'Akbaba gibi kapıda bekleyen var'

29 Haziran 2007 11:27 tsi
EPDK'ın başlatığı ulusal marker denetimi sonucunda 130 akaryakıt istasyonuna mühür vuruldu. İşin ucunda 5 yıla kadar hapis olduğu için dün bayiler olağanüstü toplandı...

Türkiye sınırları içerisinde satılan ve kullanılan akaryakıtın işaretlenmesi anlamına gelen ulusal marker ile ilgili 14 Haziran'da yapılan ilk denetimler sonrasında 130 istasyonun kapısına mühür vuruldu. Bayilerden alınan toplam 26 bin 400 numuneden 22 bininde ulusal marker düzeyi yüzde 99 oranında geçerli çıkarken kalan 4 bin 400 numunede marker seviyesinin yetersiz olduğu görüldü.

Tesislerde geçici mühürleme yapılarak alınan numuneler TÜBİTAK'taki referans cizahlarda da test ediliyor. Burada da marker oranı düşük çıkınca hem idari hem de adli işlem yapılıyor. Yasaya göre ulusal marker oranının akaryakıt içerisinde istenilen seviyede olmaması durumunda mal kaçak sayılıyor ve sorumlular hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gündeme gelebiliyor. 130 istasyonun mühürlenmesi, bazı istasyonlarda ise sadece ulusal marker oranın düşük olduğu pompaların mühürlenmesi sektörü ayağa kaldırmış durumda.

Türkiye genelinde 14 bin 800 bayiyi ilgilendiren denetimlerden çıkan mühürleme kararları üzerine akaryakıt bayi temsilcileri dün İstanbul'da acil bir toplantı yaptı. Toplantı sırasında bulup konuştuğumuz Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası Başkanvekili Rasih Arbay, marker oranın düşük çıktığı akaryakıt pompaların Euro dizel ve kurşunsuz benzin gibi sirkülasyonu az ürünler olduğunu işaret ederek, "Terör suçlusu gibi polis arabaları ve jandarmalar bayiye bir anda giriyor. Yanımda Bakırköy'ün en saygın istasyon sahibi var. Gelip denetim yapıyorlar bir pompasını mühürlüyorlar. 4 saat sonra yanlış yapmışız deyip özür diliyorlar. Dava açmaya hazırlanıyor" diye konuştu.

İSTANBUL'DA 20 BAYİYE KİLİT
Arbay, mühürlenen bayilerin daha çok İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir gibi büyükşehirlerde olduğunu sadece İstanbul'da 20 bayinin bu durumda bulunduğunu dile getirdi. Dün konuyla ilgili bilgi veren Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay ise denetimin doğal bir süreç olduğunu belirterek, "Çok az kullanılan süper benzinde 2006'dan kalan mal olduğu için marker oranı düşük çıkabilir. Ancak bayi bunu resmi evrakları ile belgelediğinde zaten mühürleme yapılmıyor"dedi.

PO'ya da rafineri izni çıkınca Umutlu köyüne piyango vurdu

EPDK, Çalık Grubu'ndan sonra Petrol Ofisi'ne de Ceyhan'da rafineri kurması için izin çıktı. 10 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine sahip olacak olan rafinerinin 3 milyar dolara mal olması bekleniyor. Yumurtalık-Sugözü'ndeki Umutlar köyünde projelendirilen rafineri için kamulaştırma yapılması gerekiyor. Yönetmeliğe göre şirketin lisans için 90 gün içinde ÇED (çevre etki değerlendirme) raporunu getirmesi grekiyor. Yatırım süreci bu lisanstan sonra başlıyor. Ceyhan bölgesinde Turcas-Socar, Çalık-Indian ve Petrol Ofisi'nin (PO) rafineri projelerinin toplam yatırım tutarı 10 milyar doları aşıyor. Bu arada 'Petkim'i alan kişinin burada bir rafineri kurup kuramayacağına' ilişkin soruya Yusuf Günay, "Uygun yer varsa ki var olduğu görünüyor tabi ki kurabilir. Petrokimya ve rafineri bir çok kurum tarafından birlikte düşünülüyor" yanıtını verdi.

Akbaba gibi kapıda bekleyen var

 Türkiye'de elektrik üretiminde atılmayan adımlardan rahatsızlığını dile getiren EPDK Başkanı Yusuf Günay, "En azından dağıtımda, kamu santrallerinin rehabilitasyonunda özelleştirmeleri yapmalıydık. Bunlar yapılmadığı için kapıda akbaba gibi, baykuş gibi bekleyenler var. Garantili doğalgaz santrallerine Türkiye'nin muhtaç olmasını bekliyorlar" dedi.

Sabah
 

Bu haber 301 defa okundu.