SP seçim beyanamesini açıkladı

6 Temmuz 2007 14:07 tsi
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, yeni meclisin 11. cumhurbaşkanını seçeceğini ifade ederek, ''Çünkü ayağının tozuyla meclise gelmiş olan milletvekilleri yeniden bir seçim faaliyetinin içine girmeyi göze alamazlar'' dedi.

Kutan, Saadet Partisi Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Seçim beyannamesinin içeriğine ilişkin bilgi veren Kutan, 22 Temmuzda yapılacak genel seçimlerin tarihi önem taşıdığını söyledi.

AK Parti ve CHP'nin toplumda gerginlik meydana getirerek, bundan siyasi rant elde etme gayreti içinde olduğunu öne süren Kutan, iktidara geldiklerinde birlik, barış ve huzur ortamını tesis edeceklerini, gerginlik ve kamplaşmaları ortadan kaldıracaklarını söyledi.

Türkiye'de 30, 40 yıldan beri ihtiyaç duyulduğunda korkuya dayalı bir tiyatro oyunu sahnelendiğini iddia eden Kutan, bu oyunu, AK Parti'nin ''Aman oylarınızı bölmeyin, israf etmeyin aksi halde CHP gelecek'', CHP'nin ise ''Aman oylarınızı bölmeyin, aksi halde irtica hortlayacak, laiklik elden gidecek'' şeklinde oynadığını savundu.

Kutan, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin ülkede gerginliği artırdığını ve AK Parti'nin bu süreci kullanarak, mağdurları oynadığını savundu. Seçim çalışmalarının ''eşit ve adil şartlarda'' cereyan etmediğine yönelik söylemlerde bulunulduğunu anımsatan Kutan, hükümetin uydurma bazı temel atma ve açılış törenlerini bahane ederek, devletin bütün imkanlarını, devlet bürokratlarının tamamını kullanarak, seçim çalışmaları yaptığını iddia etti.

Kutan, ''Dolayısıyla biz diyoruz ki iktidara geldiğimizde Seçim ve Siyasi Partiler kanunlarını baştan sona ciddi anlamda gözden geçirip, değiştireceğiz. En önemlisi de yeni sivil bir Anayasa yapacağız'' dedi.

-EKONOMİ VE EĞİTİM POLİTİKASI-

Türkiye'nin mevcut ekonomi anlayışıyla ayağa kalkmasının mümkün olmadığını, Saadet Partisi'nin ekonomi anlayışının mutlaka gündeme getirilip uygulanması gerektiğini söyleyen Kutan, bu anlayışı, ''Ahlaki temelli, sosyal donanımlı, yatırımı, üretimi, ihracatı ve o arada da adil bir bölüşümü hedef alan pazar ekonomisi'' olarak açıkladı.

Ekonomi yönetimini IMF alarak, yeniden milli iradeye teslim edeceklerini, AB ile yapılmış olan Gümrük Birliği Anlaşması'nı mutlaka tadil edeceklerini anlatan Kutan, ekonomi yönetimini ciddi bir otoritenin altında bir araya getireceklerini, Merkez Bankasının mevcut statüsünü değiştireceklerini söyledi.

Kutan, geri kalmış bölgelerde devletin ekonomik yatırımlar yapmaya devam edeceğini, milli kaynakların harekete geçirileceğini, özelleştirme uygulamalarının bütünüyle değiştirileceğini, finans sektöründe yabancıların payının yüzde 15 ile 20 arasında sınırlandırılacağını kaydetti. Eğitimi sil baştan ele alacaklarını, manevi kalkınmanın en önemli aracı olarak kullanacaklarını söyleyen Kutan, şöyle devam etti: ''Bu 8 yıllık kesintisiz, zorunlu, çağ dışı eğitim uygulamasını mutlaka ortadan kaldıracağız. Üniversiteye girişlerdeki katsayı adaletsizliğini ortadan kaldıracağız. Üniversitelerimizdeki kışla düzeni yerine, özgür üniversitelerin ortaya çıkması gayreti içinde olacağız. Bunun için de YÖK'ü mutlaka bu şartlara uygun hale getireceğiz veya yeni bir düzenleme yapacağız. Üniversitelerdeki kılık kıyafet zulmünü ortadan kaldıracağız. Milli bir eğitim ve öğretim sistemini gerçekleştireceğiz.''

-ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI-

Açıklamanın ardından Kutan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Anayasa Mahkemesinin, ''Anayasa değişiklik paketinin iptali istemini reddetmesine'' ilişkin sorusu üzerine Kutan, AK Parti'nin, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini iyi yönetemediğini iddia etti.

Seçimden sonra meclisin yeniden teşekkül edeceğini ifade eden Kutan, şunları söyledi: ''Yeni meclis teşekkül ettikten sonra aşağı yukarı 10-15 gün içinde cumhurbaşkanlığı seçimi çalışmaları başlayacak ve bu yeni meclis 11. cumhurbaşkanını seçecek. 'Efendim 367 şartı varken acaba cumhurbaşkanı seçilebilir mi?' Bizim kanaatimiz cumhurbaşkanı seçilir. Çünkü cumhurbaşkanı seçilmediği takdirde meclis yenilenecek, yeniden seçime gitme mecburiyeti var. Bu itibarla ayağının tozuyla meclise gelmiş olan milletvekilleri yeniden bir seçim faaliyetinin içine girmeyi göze alamazlar. Dolayısıyla ne yapıp edecekler, bir anlaşmaya varacaklar ve cumhurbaşkanını da seçecekler.''

Kutan, daha sonra 12 Ekimde referandum yapılacağını, büyük ihtimalle milletin referandumda, ''Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine onay vereceğini'' söyledi. Kutan, Petkim'in özelleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine ise AK Parti'nin özelleştirme konusunda büyük yanlışlar yaptığını ve Türkiye'yi büyük zararlara soktuğunu iddia etti.

PETKİM'in önemli, stratejik, kar eden, iyi düzenlenmiş, modernize edilmiş, kendi öz kaynağıyla yatırım yapar hale gelmiş ve 1 kuruş borcu olmayan bir kuruluş olduğunu ifade eden Kutan, ''Bu satış yapıldı. İlk ortaya çıkan mesele nedir? Önce bunun ortakları kim? Rus ortakları var, bir Amerikan şirketinin bir yan kuruluşu var, en önemli ortaklarından bir tanesi Musevi, öbürü de Ermeni olarak belirtiliyor'' dedi.

PETKİM'in tesislerinin liman imkanları da bulunduğunu, İzmir'deki tesisin barajı olduğunu hatırlatan Kutan, sadece barajın ve elektrik santralinin değerinin 1 milyar dolar olduğunun söylendiğini kaydetti.

Bazı araştırmalara göre, PETKİM'in değerinin altında satıldığını, 3 milyar dolara satılması gerektiğini söyleyen Kutan, ''Burayı liman için mi depolama için mi yoksa baraj ve elektrik santralini kullanarak büyük paralar kazanmak için mi aldılar'' diye sordu. Kutan, PETKİM'in satışının yargı tarafından engellenmesi temennisinde bulundu. Bir gazetecinin, beyannamede, ''YÖK'ün kaldırılacağı'' ifadesinin yer aldığını belirtmesi üzerine Kutan, ''Tabii ana hedef YÖK'ü kaldırmaktır. Elbette üniversiteler arasında koordinasyonu sağlamak, bazı temel prensipleri müştereken tespit etmek bakımından yeni düzenlemelere gidilecek. Yani YÖK bütünüyle kaldırılıp, yerine yeni bir kurum olmayacak diye bir şey yok'' dedi.

haber7
 

Bu haber 203 defa okundu.