Bu kavga burada bitmez
27 Şubat 2012 09:00 tsi
Kılıçdaroğlu hizbi, Baykal hizbi ve Sav hizbi olarak fiilen üçe bölünen CHP'de şimdilik muhaliflerine rağmen kurultayı toplayabilen Kemal Bey kazandı.
Kılıçdaroğlu dün delegelerin büyük bölümüne hakim olduğunu ortaya koydu. Baykal evinden çıkmadı, Sav ise yol haritası belirlemeye çalıştı. Kaybedenlerin umudu mahkeme.
CHP'nin günlerdir beklenen dünkü tüzük kurultayı beklendiği kavgalı, gürültülü ve arbedeli geçti. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sabaha kadar telefon bekleyeceğini, taleplerinin yerine getirilmesi halinde kurultay salonuna gideceğini açıklamıştı. Baykal, Kılıçdaroğlu'ndan telefon gelmeyince dün evinden dışarı çıkmadı. Önder Sav ise, kurultay salonunda çoğunluğun sağlandığının görülmesi üzerine taraftarlarıyla Anıtkabir'e gitmekten vazgeçti. Kurultay salonuna Mersin Milletvekili İsa Gök ve eski Ankara İl Başkanı Ali Yıdzılı'yı gönderen Sav gelişmeleri diğer muhaliflerle birlikte Çankaya'daki bir otelden takip etti.
MATKAP'TAN TELEFON BEKLEDİ
Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap'tan çoğunluğun sağlandığına dair haber aldıktan sonra kurultayın yapılacağı eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile Ankara Spor Salonu'na geldi. Gerginlik İsa Gök'ün Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki 367 şartına benzer olarak 840 delege şartını savunarak kurultayı illegal ilan etmesiyle başladı.
Gök, kurultayın toplanabilmesi kayıtlı 1247 delegenin üçte ikisinin imzasının gerekli olduğunu savunarak "Bu 840 eder ancak bu rakama ulaşılamamıştır, kurultay geçersizdir. Kurultay açılamaz" dedi.
GÖK'TEN KÜRSÜ İŞGALİ
İsa Gök, bu sırada kurultayın iptalini isteyen dilekçesiyle kürsünün önünde beklemeye başladı.
Kürsüye çıkarak konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, Gök'e "Kurultayın huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur" diye tepki gösterdi. Tüzük dediler işte tüzük, seçim diyorsanız onu da yapacağız. Gücünü sandıktan almayan hiçbir güç başarılı olamaz" diye tepki gösterdi.
PARTİ BÖLÜNME YOLUNDA
Gök ve beraberindeki bir grup partili kürsü önündeyken, salondaki bazı partililer bazı cisimler atarak, yuhaladılar. Gençlik kollarından bir grup olası bir kürsü işgaline karşı kürsünün sağ ve sol taraflarına yerleşti. Taşkınlığı görüntülemeye çalışan bir kameraman çıktığı platformdan aşağıya atıldı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını bir süre kesmesine neden olan kargaşa sonrası, Gök ve beraberindekiler yaka paça salon dışına çıkarıldı. Kurultaydaki görüntüler partideki bölünme görüntüsünü netleştirirken, muhaliflerin yeni parti kuracakları belirtiliyor.
KESKİN'DEN İTİRAZA RET
Kılıçdaroğlu, konuşmasında CHP tarihinden örnekler verirken MİT Kanunu ve eğitimde öngörülen 4+4+4 düzenlemesini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelerin de kaldırılmasını istedi.
Divan Başkanı Adnan Keskin muhaliflerin iddiasının aksine kurultaya 948 delegenin katıldığını, üçte iki çoğunluk aransa da bu sayıya zaten ulaşıldığını açıkladı. Keskin, muhaliflerin önergesini de işleme koymadı. Salonda en dikkat çeken pankartlardan biri Deniz Gezmiş'in Atatürk resmiyle birlikte yer aldığı pankart oldu. Atatürk ve Deniz Gezmiş'in birlikte bulunduğu pankartta, "Mustafa Kemal'den Deniz'lere (Gezmiş), Denizler'den bizlere" ifadeleri yer aldı. Ergenekon tutuklusu Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile Odatv davasını sanığı Doğan Yurdakul da mesaj yolladı.
Hani demokrasi anca vur, kır
Mersin Milletvekili İsa Gök, divan kürsüsü önünde gazetecilere yaptığı açıklamada "Halen hazirun sayılmadı. Delege sayısı hala 583. Kurultayın başlaması için yeterli sayı oluşmadı. Kanuna aykırılığı söylemem lazım" dedi. Gök tartaklanmasına da tepki göstererek "Hani demokrasi, hani tüzük, nerede kaldı? Anca vur, kır. Böyle CHP olmaz. Dilekçemi almıyorlar, konuşturmuyorlar" diye konuştu.
Gök, salondan yaka paça çıkarıldıktan sonra yaptı açıklamada tepkisini şu sözlerle sürdürdü: "Bu kurultayı beceremediler. Bu kurultayı iptale mahkum yaptılar. Hiç kimse benim partime bu rezilliği yaşatamaz, Genel Başkan dahil. Yanlış yapıldı, yanlışı uyarmaya çalışıyorum ancak tekmeyle, kavgayla, küfürle ceket yırtarak dışarı çıkarıyorlar. Hani demokrasi?"
Tüzüğü 'yeni', söylemi 'eski' CHP
Yeniden kurultay dönemine giren CHP, ilk kurultayını dün yaptı. Bugün ikincisini yapacak. Dün yapılan kurultay salonunda Kılıçdaroğlu'nın kesin bir üstünlüğü vardı. Önder Sav liderliğindeki muhalifler salonda yoktu. İsa Gök'e kötü muamele yapıldı. Daha önemlisi CHP'de Deniz Baykal artık yok. Baykal'ın kurultaya gelmemesi, karşılıklı gözden çıkarma halini ifade ediyor. Bu kurultay Sav'ı tasfiye eden Kılıçdaroğlu'nun güvenoyu almasıdır.
KÜRT SORUNU DİYEMEDİ
Gelelim CHP Kurultayı'nın siyasal anlamına. Kurultayda birbirine zıt iki tablo söz konusu. İlki değişen tüzüğün demokratik nitelikleri gereği CHP'nin "sol açılımı" yönüdür. İkincisi de salonun ruh hali ve Kılıçdaroğlu'nun konuşmasındaki anti-demokratik damar, ve AK Parti karşıtlığı söylemdir. İlkinden başlayalım. Yapılan tüzük değişikliği CHP için önemli bir fırsat. Tüzük değişikliği bir yönüyle partinin "sola açılımı"nın ilk adımdır. Elbette bu yeterli değil. Bu sürecin tamamlanmas için parti yönetiminde, Meclis grubunda, delegelerde "eski"yi temsil eden zihniyetin tasfiye edilmesi gerekir. Salonda ikinci hava ise "sol'a açılan" CHP'nin tam tersi hava estirdi. Bizzat Kılıçdaroğlu'nun konuşması ve delegelerin konuşmalarına nüfuz eden "AK Parti karşıtlığı" bunun bir örneği oldu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında partinin izleyeceği hiç bir politikadan bahsetmedi. Kürt sorunu diyemeden, sorunu biz çözeriz dedi. "Nasıl" sorusuna cevap vermedi. Alevileri anmadı, AB'yi anmadı. Konuşmasıyla karşıtlık üzerine inşa edilmiş "eski dil, eski CHP" söylemini sahiplendi. Kısaca CHP'de tüzük "yeni"lendi, söyle "eski" halini korumaya devam ediyor.
Tüzük kabul edildi
Akşam saatlerinde yapılan oylama ile CHP tüzüğünün 47 maddesi değiştirildi. Delegelere kısa bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, teşekkür ederek "Bir devrim yaptık bir tarih yazdık" dedi. Kılıçdaroğlu, tüm delegeleri bugün yapılacak kurultaya davet ederek "Hiçbir provokasyona gelmeyeceğiz sessiz kalacağız" ifadelerini kullandı.
yenişafak
Bu haber 936 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle