Esed'in referandumu, Saddam'ın seçimini hatırlatıyor

27 Şubat 2012 12:11 tsi
Beşşar Esed'in uluslararası baskıları hafifletmek amacıyla gerçekleştirdiği anayasa referandumu, Saddam Hüseyin'in 2002 yılında yaptığı devlet başkanlığı seçimleri ile büyük bir benzerlik gösteriyor.

ABD öncülüğündeki Batılı güçlerin Irak'a müdahaleye hazırlandığı bir ortamda Irak lideri, Ekim 2002'de seçime gitmiş ve kısa sürede dünyaya duyurulan sonuçlarda Saddam'a yüzde 100 destek çıkmıştı. Ancak bu sonuç müdahaleyi engellememiş, kısa sürede Saddam yönetimi devrilmiş ve Irak devrik liderine yüzde 100 destek verdiği öne sürülen halk günlerce sokaklarda sevinç gösterileri düzenlemişti.

Esed'in gerçekleştirdiği referandumun da halkın çok büyük bir kesiminin dikkatini çekmediği ortada. Hem zamanlaması ve hem de halka özgürlük getirecek maddelerin bulunmaması referandumun Esed rejiminin meşruiyet kazanma çabasından öte bir amacı olmadığını ortaya koyuyor. Saddam Hüseyin seçimden 5 ay sonra, hiçbir direniş gösteremeden devrilmiş, daha sonra Amerikan askerleri tarafından saklandığı yerden çıkarılarak yargılanmış ve idam edilmişti. Suriyeli muhalifler de en geç yıl sonuna kadar Esed rejiminin çökeceğini, özellikle ordudaki çözülmelerin sonucu olarak bu sürecin daha da hızlanabileceğini öne sürüyor.

Katliamın gölgesinde referandum

Aylardır katliamların durmadığı Suriye'de halk, Baas rejiminin ülkedeki tekelini bitireceği iddia edilen yeni anayasa için dün sandık başına gitti. Referandumun kandırmaca olduğunu düşünen muhalifler boykot çağrısı yaptı. Oylanan yeni anayasaya göre hiçbir yetkisine dokunulmayan Beşşar Esed, 2028 yılına kadar iktidarda kalabilecek.

Ayaklanmaların başladığı geçtiğimiz mart ayından bu yana binlerce insanın katledildiği, son iki günde 130'dan fazla kişinin hayatını kaybettiği Suriye'de dün referandum yapıldı. Halk yeni anayasa için sandık başına gitti. Beşşar Esed'in 2028 yılına kadar iktidarda kalmasını sağlayacak referandumla iktidardaki Baas Partisi'nin tekeline son verileceği ve ülkede ilk çok partili demokratik seçimlerin yolunun açılacağı ileri sürülüyor. Başta Humus olmak üzere pek çok kentte çatışmaların devam ettiği bir ortamda ve muhalefetin boykot çağrıları altında yapılan referanduma katılımın çok düşük olması bekleniyor. Ancak rejimin, halk desteğini yüksek göstermek amacıyla katılım oranını olduğundan fazla açıklayacağı iddia ediliyor.

Suriyeli muhalifler 98 kişinin hayatını kaybettiği önceki günkü çatışmalardan sonra dün de en az 31 kişinin öldüğünü duyurdu. Çatışmalar yoğun olarak muhalefetin kalesi durumuna gelen Humus'ta yaşanıyor. Dört haftadır Esed rejiminin tank, top ve ağır silahlarının hedefi olan Humus'ta Kızılhaç'ın geçtiğimiz hafta düzenlenen saldırı sonucu ölen ve yaralanan Batılı gazetecileri alma girişimleri de sonuçsuz kaldı. Humus ve ülkenin kuzeyindeki pek çok kentte insanların sokaklara dahi çıkamadığını ifade eden muhalifler, bu şartlarda yapılan referandumun tamamen kozmetik olduğunun altını çiziyor.

Daha önce Esed'in tayin ettiği 29 kişilik bir heyet tarafından hazırlanan yeni anayasa taslağı Esed'in hiçbir yetkisine dokunmuyor ve iki dönem arka arkaya 7'şer yıllık yeniden seçilme hakkı tanıyor. Esed'in görev süresi 2014 yılında sona eriyor. Yeni anayasa taslağına göre Esed, 2028 yılına kadar iktidarda kalabilecek. Esed rejiminin BM Güvenlik Konseyi'ndeki hâmisi durumunda bulunan iki ülke Çin ve Rusya referanduma destek verirken, Beyaz Saray Sözcüsü JayCarney referandumu 'çok komik' sözleriyle değerlendirdi. Esed daha önce de olağanüstü hal yasasını kaldırdığını duyurmuş ancak sivillere yönelik saldırılar daha da artmıştı. Uluslararası insan hakları örgütleri ve BM kaynakları, 11 aydır devam eden yönetim karşıtı gösterilerde en az 8 bin kişinin hayatını kaybettiğini, binlerce kişinin yaralandığını ve on binlerce kişinin de evsiz kaldığını belirtiyor.

Kaynak: Zaman



Bu haber 553 defa okundu.