Türklerle Kürtler manen kopuyor
24 Mart 2012 11:12 tsi
CHP'nin Kürt kökenli vekili Sezgin Tanrıkulu'ne göre, Kürtler ile Türkler arasındaki manevi bağ giderek kopuyor
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Kürt kökenli vekillerinden Sezgin Tanrıkulu ilginç iddialarda bulundu.
Vatan Gazetesi'nden Deniz Güçer'e konuşan Tanrıkulu Ankara'nın PKK'yla mücadele konusunda izleyeceği yeni stratejiyi değerlendirirken, Kürtler ile Türkler arasındaki bağın giderek zayıfladığını savundu
Sezgin Tanrıkulu "İktidar elini uzattı ama bir işe yaramadı" yorumlarına katılır mısınız?" şeklindeki bir soruya "Hükümet yanlış politikalarının sonuçlarını başka yerde aramasın. Oslo'da yapılan görüşmelerin sorunun gerçek anlamda çözümüne yönelik değil AKP'nin 12 Haziran seçim başarısına yönelik bir girişim olduğu ortaya çıkmıştır. Başbakan Oslo'da görüşmeler yapılırken seçim meydanlarında asarım keserim diyerek aşırı milliyetçi bir üslupla bütün toplumu kutuplaştırmakla meşguldü." diye cevap verirken, "90'lara dönüyoruz demiştiniz, yeni paket güvenlikçi uygulamayı artırır mı?" sorusuna "Yeni paket aslında biraz önce de ifade etmeye çalıştım güvenlikçi yaklaşımın yeni versiyonudur. Hükümet ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor, ancak çok kokusu çıktı, yenecek gibi değil artık" diye cevapladı.
Tanrıkulu "Bahar nasıl geçecek?" diye sorulan bir soru üzerine "Bunu görmek için müneccim olmaya gerek yok. Siyaseti az çok izleyenler baharın giderek artan bir biçimde şiddete, çatışmaya konu olabileceğini görüyorlardı. Başbakan aşırı milliyetçi bir dil kullanıyor. Bazen kullandığı kelimelerin insanlarda yarattığı ağır tahribatı, uzlaşma zeminin kaybolduğunu görmüyor. Her iki tarafta yaşanan duygusal kopuştan uzak. Son anketlere bakın, etnik köken olarak Türk nüfusunun yüzde 50'si artık kendi mahallesinde, binasında Kürt kökenli bir komşu görmek istemiyor. Yüzde 50'si Kürt gelin - damat istemiyor. Kürtlerde bu oran yüzde 25. Daha az ama yine var. İkisini topladığınızda büyük bir rakam ortaya çıkıyor. Başbakan bu duygusal kopuşun farkında değil. Danışmanları kendisini doğru yönlendirmiyor." ifadelerini kullandı.
Asıl tehlikenin duygusal kopuş olduğu hatırlatılan Tanrıkulu bunun üzerine şu iddialarda bulundu: "Çatışmanın en yoğun olduğu 90'lı yıllarda bile oran bu kadar değildi. Makas bu kadar çok açılmamıştı. Hızla 1990'lı yıllara bir gidiş var. Ama 20 yılın yüküyle gidiş var. Çünkü 1990'lı yılların gerisinde bu kadar ağır travma yaşanmış bir 20 yıl yoktu. Şimdi ise var ve sonuçları çok ağır olabilir. O nedenle hükümetin bir an önce sağduyulu bir biçimde sorunun TBMM'deki siyasal muhataplarıyla çözümü noktasında bir girişim başlatması lazım."
Bu haber 1,005 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle