dair habere ancak yarım dakika kadar yer verilirken, Barış Akarsu günlerce hemen her haber bülteninde ilk haberdi ve dakikalarca hastane önünden canlı yayınlar yapıldı. Oysa aynı gün, aynı şekilde can veren diğer insanları kimse hatırlamadı. Bırakınız onları; aynı kazada can veren diğer iki bayanın kimler olduğunu, cenazelerin nereye gittiğini kimse merak etmedi. Merak ediyorum, bizler ne kadar zamandır; medyanın bu kadar etkisinde kalan, sadece kendisine sunulanı gören, iki popüler isim gördüğünde cep telefonu kameralarına sarılan, düşünmeyen, yorumlamayan, gözyaşlarını bile magazinleştiren bir toplum olduk?
 
DR. ÖZGÜR YALÇINKAYA - DEONTOLOJİ (TIBBî ETİK) UZMA



Bu haber 437 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,578 µs