ABD Tezkere'nin geçmesini gerçekten istedi mi?

29 Haziran 2007 16:43 tsi
Son olarak Kıbrıs Barış Harekatı’ndaki rolü ve CIA belgeleriyle gündeme gelen Henry Kissinger’in, Irak Savaşı öncesi Türkiye ‘analizlerine’ inanamayacaksınız! Bu sözler savaş ve tezkere öncesi Türkiye’de farkedilseydi herşey

Dünya dış politikasının efsane ismi ve ayaklı uluslararası ilişkiler tarihi Henry Kissinger’ın 11 Eylül’den hemen önce söyledi aşağıdaki sözler, Irak’ta neyin yapılmaması gerektiğini açıkça söylüyor. Göreceğiniz gibi hepsinin tersi yapılmış.

Bu açıdan bakınca tezkere meselesinin iyice didiklenmesi gerekiyor. Çünkü söylenenlerin tersi yapılmışsa, Türkiye’nin zaten ABD’ye Irak için destek vererek, bölgeye beraber girmesi ve kalması zaten istenmiyor olabilir.

“Batı için en kritik ülke, bölgenin en büyük silahlı gücü, Batı’nın müttefiki, İsrail’e dost ve coğrafyasının kaçınılmazlığı nedeniyle çekişen bütün güçler için önemli olan Türkiye’dir!..”

“Irak’ın BM konusunda haddini aşması engellenmelidir. Bu hiçbir şüpheye yer kalmayacak biçimde aşamalı geçmiş dönemin bittiğini ve zorlukların kararlılıkla göğüslenebileceğini belirten bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu dönemde olası karşı karşıya gelme durumlarında desteği hayati önemde olacak müttefiklerle ilişkiyi güçlendirmek önemlidir. Irak, İran ve kargaşa içindeki Kafkasya’ya bitişik olması, Türkiye’nin işbirliğini kaçınılmaz kılmaktadır. ABD’de ve hatta Avrupa’da, Türkiye’ye, herhangi bir şeye mâl olmadan iç politikalarını ikinci plana atması ve Türk ulusal onurunun veya özel durumlarının göz ardı edilebileceği konusunda büyük bir eğilim vardır. Türkiye’nin iç yapısını ilgilendiren tercihlerinin bu şartlara karşı dengelenmesi gereklidir.”

“Genelde duyulan, ABD tarafından desteklenen gizli operasyonların, Amerika’nın yaptırımlar politikasının karmaşıklığından kaçınmasını sağladığıdır. Prensipte ben, Irak iç direnişini desteklemekten yanayım. Ancak bu gizli girişimlere içeriden tanık olduğum için, dikkat edilmesi gereken üç nokta sayabilirim: Bu gizli operasyonlar maceraperestlerce değil, profesyonellerce yürütülmelidir; özellikle Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün ve İran gibi komşu ülkelerin katlanamayacakları ya da katlanmak istemeyecekleri, ABD’nin de sürdürmeye hazır olmadığı sonuçlara sürüklenmemeleri önemlidir.”

“Irak’a askeri müdehale için ön koşul siyasi sonuçların tanımlanmasıdır. Büyük olasılıkla yerel muhalefet, kuzeyde Kürt azınlığı ve güneyde Şii azınlığı tarafından sürdürülecektir. Sünni çoğunluğun desteğinin alınması yönündeki Amerikan siyaseti, amacının Irak’ın bölünmesi olmadığını ortaya koymamız gerekir. Irak’a yapılacak askeri bir operasyon Türkiye’nin desteğini ve Suudi Arabistan ile körfez ülkelerinin tarafsızlığını gerektirir. Kuzeyde bir Kürt devletinin ve güneydeyse bir Şii cumhuriyetinin kurulması olasılığını gören bu devletler işbirliğine girmeyeceklerdir. Bir Kürt devleti, Türkiye’deki Kürt azınlığı ve bir Şii devleti, Suudi Arabistan’ın Dhahran bölgesini alevlendirebilir. Hatta Körfez Bölgesini kontrol için İran’a yeni bir üs sağlayabilir.”

Bu haber 726 defa okundu.