En Sıcak Konular

Ve o kriz bitti!

6 Temmuz 2007 13:23 tsi
Ve o kriz bitti! Nisan ayının ortalarında başlayan ve 27 Nisan e-muhtırası ile zirve yapan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bitiren, Türkiye’yi erken seçime götüren siyasi kriz bitti. Anayasa mahkemesi kararı bunun somut göstergesi. Neden mi?

Türkiye iki ayı aşkın bir süredir gözle görülür bir gerilim yaşıyordu. “Cumhurbaşkanı kim olacak” tartışmasının alevlendirdiği bu kriz Cumhuriyet mitingleri ve 27 Nisan’da yayınlanan e-muhtıra ile zirveye çıktı. Devletin zirvesinde gerilim yaratan bu kriz sırasında Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığı, seçim sürecinin tamamlanamaması ve Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı ile suya düşmüş, Türkiye erken seçime gitmek durumunda kalmıştı.

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı çok tartışıldı. Duayen hukukçulara göre Anayasa’ya aykırı olan mahkemenin kararı Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk tur oylamalarında da katılımın 367 olması gerektiğini vurguluyordu. Ancak o dönemde ileri sürülen iddialara göre mahkemenin kararı bundan sonra Cumhurbaşkanı seçimini zora sokmuştu. Bu karar 82 Anayasası’na Cumhurbaşkanlığı seçimini kolaylaştırmak için konulan maddelerin iptali anlamına geliyordu. Bu karar ile Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimine muhalefet edecek bir partinin Meclis’e girmemesi ve 367 sağlanamaması halinde Cumhurbaşkanı seçemez bir konuma itiliyordu. Bu sürekli erken seçimler demekti.

Erdoğan hükümetin ilk turda 367 milletvekili toplayamadığı için ilk tur oylamalar iptal edilmişti. 367 milletvekilinin mecliste bulunmamasının sebebi ise CHP ile birlikte Ağar ve Mumcu’nun meclise girmemesiydi. Ağar ve Mumcu daha sonra kendilerini savunmuş ve “Erdoğan dayatma ile Cumhurbaşkanı’nı seçmek istiyor” demişti. DYP milletvekili olmasına karşın Meclis’e giren Ümmet Kandoğan, Ağar’ın kararı ile YÖK başkanı Teziç’e suikast girişimi arasında bağ kurmuş ve Ağar’a bir telefon geldiğini, bu telefondan sonra kararını değiştirdiği belirtmişti.

Aslında o süreçte birçok karışıklığın yaşandığı kesin. Genelkurmay ile hükümet arasında da konu ile ilgili gerilim çıktığı basında sık sık dile getirildi. Ancak bu gerilimin Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasında Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan ve içeriği hala bilinmeyen iki saatlik görüşmeden sonra azalmaya başladığı ileri sürülüyordu. En son bu iddiayı Genelkurmay kaynaklarına yakınlığı ile bilinen gazeteci Mehmet Ali Kışlalı dile getirdi. Kışlalı geçtiğimiz gün Radikal gazetesinde yer alan yazısında ordu-hükümet geriliminin Dolmabahçe’de sona erdiğini dile getirdi.

Kışlalı’nın bunu söylemesi çok önemli. Çünkü Türkiye’yi iki aydır “diken üstünde” tutan bu gerilim artık gittikçe yumuşuyor. Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini referanduma götüren anayasa paketini onaylaması ve sistemi rahatlatması bunun bir göstergesi. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ile bir önceki kararını dengelediği ileri sürülüyor... Alınan bu karar Türk siyasetinin istikrar kazanması için önemli bir adım. Elbette bu karar da bir çok sorunu ortaya çıkarıyor. Örneğin 11. Cumhurbaşkanı nasıl seçilecek? Meclis mi seçecek, yoksa referandumda mı seçilecek. Eğer Cumhurbaşkanı'nı halk seçerse, Meclis'in seçtiği ne olacak? Bunlar anayasal sorunlar ve daha çok tartışılacak. Ancak mahkemenin kararında şu önemli nokta da var: iyibilgi’ye konuşan uzmanlara göre bu tavır sadece Anayasa mahkemesine ait değil. iyibilgi’ye konuşan uzmanlar yaşanan krizin artık sona ermeye başladığını ve Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son kararda diğer kurumların da mutabakatı olabileceğini belirtiyor.

Peki, uzmanlar bu kararın ardında ne gibi sebepler görüyor?

Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar sonrası ortaya çıkan tablo ve bu kararın olası sebepleri şöyle:

  • Erdoğan iktidarı artık uzlaşma yoluyla Cumhurbaşkanı seçeceği kararlılığını gösterdi. Bunun en anlamlı göstergesi oluşturdukları milletvekili listelerindeki değişim.
  • Devletin tüm kurumları Türkiye’deki gerilimin ülkeye enerji kaybettirdiğinin bilincindeydi ve kiriz sürdükçe ülkenin zarar göreceğini bildiklerinden bu durum kurumlarda rahatsızlık yarattı. Bu yüzden gerilimi azaltacak girişimlerde bulunuldu.
  • Krizde sadece hükümet yıpranmadı. Devletin diğer kurumları da krizin bir parçası olduğundan puan kaybetti. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı eleştiriler ortada.
  • Yaşanan tüm krize rağmen AKP’nin oyları azalmadı, aksine arttı.
  • Hudson enstitüsünde konuşulan dehşet senaryosu gibi haberlerin basına sızması bu krizin sona ermesinde önemli rol oynadı.

www.iyibilgi.com 



Bu haber 869 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,527 µs