Kurtulmuş'tan hükümete Suriye uyarısı

21 Mart 2012 14:13 tsi
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Suriye'ye fiilen müdahale etmesi durumunda yeniden etrafına çelik duvar örmeye başlayacağını savunarak, ''İnşallah barış sağlanır, Türkiye fiilen bu işin içerisine girmez'' dedi.

Kurtulmuş, İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde yaptığı ''Küresel Medeniyet Krizi ve Çıkış Yolu'' konulu sunumda, global krizin nedeninin batı uygarlığı olduğunu, batı değerleri içerisinde kalınarak krizin çözümünün mümkün olmadığını söyledi.

Bugün dünya düzeninin varlığından konuşmanın mümkün olmadığını, küreselleşmeden istifade edenlerle edemeyenler arasındaki uçurumun giderek arttığını ifade eden Kurtulmuş, ''Dünyada yıllık silah pazarı 1.5 trilyon dolara çıktı. Savaş döneminde bile bu kadar silah harcaması yoktu. Dünyada silahlanma yarışı oluyor.  Öte yandan 7 milyarlık dünya nüfusunun 3.5 milyarı günde 2 dolarla hayatını sürdürüyor'' diye konuştu.

''Dünya küresel bir köydür'' söyleminin de ''hikaye'' olduğunu belirten Kurtulmuş, dünyada özellikle İslam dünyasına karşı ciddi bir küresel ayrımcılığın söz konusu olduğunu savundu.

Suriye'de yaşanan olaylara da değinen Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''İnşallah barış sağlanır, Türkiye fiilen bu işin içerisine girmez. Bütün bu ufuklarımız açılmışken Türkiye, Suriye'ye fiilen müdahale ederse yeniden etrafına çelik duvar örmeye başlar. Yıllardır Suriye ile Türkiye arasına mayın koydular. Bu mayın kimle kimi ayırıyordu? Bu mayın Amerika ile Rusya'yı ayırıyordu da onun için.''

Öğrencilerin soruları da yanıtlayan Kurtulmuş, ''Bundan önceki dönemde Saadet Partisi Genel Başkanı'ydınız. Partiden ayrılma yolunu seçtiniz. Hiç 'parti içinde kalmaya devam etseydim' dediğiniz bir an oldu mu?'' şeklindeki bir soruya karşılık, ''Keşke şeytan işidir, hayatım boyunca hiçbir şeye 'keşke' demedim. İnşallah da demem. O döneme ilişkin, o defteri kapattığımız için çok fazla şey konuşmak istemiyorum. Ancak herhalde son günlerdeki olaylar da göstermiştir ki olanda hakikaten hayır varmış. Biz oradan istediğimiz için değil, zorla, bir yerde atıldık'' şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, başka bir soru üzerine de Türkiye'de hala siyasetin bir elitler oyunu şeklinde algılandığını, oysa halkın işin içerisinde olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

''Türkiye'de anayasanın, siyasi partiler yasasının, seçim yasasının, meclis iç tüzüğünün değişmesi lazım ki halk doğrudan doğruya siyasetin egemen unsuru haline gelsin. 4 parti kapalı kapılar ardında listelerini oluşturuyor, size de 'ey ahali bunlara oy verin' diyor. Geçtiğimiz dönemde herhalde 150 tane milletvekili yemin dışında konuşmadan gitmiştir. Çünkü meclise geldiğiniz zaman grup başkan vekillerinizden izin almadan konuşamıyorsunuz. Örnek olarak söyleyeyim Kamer Genç vardı, şimdi yok. Milletvekili olarak var da ağzını açamıyor. Çünkü önceki dönemde bağımsızdı, istediği zaman kalkıyor konuşuyordu, şimdi bir partinin milletvekili olduğu için izin alamıyor ve konuşamıyor.''

''8 yıllık kesintisiz eğitimin kaldırılması doğru bir adımdır''

Kurtulmuş, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasa teklifiyle ilgili olarak da Türkiye'deki mevcut eğitim sisteminin köklü reforma ihtiyacı bulunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''8 yıllık kesintisiz eğitimin sadece 28 Şubat'ın bir göstergesi olması bakımından değil, pedagojik bakımdan da son derece yanlış olmasından dolayı kaldırılıyor olması doğru bir adımdır. Esnek ve kademeli bir eğitim sistemine geçiyor olmak da isabetlidir. Ancak eksik gördüğümüz taraflar şöyle, böyle bir sistemin uygulanabilmesi için müfredat nerede, fiziki altyapı nerede, bunlarla ilgili öğretmen ihtiyacımız karşılandı mı? Bütün bunlar konuşulmadı. Bunların giderilmesi lazım. ''

28 Şubat'ın amaçlarından birinin imam hatip okullarını kapatmak olduğunu söyleyen Kurtulmuş, ''yönlendirmenin olması, esnek olması, altyapısının hazırlanması şartıyla bu sistem eski sisteme göre daha olumludur'' dedi.

Türk askerinin neden Afganistan'da olduğuna ilişkin soru sorulan Kurtulmuş, ''NATO-Türkiye ilişkisi başından beri problemli kurulmuş bir ilişkidir. Ben NATO'nun Türkiye'ye 'şu faydası oldu' dediğimiz bir olay hatırlamıyorum. Afganistan'a niye gittik? Niçin oradayız? Afganistan'da hangi milli menfaatimiz var? Türkiye ile NATO arasındaki ilişkinin külfeti hep bize, nimeti hep NATO'yadır. Bu milletin sırtında NATO bir gavur leşi gibi duruyor. Bu millet bu gavur leşini kaldırıp kenara koymasını da bilecektir'' şeklinde konuştu.

AA

Bu haber 628 defa okundu.