En Sıcak Konular

'Suriye'de iç savaş yaşanıyor'

31 Mayıs 2012 15:26 tsi
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, Suriye'de iç savaş yaşandığını ve şiddetin Lübnan gibi komşu ülkelere yayılmasından endişe ettiklerini söyledi. BM Genel Sekreteri, "Hula katliamını yapanlar adalet önünde hesap vermeli" dedi. Ban, Kıbrıs müzakerelerinde


NTV Dış Haberler Müdürü Fehmi Gürdallı'nın sorularını yanıtlayan BM Genel Sekreteri Ban, Kıbrıs, İran ve Türkiye'nin bölgesel rolüne ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Fehmi Gürdallı: Sayın Genel Sekreter Ban, önce en sıcak mesele olan Suriye ile başlayalım. Suriye'de Kofi Annan'ın barış planına rağmen şiddet sona ermiş değil. Suriye'de çok sayıda BM gözlemcisi var ve size düzenli olarak raporlar gönderiyorlar. Bu raporlara göre, sizce Hula'deki katliamın sorumlusu kim? Ve ülkedeki şiddetin de sorumlusu sizce kim?


BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun: Hula'da gerçekleşen sivillerin ayrım gözetilmeksizin katli kesinlikle kabul edilemez bir olay. Ve sorumluları yargı önüne çıkarılmalıdır. Özel temsilci Kofi Annan ve ben mümkün olan en sert şekilde bu katliamı kınadık. Uluslararası toplum da kınadı. Gözlemci heyetimiz tüm insan hakları ihlallerini rapor etmek üzere bölgede. Şiddetin her türlüsü şu an durdurulmalı ki Suriye halkının isteklerini yansıtan bir çözüme ulaşılacak siyasi diyaloğa başlanabilsin. Suriye halkı çok uzun süredir acı çekmeye devam ediyor. 10 binden fazla kişi bir hiç uğruna öldürüldü. Bu şiddeti durdurmalıyız. Tüm uluslararası toplum bu amaç için birleşti. Suriyeli yetkililere, daha önce söz verdikleri gibi 6 maddeli Kofi Annan barış planını uygulamaları konusunda bir kez daha çağrıda bulunuyorum. BM, uluslararası toplum birlikte yürümeye devam ediyor.

Peki şiddetin sorumluları kim? Esad'ın güçleri mi yoksa muhalifler mi?

Ban: Şu an önemli olan her iki tarafında şiddete son vermesi. Bölgedeki BM gözlemcileri cesetlere tanık olduklarını bildiriyorlar, ayrıca incelemeler sırasında gördükleri mermiler, ağır silahlar ve mühimmat, bunların hükümet güçleri tarafından yapıldığını gösteriyor. Ama muhaliflerin ve milislerin de bu işin ardında olabileceği ihtimalini göz ardı edemeyiz. Ancak bahsedilen milislerin hükümet yanlısı olduğuna inanıyoruz. Şu an öncelikli olan tüm şiddetin sona ermesi. Ama her türlü şiddetin.

Eğer şiddet tırmanır ve Anna barış planı başarısız olursa, BM askeri müdahalenin önünü açacak kararlar çıkabilir mi? Libya örneğinde olduğu gibi?

Ban: Gözlemcilerimiz henüz yeni gönderildi. Silahsızlar. Onların şiddeti durdurması mümkün değil. Bu yüzden tüm tarafları şiddeti sona erdirmeye çağırıyorum. Konuyla ilgili henüz olgunlaşmamış değerlendirmelere gidilmemeli. Devam eden şiddet nedeniyle çok endişe içinde olsak da başarılı olup olmadığımızı söylemek erken bir değerlendirme olur. Elbette henüz başarılı olmadık. Ama önce durumu değerlendirmeliyiz. Yani henüz durumu başarısızlık olarak nitelendirmek için çok erken. Şu an bir B planımız yok. Ancak uluslararası toplumun ileride atabileceği adımlarla ilgili diyaloglara da sıcak bakıyorum. Güvenlik Konseyi üyeleri gelecekte atılabilecek adımları tartışıyorlar. Bu anlamda daha geniş ve derin uluslararası diyaloğu destekliyorum.

Yani Suriye Libya'dan daha mı farklı demek istiyorsunuz?

Ban: Her sorunun kendi geçmişi ve kendine has özellikleri var. Libya konusunda Arap Birliği ve Güvenlik Konseyi hem fikirdi ve derhal harekete geçerek hava sahasının kapatılması ve askeri müdahale gibi eylemlerde bulunabildiler. Sivillerin ölümünü durdurmak için harekete geçtiler. Güvenlik Konseyi bir olduğunda insanların hayatının kurtarılması için çok etkili önlemler alabiliyoruz. Ancak Konsey'de bölünmüşlük olduğunda karar çıkarmak çok zor oluıyor, tıpkı Sudan örneğindeki gibi. Son zamanlarda Güvenlik Konseyi tek sesle konuşuyor, bu geçenlerde yayınlanan ortak beyannameden de görülebiliyor. Güvenlik Konseyi'nin bu meseleyi tek bir sesle ve ortak hareketle öncelik haline getireceğini umuyorum.

Sayın Genel Sekreter, Suriye'de bir iç savaş yaşanmasından endişe duyuyor musunuz?

Ban: Devam eden tüm bu şiddet zaten bir tür iç savaşa girdiklerini gösteriyor. Bu iç savaşın daha da ilerlemesini engellemeliyiz. Durumun Lübnan'a da etkileri olduğunu, 2 gün önce Trablus'taki olaylardan da gördük. Bu biz çok endişelendiriyor. Bu nedenle tüm şiddet durmalı. Şiddeti önce durdurup bu duruma son verecek olan hükümettir.

Şam'daki patlamaların ardından, Suriye'de El Kaide'yi suçlamıştınız. Radikal İslamcı militanlar Suriye ve bölge ülkelerinde güç mü kazanıyor?

Ban: Bu tür bütün ihtimallere karşı önlem almalıyız. Son saldırının boyutlarına bakınca, bunun ardında net, siyasi bir niyeti olan organize bir grup olduğunu düşünmemek elde değil. Bu durumu manipüle etmeye çalışan bu tür terörist gruplara engel olmalıyız.

'KIBRIS'TA BARIŞ SÜRECİ DEVAM ETMEK ZORUNDA'
BM'nin uzun yıllardır çözmekle uğraştığı konulardan biri de Kıbrıs. Yaklaşık 4 yıldır devam eden müzakerelerden bir sonuç alınamadığını söyleyebilir miyiz? Son durum nedir?

Ban: Kıbrıs barış sürecinde somut bir ilerleme kaydedilmemesi beni endişelendiriyor. İki lider görüşmelerde bulunuyor. Ben de müzakereleri yönetiyor, organize ediyorum. Çok önemli ilerlemeler kaydedildi. Ancak bana ve özel temsilcim Alexander Downer'a göre, somut bir ilerleme kaydedilememişken, şu anda çok uluslu bir konferans toplamak uygun görünmüyor. Her iki tarafın liderlerine de asla geç olmadığını ve devam etmeleri gerektiği çağrısı yapıyoum. Bu konuyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleir Bakanı Davutoğlu ile görüştüm. Konuyu Başbakan Erdoğan'la yeniden görüşeceğim. Hem Türk hem de Rum tarafının şu ana kadar kazanılan ilerlemelerden ivme kaybedilmemeli. Bu süreci sürdürmek ve canlandırmak için neler yapılabileceğini görüşeceğim.

Yani Kıbrıs'taki görevinizi sona erdirmeyecek siniz?

Ban: Bu görevi sonlandırmak, hiç bir tarafa katkı sağlamaz. Bölge istikrarına ve güvenliğine de yararı olmaz. Uluslararsı toplumun bu görevin sona ermesini istediğini sanmıyorum. Devam etmek zorundayız.

Sizce müzakerelerde başka bir yol izlenebilir mi? Zira BM şemsiyesi altındaki müzakereler 1970'lerden beri başarısızlığa uğradı.

Ban: Bu Kıbrıslı'ların yönettiği bir süreç ve ileride atılacak adımları veya müzakere yöntemlerini bulacak olan iki tarafın liderleridir. Özel temsilcim Alexander Downer, bu sürecin en iyi nasıl ilerleyebileceği ve en iyi müzakere yönteminin ne olduğu konusunda iki liderle de sürekli temas halinde.

'İRAN BİZİ İKNA ETMELİ'
Sonuç alınamayan bir diğer müzakere süreci de İran'ın nükleer programıyla ilgili. İstanbul'un ardından Bağdat'ta yapılan görüşmelerden de sonuç alınmadı. İran uluslararası toplumu ikna etmek için nasıl bir yol izlemeli? Siz İran'ın nükleer silah yapmaya çalıştığını düşünüyor musunuz?

Ban: Öncelikle Türk devletinin İran nükleer sorunun çözülmesindeki çabalarına olan minnetimi belirtmeliyim. Son gerçekleşen 5 artı 1 görüşmelerinde ve geçen ay İstanbul'da gerçekleşen İran nükleer görüşmeleri buna örnek. Bağdat'ta da bir görüşme yapıldı. Taraflar sonuçta bir anlaşmaya varamasa da, önümüzdeki ay Moskova da görüşmeye karar vermeleri önemli. Müzakerelere devam ederlerse bir çözüm bulacaklarından eminim. Türkiye bu konuda çok önemli bir rol oynayabilir. Şu an önemli olan İranlı yetkililerin uluslararası atom ajansıyla çok yakın işbirliğinde olması. Yakın zamanda kurumun genel direktörü Amanov'la görüştüm ve İran hükümetiyle çok iyi bir anlaşma yaptıklarını söyledim . Umarım bu anlaşma 5 artı 1 ve İran görüşmelerinde de somut sonuçlara ulaşılmasında yardımcı olabilir. Şu an önemli olan İranlı yetkililerin nükleer programın barışcıl olduğunu kanıtlama konusunda topun kendi sahalarında olduğunu unutmaması. Yani uluslararsı topluma programın barışçıl olduğunu kanıtlamak için kurumun teftişleri konusunda da kruumla yakın işbirliği içinde olmalılar.

'TÜRKİYE DİPLOMATİK UFKUNU DERİNLEŞTİRDİ'
Türkiye'nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da, özellikle de Arap Baharı sürecinde oynadığı bölgesel rolü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye demokratik ve Müslüman bir ülke olarak model olabilir mi?

Ban: Çok büyük bir değişim ve dönüşüm çağında yaşıyoruz. Türkiye çok önemli bir rol oynayabilir. Türkiye stratejik ve coğrafi olarak Avrupa, Asya ve Ortadoğu arasında yer alıyor. Bu nedenle Türkiye yıllardır bölge siyasetinde, medeniyetler ve kültürleri uzlaştırmada köprü rolü oynuyor. Umuyorum Türkiye bu rolü oynaymaya devam eder. Türkiye son zamanlarda diplomatik ufkunu genişletti ve derinleştirdi. Öncelikle BM barış operasyonlarında aktif rol aldı. BM'nin bütçesine en çok katkıda bulunan 25 devlet arasında. Ortadoğu'daki barış ve güvenlikte önemli rolü var. Suriye konusunda da mültecilere cömertçe ev sahipliği yaparak ve müzakerelerde de rol oynarayak büyük katkıda bulundu. Umuyorum Türkiye'nin bu rolünden yararlanmaya devam ederiz. Tükiye'nin şu an İstanbul'da süren medeniyetler ittifakının da eş başkanı olması çok önemli. Somali'ye barış ve istikrar getirmek için de kilit rol oynuyor.

''Türkiye, İstanbul'da uluslararası bir arabuluculuk merkezine evsahipliği yapmak istediğini size de iletti ve BM'nin desteğini istedi. Bu gerçekleşebilir mi?

Ban: Türk hükümetinin böyle bir rol oynamak istemesi ve İstanbul'da bir arabulucuk merkezi açılması isteğini minnetle karşılıyorum. Türkiye ayrıca BM ajanslarının ofislerinin İstanbul'da olması konusunda da öneride bulundu. Bu olasılığı çok yakından inceliyoruz. Yetkililerimiz bu konuya derinlemesine eğiliyorlar. Umuyoruz ki bu gerçekleşir.

Sayın Genel Sekreter, çok teşekkürler.

ntvmsnbc



Bu haber 866 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,861 µs