Politik ‘fashion’: ‘DB’ işlemeli kemer analizi!

3 Temmuz 2007 11:29 tsi
“Bineanaleyh, Süleyman beyi es geçmek de günaha sokar. Şu gün dahi kravat iğnesi, kol düğmesi ve rozeti, sahne-i siyasetten eksilmeye, 'beyefendi'nin masif maun 'komidin' gözlerinde muhkem miktar mevcuttur. Esasen isim isim tüm liderlerin aksesu

Peşin söylemek lazım ki “kemer”le “çorap”ın imajı aynı değil!

Yani çorabın üzerine ne takarsanız takın, ne yazdırırsanız yazdırın “al benisi” olmuyor.

Hele ki erkek çoraplarında

Sebebini kestirmek zor değil. Muhtemelen “çorap”, erkek ayağı ve burun sızlatan “rayiha”sı yüzünden, ireti algılamalar yaratıyor.

Onun içindir, Milli Eğitim Bakanı Çelik’in kartvizit çorapları, hani üzerinde “Hüseyin Çelik, Milli Eğitim Bakanı” yazılmış çorapları karizma yapmadı.

Daha önemlisi bu işlemenin nedeni tam anlaşılamadı!

Neden insanlar sağlarına sollarına ve giysilerine kendi isimlerini veya baş harflerini işler?

İşi sulandırmak istiyorsanız, a) Karşısındaki kim olduğunu bilsin, b) İsmini unutuyor, diyeceğiz ama, en az işlemeli çoraplar kadar “sakil” duracak.

Filhakika, çorap-vizit’in “okunsun” diye tasarlandığı kesindir! İyi hatırlanırsa, çoraptaki isim ve unvan “vertical” yani dikeydir.

Akla hanımın çorapları ile karışma ihtimalini engelleme türünden bir düşünce de geliyor ama çirkin göndermelere mâhal ihtimali yüzünden es geçiyoruz.

Esasen aksesuar üzerine isim ve/veya başharf işleme ananesi yeni ve sınırlı değil…

Kol düğmeleri, gömlek cepleri, gömlek manşetleri, kravat iğneleri, saat ve elbette künyede “künye” kullanma adeti vardır.

İşe pekala rozet ve emekli generallerin  “yıldızlı” kravat iğneleri de eklemlenebilir ki, o taktirde konu alakasız sıçrayacaktır.

Sabit kalmak üzere meselenin yeniden gündeme geliş sebebini ikaz edelim. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kemeri! O kemere Baykal’ın isminin başharfileri olan “DB” nakşedilmiş bulunuyor.

Sık görülen şıklıktan değil!

Bunun kırosunu Texas’da bol miktarda görebiliriz. Nal büyüklüğünde kemer tokaları “cowboy”ların, (sığıroğlan) kat’a vazgeçilmez sembolleridir.

Son yıllarda yerli “fashion” kızlarımızın (tiki) kemer tokalarında da benzer alametlere rastlıyoruz.

Taşlı, parlak ve hurufatlı olanları vardır.

Fekat, Deniz beyinki müstesnadır. Neden yine belli değildir ama estetiktir ve dahi çorapla kıyas kâbil değildir.

Ki, politika erbabının sağına soluna “elbise dövmesi” de yeni değildir.

Yine hızla hatırlayalım… Örneğin “genç” ve parlak lider Cem Uzan’ın TV reklamlarında giydiği “tiril” beyaz gömleğin cebinde de baş harfler vardır.

O hiç bânal değildir ve daha yaygın gelenektir.

Allah bedduasından saklasın Halkın Yükselişi önderi Yaşar Nuri Öztürk hocanın dahi gömleğinde mevcuttur. Bu bağlamıyla da caizdir!

Baykal’ın bel-bağına döneceğiz ama politik aksesuar dediniz mi, yanına-rahmet eylesin-Turgut Özal’ı yapıştıracaksınız.

Bu eklemlenmiş parıltıları külliyen zat-ı devletlerinde gördük.

Hele ki kravat iğnesi ve altın, sarı “Cross” kalem.

ANAP dönemi hediyesi ve şu sıralar hiç kalmayan “out” aksamdan biri de, gömlek yakalarını birleştiren-belki orta direğin iki yakasını bir araya getirme çabasının zihinaltı zuhuru olarak-küçük metal çubuklar da artık tarihtir.

Bineanaleyh, Süleyman beyi es geçmek de günaha sokar. Şu gün dahi kravat iğnesi, kol düğmesi ve rozeti, sahne-i siyasetten eksilmeye, “beyefendi”nin masif maun “komidin” gözlerinde muhkem miktar mevcuttur.

Çeşit şekil kravat iğnesini her politik figür de görürüz ama alamet-i farika sayılan “aksesuvar” ayrıdır.

Sigara ağızlığı örneğin. Mesut Yılmaz’la özdeştir ve şu sıralar “ateş olmadığı halde duman çıkaran”lardan da kullansa, nişane-i şahsiyet’tir.

Metal aksamdan gidiyoruz ama Erbakan hocanın kravatlarını ıskalamak affedilmez olur.

Fecidir.

Sarı hakim ekol kravatlar yıkıcı etki yapar ve “marka” olmasına rağmen affedilmez ölçüsüzlük arz eder.

Ha “beyaz çorap” ha Erbakan hoca’nın Perşembe Pazarı’ndan beşi beş liraya alınmış duran boyun bağları.

Tansu hanımın “broş”ları ile “beyaz”lı aurasını da unutmayın. Bayan lider olduğu için garabet olmuyor ama aklınızda buluna.

Şıklıkta sadelik ve sade şıklık, moda beğenisinin vazgeçilmesi ise bunun önderi olarak, politikanın kurdu Devlet Bahçeli beyefendiyi saymak farzdır.

Son zamanlar yanında taşıdığı “ipi” sayılmazsa, bu minvalden takıya hiç yüz vermez ve kullanmaz. “Kruvaze”den de vazgeçmez!

Recep bey de öyle!.. Kasımpaşa modası yüzünden midir yoksa uzun boyda bu tür “teçhizat” göz alıcı durmadığından mı bilinmez, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın “işleme ve aksesuar” taktığı görülmemiştir. Velev ki gözümüzden kaçmış ola.

Rozetlere ayrı başlık açmadan olmaz.

“Siyasetman” dediğiniz rozetli olacak. Olacak ki “politik aidiyet” belli olsun, tali fayda olarak “görsel propaganda” sayılsın.

Yaygındır.

En kuvvatlısı da “TBMM rozetidir”! Kimlik yerine de geçip, tırsma hissiyatı verir.

Başkası da zinhar takamaz.

Parti rozetleri o kadar değildir ama “itibarlı” olanı, Meclis grubunda “törenle ve genel başkan’ın mübarek elleriyle” iğnelenmiş olanıdır.

Dönelim kemere…

Köte değil. Lakin zorlama duruyor. Sayın Baykal’ın “kemer-ayakkabı” tasarımcısı her kim ise ilk önerimiz “o harfleri” küçültmesi.

Dana gözü gibi “DB” iyi durmuyor. Bir. İki, yatay da olmamış. Kemer de yer bulunamadığı için “uca” ötelenmiş, hatta sıkıştırılmış gibi.

Sonra kemer ucuna koymanın riski de var. Seçim dönemidir. Genel Başkan’a yöresel ikram çok olur.

Kilo alınır ve kemer kayar! Tokanın altına girer.

Daha kilo alınırsa delik açmak icap eder, sonra harfleri delmek zorunda kalınır ki, çok kötü. İmaj filan kalmaz.

Bizden söylemesi

www.iyibilgi.com
.

 

 

 

 

 

Bu haber 358 defa okundu.