Tüyler diken diken: Önünde eğilin!

26 Haziran 2007 16:02 tsi
Hani Al Gore geldi ya! Hani çevre, enerji sair konularda ‘duyarlı’ olun dedi ya! Biz ‘azıcık’ eleştirdik ya! Sözlerimizi geri alıyoruz. Gore’u geri istiyoruz. Çünkü ‘gelecek olan’ın yanında çıraklık yapamaz. Hafta

“Marka eğitim” diye bir şey varsa bu dünyada, bir kere hepsini hatmetmiş!.. “Harvard, Yale ve Oxford” mezunu!..

Bırrrr!.. Bir yerden esiyor ama nerden?

“Büyük Elma” sakinlerinin-ki Yorker’lar oturdukları New York’u öyle çağırır-hayatını zehir eden “zehir düşmanlığı”nı yaratıp, sigarayı sokak aralarında bile “suç” haline getiren o!

Yetmezmiş gibi bir de şehirde sigara vergisi çıkartan da o. “No smoking”man yani!

Daha efsanevi ABD Başkanı Jimmy Carter döneminde Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) Başkan Yardımcısıydı. Hani sağda solda arabalar için emisyon ölçüm araçları görüyorsunuz ya.. Onları da milletin başına dert eden O.

Gore o sıralarda kısa pantalonla çember çeviriyordu. Hani bilmiş bilmiş “sanayi atıkları çok tehlikeli” diye milletin kafasını ütüleyen “yeşilciler” var ya, işte onlara “atık” muamelesi yapabilirsiniz!

Onlara öğreten de O!

Meliha Okur bile-ki kuru gürültüye pabuç bırakmaz-ondan, “Azılı bir demokrat!.. İsyankâr bir çevreci!.. Asi bir sosyal girişimci!..” diye bahsediyor.

Sonra efendim 30 yıl kadar önce Ashoka diye bir şey kuruyor. Nedir? “Hüznün bulunmadığı yer” manasına.

Ne kadar “pis” iş varsa hepsinin tepesine biniyor.

Biz de darbe yapılırken 1960'lı yıllarda ABD'de siyahların haklarını savunan "MAACP" üyesi olmuş. Yurttaş Hakları Hareketi'nde yer almış. 50 bin dolara kurduğu Ashoka bugün 50 milyon dolara ulaşmış, 63 ülkede tam 2000 sosyal girişimciye destek veriyor!

Çevre sağlığı, evinizi temiz tutun, atmosferi delmeyin, yerlere tükürmeyin minvalli söylemlerle küreselcilik oynayanlar “esas duruşa” geçsin!

Aloo… Adam küreselciliğin Akademisi’ni yönetiyor diyoruz… Kime konuşuyoruz? “Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün kurucusu Peter Eigen, Grameen Bank kurucusu ve başkanı Yunus Muhammed ile birlikte "Ashoka Sosyal Girişimcilik Küresel Akademisi"nin başında yav!

Bill Clinton dahi-pek severiz biliyorsunuz-artık korkusundan mıdır nedir, "Bill Drayton Nobel alacak!" bile diyor. Daha yeni!

Dememiz o ki, Drayton başka dünyada(n)! Bizimkiler başka.

O bir, o bir, o bir  “küresel inovatör”.. Toplumları dolduruşa getiriyor yani.

Siz yeni tanışacaksınız ama Van Gölü’ndeki İnci Kefalleri’nin bile ondan haberi var. Maytap  sanıyorsunuz değil mi?.. Kefaller yok olmasın diye Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne kim destek veriyor?

Heheyt!..

Ahanda Bill Drayton şimdi Türkiye’ye geliyor…

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve OECD'nin birlikte ev sahipliği yaptığı "Toplumların İlerlemesinin Ölçülmesi ve Teşvik Edilmesi" konulu foruma katılacak.

İşte o gün (Çarşamba), Al Gore gibi ithal çevre spekülatörleri, gay barlara gidip kıçına dövme yaptırmayı “asi”lik sayanlar, yavru kedilere bakkaldan çeyrek kutu süt almayı çevrecilik sayanları görürüz.

Amaaa…

Drayton ağabey bir konuşsun.. Ondan sonra biz konuşacağız! Şimdilik müstehzi davrandık ama küresel değil evrensel olsa hikaye.

Sevmeyiz bu işleri biz. Hele ne alaka ziyaret silsilelerinden sonra? Onun için notu düşelim şimdiden.

Drayton Türkiye’ye ilk kez ayak basmıyor! Yanisi ikinci gelişi.

İlki 1968!

O yılları severiz biz! “40 yıllık” hatırı vardır.

 

Bu haber 626 defa okundu.