En Sıcak Konular

Bu kafanın saygınlık uyandırması mümkün mü?

2 Temmuz 2007 21:29 tsi
Bu kafanın saygınlık uyandırması mümkün mü? Hudson'daki "dehşet senaryosunu" haber yaparak dikkatleri üzerine çeken Yasemin Çongar bu kez Pew araştırma kurumunun "Türkiye'de yükselen anti-Amerikancılık" araştırmasına eğildi. Richard Perle'ün Türkiye ile ilgili sözlerini yazan Çongar bakın ne

Önceki akşam, Taksim'de, Concertgebouw Orkestrası'nı dinlemeye giderken şipşak bir yemek molası vermiş kalabalık arasında, Washington'dan iyi tanıdığım bir ABD'li diplomata rastladım.
Türkiye'de bir yılını henüz tamamlamamış olan diplomat, eşiyle birlikte, İstanbul'u çok sevdiklerini ve yaptıkları kısa Türkiye turundan çok etkilendiklerini ayaküstü anlattı. Sonra ekledi: "Tabii, ABD'nin Türkiye'deki sevilme oranının yüzde 9 olduğuna bakılırsa, istifa edip buradan ayrılmam gerektiği de düşünülebilir."

Asıl ilginç olan ise, Amerikalı diplomatın, PEW araştırma kurumunun, ABD'nin Türkiye'deki popülaritesini, diğer bütün ülkelerdekinin gerisinde gösteren anketine yaptığı bu atıftan hemen sonra, 'Neyse ki' kabilinden sorduğu soruydu: "Yüksek Mahkeme'nin son kararını duydunuz mu?"

* * * 

ABD Yüksek Mahkemesi, geçen cuma, nisandaki kararını bozan çok önemli bir hüküm verdi. Küba'daki Guantanamo Üssü'nde,'suçu kanıtlanıncaya dek suçlu' bakışıyla, yıllardır mahkeme önüne çıkartılmaksızın bekletilen tutukluların 'habeas corpus' hakkına kapıyı araladı.
Anglo-Sakson hukukundaki yeri, Magna Carta'nın bile öncesine dayanan 'habeas corpus' ilkesi, güvenlik kuvvetlerince yakalanan bir kişinin 'yargıç önüne çıkıp itiraz etme hakkını' garantiliyor.
Yüksek Mahkeme, ABD Yargıtayı'nın 'Guantanamo tutukluları federal mahkemede hak arayamaz' hükmünü görüşmeyi nisanda reddetmişti. Aynı yargıçlar heyeti, şimdi fikir değiştirdi ve Yargıtay hükmünü görüşmeye, bunun için de Guantanamo tutuklularını dinlemeye karar verdi.
Karar, bu haliyle, ABD'nin demokratik hukuk düzenine dönüş yolunda arpa boyu bir adım. Yine de, Başkan Bush'un,'habeas corpus'u ABD vatandaşı olmayan herkes için rafa kaldıran 17 Ekim 2006 kararını fiilen durdurması önemli. (Ayrıntısı için bkz. bu sütunda, 23 Ekim 2006'da yayımlanan "Amerikan Demokrasisinin Kara Sayfası" başlıklı yazı.)

* * *

Yüksek Mahkeme'nin kararı, toplumumuzun ABD'ye tepkisini değiştirecek değil. Yine de, sohbet ettiğim diplomatın karara 'umutla' bakması anlamlı.

Zira, bu bakışta, ABD'nin saygınlığının demokratlığıyla ilişkilendirilmesi var. Anti-demokratik uygulamaların, Bush Amerikası'nın ahlaki otoritesini yitirmesindeki ciddi payını kabullenme var.
Nitekim, PEW anketi gösteriyor ki, Türkiye'de ABD'ye yönelik tepkiler Bush'un şahsı ve Irak Savaşı ile sınırlı değil, demokrasiye ilişkin Amerikan görüşlerine de, her 5 vatandaşımızdan 4'ü olumsuz bakıyor.

Kuşkusuz, bizdeki ABD karşıtlığının asıl nedeni, Irak'taki korkunç bilanço ve kuzeydeki PKK varlığına karşı önlem alınmaması. Ama ABD'nin Türkiye'deki saygınlığını hepten yitirmesinde, 'demokrat' kimliğinin uğradığı erozyon da etkili.
Acaba bu erozyon, sadece ABD'nin kendi içindeki ve başka yerlerdeki uygulamalarına mı bağlı?
Yoksa, saha çalışması nisan ve mayısta yapılan ankette, Washington'ın 27 Nisan ertesindeki bocalamasının da etkisi oldu mu?

* * *

Nixon Center adlı düşünce kuruluşunda, Richard Perle'ün 'Darbe istemem ama...' diyerek darbe bezirganlığı yaptığı toplantının bazı bölümleri basına yansıdı.
Toplantıyı izleyen tek Türk gazeteciydim ve Perle'ün, bugüne kadarki haberlerde pek yer bulmayan bir ifadesini unutamıyorum.

Perle, 1980'de, Pentagon'daki yardımcılarından olan Harold Rhode'un, 12 Eylül'den birkaç gün sonra, Ankara'da taksi şoförleri ve bakkallardan 'Darbeden çok memnunuz' sözlerini işittiğini anlattı ve demeye getirdi ki, 'Türkler, askeri müdahaleye olumsuz bakmıyor. TSK'nın siyasete müdahil olmasına, başka ülkelerde vereceğimiz tepkiyi vermemeli, Türkiye'nin özgün koşullarını anlamalıyız.'
Hazırlandığı ve uygulandığı dönemdeki zulüm, bıraktığı anti-demokratik miras ve Türkiye'de birkaç kuşağın hayatında açtığı büyük gedik ile 12 Eylül rejimini, bugün hala,'Türkler darbeyi çok sevmişti' diye savunan; aynı mantıkla, 27 Nisan'ı destekleme ve olası devamına da ses çıkarmama çağrısı yapan bu kafanın, toplumumuzda 'saygınlık' uyandırması mümkün mü?

Nixon Center'da,'AB sürecinin, Türkiye'deki sivil-asker dengesini bozması sakıncalı' diyen; Hudson Institute'da, 'PKK liderlerinin Türkiye'ye teslim edilmesi AKP'ye yarar, yanlış olur' buyuran; siyasete müdahalenin, 'TSK'nın anayasadan kaynaklı görevi' olduğunu resmi demecinde söyleyebilen bu kafanın, bize ABD'yi sevdirmesi mümkün mü?

Teşekkür...
Genelkurmay'ın 20 Haziran'daki açıklamasında hakkımda kullanılan ifadeler hakaretamizdi. Mesleki ve kişisel itibarımın bu şekilde karalanmaya çalışılması, manevi tazminat arama hakkı doğuruyor.
Bu hakkı saklı tutarken, aklına ve sağduyusuna güvendiğim bir meslektaşın haftasonunda söylediği şu sözler de kafamda yer etti: "Bence Genelkurmay'a teşekkür etmelisin. Yaptıkları açıklama senin itibarını artırdı."

Bu ironik durumu, büyük ölçüde, Genelkurmay açıklamasının içeriğini ve dilini sorgulamaktan geri durmayan, haberciliğin karalanmasına karşı çıkan ve, bu arada,'keşke layık olabilsem' dedirten yazılarıyla beni mahçup eden gazetecilere borçlu olduğumu biliyorum. Gösterdikleri dayanışma için, meslektaşlarıma ve okurlara çok teşekkür ederim.

Milliyet



Bu haber 582 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,199 µs