En Sıcak Konular

İşte mahkemenin 58 gün sonra açıklanan 367 gerekçesi

27 Haziran 2007 10:22 tsi
İşte mahkemenin 58 gün sonra açıklanan 367 gerekçesi Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı seçiminin iptaline yol açan kararının gerekçesi belli oldu. Mahkeme neden böyle bir karar aldı. Meclis Başkanı da 367 ile mi seçilecek?

Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı seçiminin iptaline yol açan kararının gerekçesini şöyle açıkladı: Anayasa, cumhurbaşkanının Meclis'te nitelikli uzlaşmayla seçilmesini amaçlamaktadır.

Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kilitleyen ve bundan sonra cumhurbaşkanının nasıl seçileceğinin ilkelerini belirleyen kararının gerekçesinde, "Cumhurbaşkanı, ulusun önemli bir çoğunluğunu yansıtan uzlaşmayla seçilmelidir" dedi.

SABAH Yüksek Mahkeme'nin, yayımlanmak üzere Başbakanlığa ve Meclis Başkanlığı'na gönderdiği tarihi kararının gerekçelerinin detaylarına ulaştı. Yüksek Mahkeme, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ulusal uzlaşma aranması gerektiğinin altını çizdiği gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

ÖNEMLİ BİR ÇOĞUNLUK

"102'nci maddedeki düzenlemeyle, cumhurbaşkanı seçiminde Meclis'te olabildiğince nitelikli bir uzlaşma sağlanmasının amaçlandığı açıktır. Cumhurbaşkanının seçilememesi durumunda TBMM'nin derhal yenilenmesi yoluna gidilmesi, cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşmanın temel alındığını göstermektedir... Anayasanın 104'üncü maddesine göre 'Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder'. Ayrıca cumhurbaşkanına verilen görev ve yetkilerin niteliği ile anayasanın cumhurbaşkanının statüsüne ilişkin diğer hükümleri bir bütün halinde incelendiğinde cumhurbaşkanının, ulusun önemli bir çoğunluğunu yansıtan temsilcilerin katılımı ve iradeleri ile seçilmesi yaklaşımının anayasada benimsenmiş olduğu görülmektedir. Bu düzenlemeler, cumhurbaşkanı seçiminde aranması gereken uzlaşının pozitif hukuksal dayanaklarını oluşturmaktadır." Anayasa Mahkemesi, anayasanın 96'ncı maddesinde üye tam sayısının üçte biri (184) çoğunluğu ile karar alacağı yönünde genel bir hüküm bulunduğunu, oysa Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda toplantı yeter sayısı için üçte iki (367) çoğunluk aranması gerektiğinin belirtildiğini hatırlattığı kararında şöyle dedi: "anayasanın cumhurbaşkanı seçimini düzenleyen 102'nci maddesi özel, TBMM çalışmalarında toplantı yeter sayısıyla ilgili 96'ncı madde ise genel hükümdür. Bu durumda cumhurbaşkanı seçiminde özel hüküm uygulanacaktır." Yüksek Mahkeme, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini düzenleyen anayasanın 102'nci maddesindeki ilk iki oylamada üçte iki toplantı yeter sayısı çoğunluğunun aranmaması halinde "uzlaşmaya da gerek kalmayacağını", "salt çoğunluğun" oyuyla seçebilme olanağı karşısında TBMM'de salt çoğunluğa sahip parti ya da partilerin, birinci ve ikinci tur oylamalarda üçte iki çoğunlukla aranan uzlaşmaya sıcak bakmayabileceklerini" belirterek şöyle dedi: "Bu durum Anayasanın cumhurbaşkanı seçiminin uzlaşmaya dayanması amacıyla bağdaşmamaktadır."

'Meclis Başkanı için 184 yeter'

Anayasa Mahkemesi gerekçesinde, "Meclis başkanlığı için de mi üçte iki toplantı yeter sayısı aranacak" endişesini de şu satırlarla ortadan kaldırdı: "Meclis Başkanı seçimine ilişkin Anayasa'nın 94'üncü maddesinin 4'üncü fıkrasında da 102'nci maddesinin üçüncü fıkrasında olduğu gibi dört oylama ve seçilme yeter sayısı olarak da TBMM üye tam sayısının, ilk iki oylamada üçte iki, üçüncü oylamada ise salt çoğunluğu öngörülmesine karşın, bu maddede 102'nci maddenin birinci fıkrasına benzer biçimde bir yeter sayı öngörülen kurala yer verilmemiştir. Bu farklı düzenleniş biçimi de 102'nci maddenin birinci fıkrasındaki 'Cumhurbaşkanı TBMM üye tam sayısının üçte iki (367) çoğunluğu ile seçilir' kuralının bilinçli olarak toplantı yeter sayısını belirtmek amacıyla getirildiğini göstermektedir."

RESMİ GAZETE'DE YAYINLANAN 367 GEREKÇESİ

Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci ve ikinci turunda toplantı yeter sayısının 367 olduğu yönündeki kararının gerekçesi, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

CHP, Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turundan sonra, 11. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin ilk tur oylamanın eylemli içtüzük değişikliği niteliğinde olduğunu ileri sürerek, TBMM'nin 27 Nisan 2007 günlü, 96. birleşiminde alınan 11. Cumhurbaşkanı'nın seçiminde gözetilmesi gereken toplantı yeter sayısı ile ilgili kararının iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, 1 Mayıs 2007'de söz konusu kararı iptal etmiş ve kararın gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlanıncaya kadar yürürlüğünü durdurmuştu.

Yüksek Mahkeme'nin gerekçeli kararında, şöyle denildi: ''Cumhurbaşkanın seçimi sürecinde ilk iki oylamada uzlaşmanın sağlanması, 102. maddenin birinci fıkrasındaki 'Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile seçilir.' kuralının toplantı yeter sayısını da kapsamasıyla olanaklıdır. Aksi halde, üçüncü fıkradaki birinci ve ikinci oylamalar anlamsız hale gelecek, üçüncü ve dördüncü oylamalarda üye tamsayısının salt çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilebileceği için, bir uzlaşmaya da gerek kalmayacaktır. Üçüncü fıkrada öngörülen üçüncü ve dördüncü oylamalarda, TBMM'nin, adaylardan birini üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla seçebilme olanağı karşısında, Meclis'te salt çoğunluğa sahip parti ya da partiler, birinci ve ikinci oylamada üçte iki çoğunlukla aranan uzlaşmaya sıcak bakmayabileceklerdir. Bu durum Anayasa'nın, Cumhurbaşkanı seçiminin uzlaşmaya dayanması amacıyla bağdaşmamaktadır.'' Kararda, ''Anayasa'nın 102. maddesinin ilk fıkrasında Cumhurbaşkanı'nın seçimi için öngörülen üçte iki çoğunluk, dava konusu Meclis kararına ilişkin birinci oylama yönünden hem toplantı hem de karar yetersayısını kapsamaktadır'' denildi.

 

 
sabah



Bu haber 369 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,453 µs